Cevremizden gorduğumuz, cocukluktan beri alıştığımız icin biz cok rahat secdeye gidebiliyoruz. Ama iman nimetiyle yeni yeni tanışanlar icin bu o kadar da kolay değil.
İnsan hayatında oyle onemli ilkler var ki onlar işte asla ve asla unutulmazlar, unutulmadıkları gibi insanlara yaşattıkları duygular itibarıyla milyonlarca insana ne buyuk hazinelerle karşı karşıya olduklarını da hatırlatırlar. Hep birlikte bakalım gunde kırk defa yaptığımız secde arasında acaba bir defa bile boyle bir secdemiz olabiliyor mu?
Jefrey Lang, Amerikalı bir matematik profesorudur ve Musluman olmuştur. Musluman olduğu gun cami imamı tarafından eline bir namaz hocası tutuşturulmuştur. Bu yuzden cok heyecanlı ve kararlıdır namaz kılacaktır.
O gece, kucuk odasına cekilmiş ve namaz hocasından abdest ve namaz hareketleri egsersizlerini yapmaya başlamış. Namazda okunacak bazı surelerin Arapca okunuşlarıyla İngilizce anlamlarını ezberlemeye calışmış.
Gece yarısı kitaptaki talimatları dikkatle uygulayarak abdest almış. Sonra odanın ortasında durup, kıbleye yonelerek derin bir nefes almış ve elini kaldırarak ‘Allahu Ekber’ demiş.
Rukûa gidince, rukûda biraz tedirginlik hissetmiş. Neden tedirginlik hissetmiş? Cunku şeytanı hemen kulağına eğilerek vesveseye başlamış:
“Sen ne yaptığının farkında mısın? Hic hayatında kimseye eğildin mi? Arkadaşların sana kahkahalarla gulecekler, daha onunde uc tur dava var, sana Araplar carptı boyle oldun diyecekler.”
‘Subhane Rabbiyel azim’ derken kalbinin hızla carptığını hissetmiş. Tekrar tekbir getirerek doğrulmuş ve artık secdeye varma zamanı gelmiştir. Secdeye varmak uzere elleri ve dizlerini yere koyunca dona kalmış.
İşte burası herkesin nefesini tutup adeta dona kalıp defalarca duşunmesi gereken bir nokta.
DONUP KALIN VE DUŞUNUN!
Ne yapıyorsa bir turlu secdeye gidememiş profesor. Efendisinin onunde başını yere koyan kole gibi yuzunu, burnunu yere koyup kendini, zillet sandığı bir duruma duşuremem diye duşunmuş. Bu durumda kendisini goren, arkadaş ve tanıdıklarının onunde acınacak ve alay edilecek halini duşunmuş. Duşunmemiş, şeytan tam da kalbinin ustundedir ve onu her an vazgecirebilmek icin canhıraş feryatlarla vesvese vermeye devam ediyormuş. Bir muddet tereddut ettikten sonra derin bir nefes alarak başını bir daha hic kaldırmamacasına o buyuk huzura secde etmiş. Bundan sonra da ‘Neye mal olursa olsun bu namazı tamamlayacağım.’ diye kendine soz vermiş. Son secdede tam bir sukûnet hissetmiş. Ve sonunda son oturuştan sonra selam vermiş.
Selamdan sonra bulunduğu yerde olduğu gibi kalmış, geriye donup nefsiyle giriştiği savaşı aklından gecirmiş. Bir savaştan cıktığını hissetmiş ki gercekten hicbir savaş insanın ruh-vicdan, nefis ve şeytanıyla yapılan savaş kadar cetin olamaz. Sonra başını onune eğerek mahcup bir şekilde “Allah’ım geri zekalılığımdan ve tekebburumden dolayı beni bağışla, uzak bir yerden geldim ve daha onumde kat edilecek uzun bir yol var.” diye dua etmiş.
Daha once hic yaşamadığı bir şey hissetmiş. Vucudunu, kalbinin bir noktasından cıktığını hissettiği bir dalga kaplamış. Bu soğuk bir dalga gibidir, ilk etapta irkilmiş, vucuduna olan etkisinden daha cok garip bir şekilde duygularını etkilemiş ve gorunur bir rahmetin varlığını hissetmiş.
Bu rahmet sonra icine nufuz ederek icinde kaynamaya başlamış. Sonra sebebini bilmeden ağlamaya başlamış, ağlaması artıp gozyaşları aktıkca, rahmet ve lutuftan harika bir gucun kendisini kucakladığını hissetmiş. Sanki buyuk bir set acılmış ve icindeki korku ve keder sel olup akmış. Uzun bir sure başı eğik bir şekilde oylece dizustu kalmış. Ağlaması durunca, yaşadığı deneyimi akıl ile izah etmenin mumkun olmadığını anlamış. Bu esnada idrak ettiği en onemli husus ise kendisinin Allah’a ve namaza şiddetle muhtac olduğu gerceği olmuş. Yerinden kalkmadan once de şu duayı yapmış. Şimdi zaman, herkesin ellerini acarak bu duayı aynen kendisi icin isteyen bu zat gibi isteme zamanıdır: “Allah’ım bir daha kufre girmeye curet edersek bizi, o kufre girmeden once oldur ve bu hayattan kurtar, hata ve eksiksiz yaşamanın cok zor olduğunu biliyoruz; ancak şunu yakînen biliyoruz ki, bir tek gun dahi olsa Sensiz yaşamak Senin varlığını inkar etmek mumkun değildir.”
SECDEDE BARIŞI YAKALIYOR, KENDİMİ GUVENDE HİSSEDİYORUM
“Sanki secdeye gittiğimde barışı yakalıyorum. Sanki daha bir guvende hissediyorum kendimi. Bir selam ikliminde gibi. Secdeye gittiğimde sanki, uzaklardan evine donmuş gibi oluyorum. Belki de Allah’a varmış gibi. Tarif edebileceğim ancak bu kadarı. Bir rahatlık, bir barış ve sukûnet hissi namaz.” (Dr. Timothy Giannoti)
“Bir oğle sonrası, Muslumanların yaptığını sık sık gorduğum şekilde diz coktum, başımı yere dayadım ve Allah’tan bana yol gostermesini istedim. Bu secde pozisyonunda muthiş bir huzur hissettim. Belki de o an, kalben bir Musluman’dım; ama ayağa kalktığımda aklım resmen şehÂdet getirmeye henuz hazır değildi. (...) Birkac gun sonra şehÂdet getirdim. Allah’ı tanıyıp kabul etmekle, ruhun ve aklın ozgurluğune acılan kapıyı bulmuştum.” (Kerime Slack Razi)
“Gecmişte Allah’tan Kendisine nasıl ibadet edeceğimi bana oğretmesini istemiştim. Bu bakımdan, Muslumanların namazı benim en onemli ilgi odağım oldu ve ben namaz kılmaya başladım.” (TÂhire Y. Theresa Yearwood)
Beş vakit namazımdan her birinin vaktini gozluyorum. En sonunda butun hayatım boyunca aramakta olduğum şeyi bulmuştum.” (David Praderelli)
“Kılmış olduğumuz namazlar, bizim en buyuk dayanak noktamız. Namazın en buyuk ozelliği de Allah’ı hatırlamamız icin bizim onumuze konulmuş duraklar oluşu. Namaz vakitleri benim icin gercekten ruhumu dinlendirme zamanı oluyor.” (Dr. Rosshana) (Abdullah Aymaz’ın yazılarından alınmıştır.)
“Namaz kılarken Allahu TaalÂ’nın beni dinlediğini hissediyorum. Herhangi bir sıkıntılı anımda, işimde veya eşimle ilgili bir problemim olduğunda bunu kimseye soylemiyorsam, ibadet ederken, icimden geciyor hepsi. Namaz bittikten sonra kendimi rahatlamış hissediyorum. O artık bir problem olmaktan cıkıyor. Cunku beklenen cevap bir sure icinde geliyor.” (Sandra Hassan)
Kalbimizin gıdası, ruhumuzun Âb-ı hayatı ve lÂtife-i Rabbaniyemizin hava-yı nesîmini celp ve cezbeden namazı ilk tanıyanlar işte onu bu ter u tazelik icinde ve turfanda bicimde hissedip lÂhûtî zevklere gark oluyorlar.
Acaba bizlere de bir şeyler duşmuyor mu?
Ailem
__________________
Secde uzaklardan eve donuş gibi sanki PDT®
Dini Bilgiler0 Mesaj
●32 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Secde uzaklardan eve donuş gibi sanki PDT®