icinde bulunduğumuz asır, Peygamber Efendimiz (sav)’in hadislerinde ve İslam alimlerinin eserlerinde haber verilen ahir zaman alametlerinin gercekleştiği mujdeli bir donemdir. Bu alametlerin birbiri ardına gercekleşmesi ile İslam alemi cok kutlu bir bekleyiş icine girmiştir: Hz. İsa’nın yeryuzune ikinci kez gelişi ve Hz. Mehdi ile birlikte İslam ahlakını tum dunya uzerinde hakim kılmaları.
Hz. İsa’nın yeryuzune ikinci kez gelişi Kuran ayetlerinde, Peygamber Efendimiz (sav)’in hadislerinde ve kıymetli İslam alimlerinin eserlerinde hic şupheye yer bırakmayacak şekilde haber verilmektedir. Yine hadislerde ve İslam alimlerinin acıklamalarında bildirildiğine gore, Hz. İsa ve Hz. Mehdi ortaya cıkışlarının ilk yıllarında insanların buyuk bir bolumu tarafından tanınmayacaklardır. Onların tanınmamalarında Deccal’in de buyuk bir rolu olacaktır. Deccal, ahir zamanda Hz. İsa’nın ve Hz. Mehdi’nin karşısında yer alıp, inkarın insanlar arasında yayılması icin mucadele eden, insanları kotuluğe surukleyen bir negatif guctur. Deccal de ilk cıktığında turlu aldatmacalar ve hilelerle kendisini insanlara farklı şekilde tanıtacak ve bu nedenle negatif bir guc olduğu da hemen anlaşılamayacak ve hemen tanınamayacaktır.
Deccal’in Hz. İsa ve Hz. Mehdi’ye karşı kullanacağı propaganda yontemleri
Kuran ayetlerinde bircok peygambere cok az sayıda kişinin iman ettiği haber verilmiştir. Hz. Musa’ya kavminin genclerinden başka iman eden olmadığı bildirilmiştir: “Sonunda Musa'ya kendi kavminin bir zurriyetinden (genclerinden) başka -Firavun ve onde gelen cevresinin kendilerini belalara carptırmaları korkusuyla- iman eden olmadı...” (Yunus Suresi, 83)
Hz. İsa’ya da az sayıdaki havarilerin iman ettikleri ve halktan da ona destek veren kimsenin olmadığı haber verilmiştir: “Ey iman edenler, Allah'ın yardımcıları olun: Meryem oğlu İsa'nın havarilere: "Allah'a (yonelirken) benim yardımcılarım kimlerdir?" demesi gibi. Havariler de demişlerdi ki: "Allah'ın yardımcıları bizleriz." Boylece İsrailoğulları'ndan bir topluluk iman etmiş, bir topluluk da inkar etmişti. Sonunda Biz iman edenleri duşmanlarına karşı destekledik, onlar da ustun geldiler.” (Saff Suresi, 14)[/B]
Gonderilen elcilere sadece az sayıda kişinin inanma sebeplerinden biri ise Kuran’da şoyle acıklanmıştır:
“Vicdanları kabul ettiği halde, zulum ve buyuklenme dolayısıyla bunları inkar ettiler. Artık sen, bozguncuların nasıl bir sona uğratıldıklarına bir bak.” (Neml Suresi, 14)[/B]
Ayetin acıklamasından da anlaşılacağı gibi bazı insanlar kalben ve vicdanen doğru olanı kavradıkları halde nefislerine uydukları icin bu gerceği reddetmektedirler. Tarih boyunca tekrarlanmış olan bu durum, hadislerde işaret edildiğine gore, Hz. İsa’nın ikinci gelişi ve Hz. Mehdi icin de soz konusu olacaktır. İnsanlar bu mubarek şahısların ustunluklerini vicdanen kavrayacak ancak nefislerinin etkisinde kalarak onların durumlarını anlamazlıktan geleceklerdir. Hz. İsa’yı ve Hz. Mehdi’yi kabul etmemek, onlara destek olmamak ve onlardan uzak durabilmek icin ise ceşitli bahanelerin ardına sığınacaklardır. Kuran’da, bu bahane yontemlerinin, tarih boyunca yaşamış olan tum munafıkların kullandığı yontemler olduğu haber verilmektedir. Vicdanen, kalben ve aklen cok iyi kavradıkları halde anlamazlıktan gelmekte ve turlu bahaneler bulmaktadırlar. Peygamberimiz (sav)’le birlikte mucadeleye katılmaktan kacınan kimseler, “guc yetiremedikleri icin” (Tevbe Suresi, 42); “evleri acık olduğu icin” (Ahzab Suresi, 13); “mallarının ve ailelerinin kendilerini meşgul ettiği” (Fetih Suresi, 11) gibi bahaneler one surmuşlerdir.
Ahir zamanda Hz. İsa ve Hz. Mehdi’ye uymamak icin bahane arayan bu gibi insanların yardımcısı ise Deccal olacaktır. Hadislerde işaret edildiğine gore, aradıkları bahaneleri Deccaliyet onlara hazır olarak sunacak, onların bu ihtiyaclarını kolaylaştıracaktır. Onların nefislerinin istek ve arzularına hitap edecek, boylece onları etkisi altına alacaktır.
Hadislerde işaret edildiğine gore Deccal, insanların Hz. Mehdi ve Hz. İsa'ya itaat etmelerini engellemek amacıyla ceşitli propaganda yontemleri kullanacaktır. Deccal'in kullanacağı propaganda taktikleri, tarih boyunca inkarcıların başvurdukları yontemler ile benzerlik gosterecektir. Kuran'da inkarcıların, muminler aleyhinde komplolar kurmak, ceşitli yalanlarla toplumu muminler aleyhinde kışkırtmaya calışmak, sahte deliller oluşturmak, insanları galeyana getirebilecek usluplar kullanmak, oluşabilecek infial ortamını şiddetlendirmek icin yaygaracı bir uslup kullanmak gibi yontemlere başvurdukları haber verilmektedir.
Hadislerde Deccal’in nefislerine uyabilmek icin bahane arayan insanların bu ihtiyaclarını karşılamak amacıyla basın ve yayın araclarını kullanarak propaganda yapacağına yonelik işaretler de yer almaktadır (en doğrusunu Allah bilir).
Deccal cıktığında muthiş bir şekilde bağırır, nara atar ki, Doğu ve Batının butun halkı onu duyar. (İbni Kesir, en-Nihaye, 1:96)
"Deccal, evlerinize girmiş, cocuklarınızı esir almıştır" diye bir ses duyulacaktır. (Muhyiddin Arabi, El Futuhatul Mekkiye, I-XII, 2:168; Şaban Doğen, Mehdi ve Deccal, Genclik Yayınları, 2. Baskı)
Bu ifadelerde Deccal'in kitle iletişim araclarını kullanarak tum evlere gireceği haber verilmektedir. Hadislerdeki işaretlere gore, Deccal bu aracları kullanarak ahlaksızlığın propagandasını yapıp salih muminleri karalamayı hedefleyecektir. Televizyon ve basın yolunu kullanarak Hz. Mehdi ve Hz. İsa’ya “uzak durun”, “sapkın”, “buyulenmiş”, “insanları delalete surukluyor”, “insanları kandırıyor” gibi iftiralar atacaktır. Tum bu olayları Kuran ahlakına ve ehl-i sunnet inancına gore değerlendirmeyen bir kısım cahil Muslumanlar da farkında olmadan Deccal’e destek vererek bu propagandayı guclendireceklerdir. Bir hadiste “Şuphesiz beraberinde bir cennet ve bir cehennem (diye isimlendirdiği iki ırmak) bulunması da onun fitnesidir. Aslında cehennemi bir cennet olup, cenneti de bir cehennemdir. (İbn-i Mace, 4075, 4076; Tırmizi, Fiten: 59, no. 2240, 4/510) sozleriyle bildirildiği gibi, insanlara iyiyi kotu, kotuyu iyi gibi gosterecektir. Onun bu propagandasının bir sonucu olarak da Hz. İsa, Hz. Mehdi ve diğer salih muminler insanlar tarafından tanınamayacak ve hatta kotu bilinecektir.
Deccal, halkın istediği gibi ve onların nefislerine uygun şekilde davranacağı icin nefisler Deccal’i sevecek ve onun sunduğu bahanelere severek uyacaklardır. İnsanların buyuk bir kısmı, Deccal'in kendilerini iyiliğe cağırdığını sanarak ona tabi olacak ve asıl tabi olmaları gereken Hz. İsa ve Hz. Mehdi’den de yuzcevireceklerdir. Hatta onlara cephe alacaklardır. Vicdanları yerine nefisleriyle hareket edecekleri icin de icerisine duştukleri bu durumu fark edemeyeceklerdir. Deccal’in onlara sunduğu sahte propagandalar nefislerine ve cıkarlarına daha uygun olacağı icin tercihlerini Muslumanlar aleyhinde kullanacaklardır. Deccal onlara maddi ve manevi kayba uğrayacakları yonunde telkinde bulunacaktır. Aileler de malları, oğulları, ve ticaretlerine zarar geleceğini duşundukleri icin bundan korkacak ve Deccal’e destek vereceklerdir. Kuran’da bu kimselerin icerisine duştukleri durum şoyle haber verilmektedir: “De ki: "Eğer babalarınız, cocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, az kar getireceğinden korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden evler, sizlere Allah'tan, O'nun Resûlu’nden ve O'nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ise, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyedurun. Allah, fasıklar topluluğuna hidayet vermez.” (Tevbe Suresi, 24)
Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde, Deccal’in bu tur propaganda yontemlerinden etkilenerek, Hz. Mehdi’nin bu kutlu cemaatinden ayrılanların da olacağı haber verilmektedir:
Hz. Omer (R.A.)'den rivayet edilmiştir: Mehdi ile birlikte mucadele edeceklerdir. Sonra Medine (şehir) sarsılacak, munafıklarını icinden atacaktır... Orada halis Muslumanlar kalacak...
Hz. Muaviye (R.A.)den rivayet edilmiştir: Kıyamet kopmaz, ummetimden bir taife herkes uzerinde hakim olmadıkca. Onlar kendilerini terk edenlerin terk etmesine aldırmazlar ve kendilerine yardım edene de aldırmazlar.
Mustedrek’ten rivayet edilmiştir: Ummetimden bir taife kıyamet kopuncaya kadar yardım gormekte devam eder. Kendilerini terk edenlerin ayrılmaları da onlara bir zarar vermez. (Ramuz El-Ehadis, 472; Hakim’in Mustedrek’i)
Hz. Muaviye (R.A.)'den rivayet edilmiştir: Ummetimden bir taife, Allah'ın emriyle hareket etmekte devam eder. Onlar hak uzerinde oldukları halde, kıyamet kopana kadar kendilerini terk eden ve muhalefet eden kimsenin onlara bir zararı dokunmaz. TÂ ki Allah'ın emri gelinceye kadar onlar insanlara galibdirler. Hz. Muaviye RA (Buyuk Kıyamet Alametleri, 472/1) http://www.aitco.cmehom/sonuyari/pub...amet/buyuk.htm
Oysa Deccal’in tum bu oyunlarının gecersizliği Kuran ayetlerinde ve Peygamberimiz (sav)'in hadisleriyle bizlere haber verilmiştir. Kuran’da, Allah'ın elcilerinin ve onlar gibi insanları din ahlakına uymaya davet eden salih kişilerin tumune menfaatperestlik, delilik, kendini beğenmişlik, buyuculuk gibi turlu iftiralar atıldığı haber verilmektedir. Bu, Allah’ın elcilerinin toplum uzerindeki etkisini kendilerince yok etmek ve insanların Allah'a iman etmesini engellemek amacıyla yuzyıllardır uygulanan bir yontemdir. Peygamber Efendimiz (sav) de hadislerinde, kendisinden sonra gelecek tum “enbiya (elciler) ve evliyanın (keramet sahibi olanlar, veliler)”–Allah’ın gonderdiği dini tebliğ etmeleri ve yaymaları nedeniyle- ceşitli zorluk ve iftiralara maruz kalacaklarını haber vermiştir.
...Biz oyle bir ev halkıyız ki; Allah bizim icin ahireti dunyaya tercih etmiştir. Benim ehlibeytim muhakkak benden sonra bela, kacırılma ve surgune uğrayacaktır. Benden sonra ehlibeytim bela ve mihnetlerle (eziyet, sıkıntı) karşılaşacaklar ve darbe maruz kalacaklardır. (Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)
Ancak Peygamber Efendimiz (sav)’in hadislerinde bildirildiği gibi, Hz. İsa’ya ve Hz. Mehdi’ye halkın yardımcı olmamasına, beraberlerindeki inananların sayılarının cok az olmasına ve Deccal’in tum bu propoganda yontemlerine rağmen, bu kutlu şahıslar Allah’ın izniyle Kuran ahlakını dunyaya hakim kılacaklardır.
Hic şuphesiz ki, Rabbimiz Hz. İsa ve Hz. Mehdi’nin bu gizlilik ve tanınmama donemini cok buyuk hayır ve hikmetlerle yaratmıştır. Bu donem, bu iki kutlu şahsın, inkarcı ve muşrik sistemlerle cok buyuk bir fikri mucadele yuruttukleri, din ahlakının yayılması icin dunya capında caba sarf ettikleri bir donem olacaktır. İnsanlar tarafından tanınmamaları faaliyetlerinin ilk yıllarında onlar icin cok buyuk bir kolaylık sağlayacak, İslam ahlakının insanlar tarafından kabulunu de hızlandıracaktır. Bu gizlilik, Allah’ın izniyle, Hz. İsa ve Hz. Mehdi’yi inkar edenlerin tuzaklarından, iftiralarından, saldırılarından koruyacaktır. (En doğrusunu Allah bilir.)
Hz. İsa ve Hz. Mehdi’nin gizlilik ve tanınmama donemleri cok buyuk hayır ve hikmetlerle yaratılmıştır. Bu iki kutlu şahsın, insanlar tarafından tanınmamaları, faaliyetlerinin ilk yıllarında onlar icin cok buyuk bir kolaylık sağlayacaktır.
Bu gizlilik, Allah’ın izniyle, Hz. İsa ve Hz. Mehdi’yi inkar edenlerin tuzaklarından, iftiralarından, saldırılarından koruyacaktır.
__________________
Ahİr Zaman Şahislari Once Neden Taninmayacaklar!
Dini Bilgiler0 Mesaj
●25 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Ahİr Zaman Şahislari Once Neden Taninmayacaklar!