Memleketimize,herhalde,Beyoğlu'ndan giren,Halic'i atlayarak Fatih'lere,Aksaray'lara,sonra Rumeli'ye ve Boğaz'ı aşarak Kadıkoy'lere,Moda'lara ve sonra Uskudarlar'a ve oradan Anadolu'ya gecen bu bunak neyimiz olur:Babamız mı,dedemiz mi,amcamız mı yoksa Avrupalılıktan pirimiz mi?
İstanbul'un Tepebaşı'ndan Adana'nın Tepebağı'na kadar heryeri bilen,heryere uğrayan bu moruk kimdir,necidir?
Bir resmine bakarsanız Havariler'e,başka bir resmine bakarsanız Rasputin'e benzeyen bu iskambil papazı,aramızda nenin nesidir...Bunu hic merak etmedinizmi?
Siz bırakın da ben soyleyeyim kim olduğunu:
o,Haclı seferlerinden kalma bir kılınc artığıdır.O zaman silahla giremediği yerlere,şimdi beyaz sakalıyla saygılar ve sevgiler toplayarak girebiliyor.
O evimize girerken eşeğini kapımızın halkasına bağlayan Pierre L'ermit'tir...Kardeşlerini Mukaddes Savaş'a hazırlamaya geliyor.
O,adıyla sanıyla bir misyonerdir ki,kılıcını değiştirmiş...ve bizi avlamaya,kucağında getirdiği oyuncaklarla en can alıcı noktamızdan cocuklarımızdan başlamıştır.Bu comertliğinin karşılığını istemeyeceğini mi sanıyorsunuz,fedakarlığının sebebini duşunmediniz mi?
Bırakın onun hakkından gelelim:İşte sakalını cekince gordunuz...Sakalı vlimde kaldı ve altından Lucifer(şeytan) cıktı.Bilirsiniz ki,casuslar kıyafetlerini boyle değiştirirler.Bu,mezar beğenmeyen hortlağa ya mezarını gosterin,yahut bırakın carmıha gereyim onu...
...
ARİF NİHAT ASYA
Cumleten Selamun Aleykum,
Bu yazıyı bir takvim yaprağından buldum ve eklemek istedim.
Saygılarımla...
__________________