1. İklim İsteği


Ayciceği kara iklim kuşağında ve ılıman iklimin yağışlı bolgelerinde yetiştirilen tek yıllık bir bitkidir. Cok geniş bir adaptasyon alanına sahiptir. Amerika, Avrupa, Asya, Afrika ve Avustralya kıtalarına mensup cok değişik ulkelerde tarımı yapılmaktadır. Kuzey Amerika’da 50. Enlem derecesine kadar olan bolgelerde başarıyla yetişebilmektedir. Ayciceği bitkisinin normal bir gelişme gosterebilmesi ve yeterli verim alınabilmesi icin, diğer bitkilerde olduğu gibi belirli iklim değerlerine gereksinim duymaktadır. Ayciceği bitkisinin yetiştirildiği cevre koşulları, onun buyume ve gelişmesi ile verim ve tohum kalitesini farklı şekillerde etkilemektedir. Aynı ayciceği ceşidinin Guney ve Kuzey Amerika kıtasında yetiştirebilmesi ile elde edilen tohum kalitesi farklı olmaktadır. Ayciceği tarımında başarılı bir sonuc alabilmek icin, Cevre koşullarına karşı tepkisini cok iyi bilmek gerekmektedir. Bu takdirde değişen cevre koşullarına uygun uretim teknikleri uygulanarak yeterli urun alınabilmektedir.

2. Sıcaklık

Ayciceği bitkisi soğuk ve yuksek sıcaklıklara karşı oldukca toleranslı bir bitkidir. Bu nedenle geniş bir yayılma alanına sahiptir. Ayciceği bitkisinin değişik gelişme donemlerinde farklı sıcaklık isteğine sahiptir. Tohumun cimlenebilmesi icin toprak sıcaklığının minimum +4 °C olması gerekmektedir. Cimlenmenin normal olabilmesi icin toprak sıcaklığının 8-10 °C’nin altına duşmesi istenmez. Toprak sıcaklığı arttıkca, tohumun cimlenme ve surme hızı da artmaktadır.

Ayciceği bitkisi fide doneminde soğuklara karşı oldukca dayanıklıdır. Bitki, kotiledon yapraklı doneminde, -5 °C kadar dayanabilmektedir. Bitkinin duşuk sıcaklıklara direnci 6-8 yapraklı doneme kadar kademeli olarak azalmaktadır. Bitkinin daha ileri gelişme doneminde sıcaklık 0°C’ye duştuğunde, bitki zarar gormektedir.

Ayciceği tarımında uretim icin 21-24 °C gunduz hava sıcaklığı optimumdur. Yuksek sıcaklıklarda yabancı tozlama tehlikeye duşmektedir.

Yetişme suresindeki, ozellikle tohumun gelişme doneminde, ortaya cıkan yuksek sıcaklık, yağ asitleri bileşimini etkileyebilmektedir. Orneğin; Kuzey Amerika kıtasında yetiştirilen ayciceklerinde linoleic acid oranı %70, yağın iyod sayısı 130-138 ve oleic acid oranı %26 iken, aynı ceşitler Guney Amerika kıtasında yetiştirildiğinde linoleic acid oranmı %40-50’ye, yağın iyod sayısı 105-121’e duşmekte, oleic acid oranı %51’e yukselmektedir. Bu değerlerin incelenmesinden de goruleceği gibi tohumun gelişme doneminde yuksek sıcaklık, yağın kalitesini olumsuz yonde etkilemektedir(Doymamış yağ asitlerinin oranını arttırmaktadır).

Yetişme suresi boyunca ortaya cıkan yuksek sıcaklık, protein oranını yukseltmekte, yağ oranını ise azaltmaktadır.

Ayciceği bitkisi diğer yağ bitkilerine gore sıcaklığa daha dayanıklı ve bu koşullarda daha yuksek yağ uretimi sağlanır(Robinson,197.

3. Gun Uzunluğu

Ayciceği bitkisi ışıklanmaya fazla duyarlı değildir. Bitki cok geniş ışıklanma surelerinde ciceklenebilmektedir. Genellikle notr gun bitkisi olarak kabul edilmektedir. Ancak, son zamanlarda ışıklanmaya karşı reaksiyoner ıslah hatları gelişmiştir. Ozellikle tohumluk uretimlerinde ana ve baba hatların eş zamanlı ciceklenmeleri icin, ışıklanmaya karşı tepkilerinin cok iyi bilinmesi gerekmektedir.

Ayciceği bitkisi normal olarak fotosentez yapabilmek icin, yeterli miktarda ışığa gereksinim duyar. Işığın yetersiz olduğu durumlarda, fotosentez miktarı onemli olcude azalır. Orneğin; guneş ışığının %40 eksik olduğu golge koşullarda yetiştirildiğinde, verimde %64’luk bir azalma ortaya cıkmaktadır. Ozellikle, ciceklenme-tohum oluşum doneminde yeterli ışık olmaz ise, verim onemli miktarda azalmaktadır. Yapılan bir araştırma gostermiştir ki; ışığa yonelen yapraklar, hareketsiz olanlara gore %9 daha fazla ışıktan yararlanmaktadır ve fototropizm bitkinin fotosentez kapasitesini %10-23 daha fazla arttırmıştır. Ayciceği C3 bitkisidir (Robinson,197.

Ayciceği bitkisinin yetiştirildiği enlem derecesi bitkinin gelişmesini etkilemektedir. Guneyden-Kuzeye doğru her bir enlem derecesi, ciceklenme başlangıcını 1,9 gun uzamasına neden olmaktadır.

4. Yağış

Ayciceği; kurak koşullara fazla dayanıklı olmamakla beraber, diğer kultur bitkilerinin yetişemediği kurak koşullarda başarıyla yetişebilmektedir. Ayciceği bitkisi topraktaki suyu en iyi değerlendiren bir bitkidir. Bunun nedeni, kok siteminin 2 m derinliğe kadar iniyor olmasıdır. Bitki buyumesinin olmadığı kuraklık stresi koşullarında dahi, ayciceği bitkisi fotosentezini devam ettirmektedir. Netice olarak ayciceği bitkisi kısa suren kuraklıklardan etkilenmez ve verimde bir azalma meydana gelmez. Transprasyonun duşuk olması halinde bitki, buyumesini gece devam ettirmektedir.

Ayciceği bitkisi yetişme suresi boyunca 500-600 mm’lik toplam yağışa gereksinim duyar. Bu yağışın yetişme donemi icerisine dağılmış olması gerekmektedir. Ayciceği bitkisinin su isteği bolgelere gore değişmektedir. Bunun nedeni; toprak yapısının, sıcaklığın, nisbi nemin ve ruzgarın etkisinin bolgelere gore farklı olmasıdır. Ayciceği bitkisinin değişik gelişme donemlerinde gereksinim duyduğu su miktarı farklı olmaktadır.

Ayciceği tohumlarının cimlenebilmesi icin, toprakta yeterince suyun olması gerekmektedir. Diğer bitkilerle karşılaştırıldığında tohumun cimlenebilmesi icin daha az su yeterli olabilmektedir.

Ayciceği bitkisinin suya en fazla ihtiyac duyduğu donem; ciceklenmeden onceki ve sonraki 40 gunluk donemdir. Bu donemde bitkinin susuzluk stresine girmesi halinde verim azalmaktadır. Ozellikle ciceklenme ve dollenmenin olduğu 10 gunluk donemde, bitki susuzluk stresine maruz kalırsa, verim cok fazla etkilenmektedir. Bunun nedeni, cok kurak koşullarda anthesisin durmasıdır. Ciceklenmeden sonraki 20 gunluk donemde bitkinin susuzluk stresine girmesi halinde, yağ verimi olumsuz yonde etkilenmektedir. Aşırı kurak koşullarda bitkinin alt yaprakları kurumaya başlar. Stresin devam etmesi halinde kuruma yukarıya doğru devam eder. Neticede, fotosentez ve verim olumsuz yonde etkilenir.

Ayciceği, fazla nemli bolgeleri sevmez. Hava nispi nemin yuksek olması halinde tabla curukluğune neden olan hastalıkların olumsuz etkisi arta. Bu nedenle ayciceği tarımında, hava nispi neminin duşuk olduğu bolgeler secilir.

Ayciceği tarımında yağışın yeterli olmaması veya yetiştirilme donemi icerisine dağılmamış olması halinde, sulanmalıdır. Sulama ile onemli verim artışları elde edilmektedir. Bununla beraber, kurak koşullardan en az etkilenen ayciceği ureticileri olmaktadır (Robinson, 197.

5. Toprak İsteği

Ayciceği toprak isteği bakımından fazla secici değildir. Kumlu topraklardan, killi topraklara kadar değişim gosteren farklı yapılardaki topraklarda başarıyla yetişebilmektedir. Ozellikle, derin organik maddece zengin aluvial topraklar, ayciceği tarımı icin cok uygundur. Fazla verimli olmayan topraklarda dahi, cok iyi gelişme gosterebilmektedir. Fazla asitli topraklarda normal gelişme gosteremez. Ayciceği tarımı yapılacak topraklarda taban suyu yuksek olmamalı ve drenaj sorunu bulunmamalıdır.

Ayciceğinin tuzluluğa toleransı fazla olmayan bir bitkidir. 2-4 mmhos/cm tuz konsantrasyonuna dayanabilmektedir. Bu değerden daha yuksek tuzluluğa sahip olan topraklar, ayciceği icin iyi değildir. Topraktaki NaCl miktarı %1’in uzerinde cıktığında, cimlenme olumsuz etkilenir. NaCl2nin %2’nin uzerine cıkması halinde, cimlenme sıfıra kadar duşmektedir. Ayrıca topraktaki tuz miktarının artması ile yağ oranı da azalmaktadır(Robinson,197.

6. Ekim Nobeti

Ayciceği bitkisi fazla gelişmiş yeşil aksama sahip olduğu icin yetiştirme suresi boyunca topraktan fazla miktarda besin elementi kaldırmaktadır. Bu nedenle aynı tarlaya her yıl ust uste ekim yapılması halinde verim duşmekte, daneler kuculmekte ve hastalık zararlılar artmaktadır. Ozellikle; ayciceği ekimi yapılan alanlarda canavar otu(Orabanch) onemli bir kok paraziti olarak bitkilere zarar vermektedir. Bu zararlının etkili olduğu alanlarda ekim nobeti uygulaması mutlak zorunludur.

Ayciceği tarımında, bolgelere gore farklı bitkiler ekim nobeti icinde yer alırlar. Ayrıca sulu ve kuru tarım bolgelerine gore de uygulanan ekim nobeti sistemleri farklı olmaktadır. Kuru koşullarda buğday,arpa,cavdar gibi bitkilerle ekim nobetine sokulmaktadır. Adana Tarım İşletmeleri Mudurluğu(Ceyhan-Adana) arazisinde, sulanmayan kuru alanlarda buğdayla, ayciceği ekim nobetine sokulduğunda, buğday alanlarında gorulen ve verim duşukluğune neden olan kok curukluğu hastalığı etkili olmamakta ve buğday tarımında buyuk artışlar(%20-50) sağlanmıştır.

Sulu koşullarda ise, patates, şeker pancarı ve baklagil bitkileri ile ekim nobetine girmektedir. Ozellikle pancar ekim alanlarında, ayciceğinin ekim nobetine sokulmasıyla verim artışları elde edilmiştir.

7. Toprak Hazırlama

Ayciceği tarımında toprak işleme ve tohum yatağı hazırlama bolgelere gore farklı olabilmektedir. On bitkinin hasadından sonra (Haziran ve Sonbaharda) tarla pullukla derin (25 cm)olarak işlenir. Ozellikle, buğday ekim alanlarında, buğday hasadından sonra derin surum yapılmalı ve sonbaharda tarla tekrardan kultuvatorle karıştırılmalıdır. Kışı bu şekilde geciren toprak, ilkbaharda toprak nemini koruyacak şekilde kultuvatorle 8-10 cm derinden işlenir. Uzerine gubre ve her bisit atılarak tekrar yuzlek olarak toprak karıştırılır. Arkasından merdane ve surgu gecirilerek tarla ekime hazır hale getirilir. Ozellikle, İc Anadolu ve Doğu Anadolu bolgesi gibi kurak alanlarda ilkbaharda ki toprak işlemelerinde cok dikkatli olunmalı ve toprak nemini korumak icin tarla hazırlığı cok kısa surede bitirilmelidir. Ayciceği tohumları genellikle nemli toprağa ekilirler. Dolayısıyla kuruya ekip uzerine yağmurlama kurma fazla yaygın değildir.

8. Tohumluk ve Ceşit Secimi

1960’lı yıllara kadar ulkemizde Romanya ve Bulgaristan dan getirilen ayciceği ceşitleri ekilirken, 1962 yılında Oranbanşın gorulmesiyle birlikte bu ceşitler yerini Rus ceşitlerine bırakmıştır. Bugun ulkemizin bazı bolgelerinde bu ceşitler hala ekilmektedir. 1980’li yıllardan sonra ulkemize hibtit ayciceği ceşitleri getirilmiştir. Bu ceşitlerin, kısa boylu, yuksek verimli ve oranbanş’a dayanıklı olması nedeniyle uretimleri hızla artmış ve son yıllarda tamamen hibrit ceşitler ekili hale gelmiştir.

Ulkemizde uretimleri yapılan ayciceği ceşitleri; V.8931, TurkAy 1, TR-83, TR-129, TR-259, TR-80, Isomax, Tordillo, Edirne-87, Sundak, Turkuaz, Don Jose, Albero, Sanbro, Sunbrad 277, Sunbrad 262, Istıranca, Sigma 950, Sigma 844, P.6424, P.6433,P.64820’dir. Bunlar yağlık ayciceği ceşitleridir. Bunların dışında iri daneli cerezlik ceşitlerde mevcuttur. Ulkemizde ekimleri yapılır.

Ayciceği tarımında sececeğimiz ceşit ne olursa olsun kullanacağımız tohum kaliteli olmalıdır. Genelde ayciceği ekimi havalı nibzerlerle yaygın olarak yapılır hale getirilmiştir. Bu nedenle, tohumların cimlenme oranları yuksek olmalıdır.



Ekimi yapılacak tohumda şu ozellikler olmalıdır;

Taze olmalı

Cimlenme ve surme gucu yuksek olmalı

Tohumlar ilaclanmış olmalı

Hastalıklarla bulaşık olmamalı

Ceşit karışıklığı olmamalıdır.

9. Ekim

Ayciceği tohumlarının cimlenebilmesi icin toprak sıcaklığının minimum 8-10 °C olması gerekmektedir. Toprak sıcaklığı arttıkca tohumun cimlenme ve surme hızı da artmaktadır. Bu nedenle ekim zamanında toprak sıcaklığının 12 °C olması istenir. Bu nedenle, ekim zamanı belirleme de, toprak sıcaklığı onemli bir faktor olmaktadır. Toprak sıcaklığı, tohumun cimlenebileceği dereceye ulaştığında ne kadar erken ekim yapılırsa, verim, o nispette yuksek olmaktadır. Bu nedenle ekimde gec kalınmamalıdır. Bolgelere gore değişmekle beraber ulkemizde ayciceği ekim;15 Martta başlamakta ve Nisan ayı sonuna kadar devam etmektedir. Genel olarak ayciceği ekim bolgesi olmamakla beraber, Cukurova bolgesinde sulanmayan taban arazilerde ayciceği tarımı yapılmakta ve cok iyi verim alınmaktadır. Bu bolgede en uygun ekim zamanı;15 Şubat-1 Mart tarihleri arasındadır. Ekim en gec Mart ortasına kadar tamamlanmalıdır

10. Bakım

Ayciceği tohumu uygun koşulların oluşması ile ekimden 10-15 gun sonra cimlenerek toprak yuzeyinde genc bitkiler oluşur. Cevre koşullarının uygun olması halinde bitkiler gelişmelerini hızla surdururler. Bitkilerin buyume ve gelişme sureleri boyunca gerekli bakım işleminin zamanında ve tekniğine uygun olarak aksatılmadan yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde ayciceğinden beklenen verim alınamaz. Ayciceği tarımında bakım işleri; capalama ve yabancı ot kontrolu, seyreltme, sulama, hastalık ve zararlılarla mucadeledir.

11. Capalama ve Yabancı Ot Kontrolu

Ayciceği bitkisi ilk gelişme doneminde yabancı otlardan fazla etkilenmekte ve zarar gormektedir. Bu nedenle, yabancı otlarla mucadeleye erken donemde başlanmalıdır. Bitkiler toprak duzeyine cıkıp 10-12 cm boylandığında ilk capa, bitkiler 25-30 cm boylandığında ise, ikinci capa yapılmalıdır. İkinci capa ile birlikte boğaz doldurmada yapılmaktadır. Ayciceği bitkisi sacak koklu olduğu icin, capalama derin yapılmamalıdır. Ust gubreleme yapılacaksa ikinci capa ile birlikte verilmelidir. Bitkiler 40 cm ye ulaştığında capalama işlemine son verilmelidir. Ozellikle kurak bolgelerde buharlaşma ile su kaybını onlemek icin sık sık capalama yapılmalıdır. Ayciceği tarımında 2-3 capa yeterli olmaktadır.

12. Sulama

Ayciceği bitkisi kuraklığa oldukca dayanıklıdır. Ancak, sulu koşullarda yetiştirildiğinde onemli verim artışları elde edilmektedir. Ayciceği bitkisinin suya en fazla ihtiyac duyduğu donem, tabla teşekkulunden ciceklenmeye kadar gecen donemdir. Ozellikle ciceklenmeden 20 gun once ve ciceklenmeden sonraki 20 gunluk donem su tuketimi bakımından ayciceği icin cok kritik bir donemdir. Bu donemde bitki susuzluk stresine sokulmamalıdır. Yağışın yeterli olduğu bolgelerde sulamaya gerek duyulmamaktadır. Ancak,yağışın yeterli olmadığı bolgelerde sulama yapılmalıdır. Sulama ile %50 ve daha fazla oranlarda verim alınır.

Ayciceğinde sulama karık usulu yapılmaktadır. Ozellikle son capalama da, lister tipi capalar kullanılarak boğaz doldurma ve karık oluşturma birlikte yapılmalıdır. Sulama sonrası tarlada su bırakılmamalıdır.



__________________