“Ey iman edenler! Hepiniz topluca barış ve guvenliğe (yani İslam'a) girin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Cunku o, size apacık bir duşmandır.” Bakara, 2/208.
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا ادْخُلُوا فِي السِّلْمِ كَٓافَّةًۖ وَلَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِۜ اِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُب۪ينٌ
وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّي اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:
أَيُّهَا النَّاسُ أَفْشُوا السَّلاَمَ، وَأَطْعِمُوا الطَّعَامَ، وَصَلُّوا وَالنَّاسُ نِيَامٌ، تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ بِسَلاَمٍ.
Mubarek Cuma gunu, aynı safta bir araya gelen aziz muminler!
Bizi yaratan, yaşatan, turlu nimetlerle donatan Allah’a hamdu senalar olsun! O’nun habîb-i edîbi Muhammed Mustafa’ya salÂtu selÂm olsun! Resûl-i Ekrem’in pÂk ve temiz Âline, aziz ve kerim ashabına selÂm olsun! Barış ve esenlik dini İslam’a sımsıkı sarılan, etrafına huzur ve guven veren Musluman gonullere selÂm olsun!
Muhterem Muslumanlar!
Allah Resûlu (s.a.s), emin belde Mekke’den esenlik diyarı Medine’ye hicret icin yola cıktığında, Medineli Muslumanlar gunlerce hasret ve heyecan icinde onu beklemişlerdi. Nihayet Sevgili Peygamberimizin şehre ulaştığı haberi duyulunca ahali buyuk bir coşkuyla yollara dokuldu. Herkesin gozu ve kulağı Peygamberimizde, onun mubarek ağzından dokulecek ilk sozlerde idi. Allah Resûlu (s.a.s), o gun kalabalığa şoyle seslendi: “Ey insanlar! SelÂmı aranızda yayın, birbirinize yemek ikram edin, insanlar uykuda iken namaz kılın ki, selÂmetle cennete giresiniz.”[1]
Kıymetli Muminler!
“SelÂm”, Rabbimizin esmÂ-i husnÂsından biridir. Allah TeÂlÂ, kullarını selÂmete eriştiren, onlara sağlık ve afiyet bahşedendir. Muhammed Mustafa (s.a.s), insanlığı tevhide ve adalete davet eden, Allah’a kulluk etmeye, guven ve huzuru hÂkim kılmaya, kardeşce yaşamaya cağıran son peygamberdir. İslÂm, adı uzerinde, barış ve ebedi kurtuluş dinidir. Musluman ise, elinden ve dilinden diğer insanların guvende olduğu kişidir.[2]
Değerli Muslumanlar!
Muminlerin birbirlerine “SelÂmun aleykum”, “Allah’ın selÂmı uzerinize olsun” diyerek seslendiği her an, selÂmın zengin anlam dunyası hayatımıza yansır. Mumin, imanından aldığı huzur ve guveni selÂm ile cevresine yayar ve iyi niyetlerini duaya doker.
SelÂm, kalabalıklar icinde kendi telaşına duşmuş, belki de birbirine yabancılaşmış insanları tanıştırır ve kaynaştırır. Bir dost selÂmı, yalnız olmadıklarını onlara hatırlatır. Kalpleri yumuşatır, kırgınlıkları ortadan kaldırır. SelÂm denizi coştuğunda gonullerden kini giderir. Cennete ulaşan yolda, selÂm ile yayılan muhabbetin payı vardır. Nitekim Allah Resûlu (s.a.s), şoyle buyurmaktadır: “İman etmedikce Cennet’e giremezsiniz, birbirinizi sevmedikce de gercekten iman etmiş olamazsınız. Yaptığınızda birbirinizi seveceğiniz bir şey soyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız.”[3]
Muhterem Muslumanlar!
Mumin, kÂinattaki her varlıkla selÂm ve guven ilişkisi kurar; her işinde selÂm ve barış dili kullanır. Allah’ın selÂmını veren Musluman, adeta bulunduğu yerde sozleriyle ve davranışlarıyla huzurun teminatı olur. Can yakmaz, gonul yıkmaz, kimseyi hakir gormez, kimsenin onur ve haysiyetini zedelemez, kaba ve kırıcı konuşmaz. HÂsılı Musluman’ın verdiği selÂm kuru bir sozden ibaret değil, bilÂkis mana ve maksadına uygun bir iyilik şiarıdır.
Aziz Muminler!
CenÂb-ı Hak, Kur’an-ı Kerim’de bize şoyle hitap ediyor: “Ey iman edenler! Hepiniz topluca barış ve guvenliğe (yani İslam'a) girin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Cunku o, size apacık bir duşmandır.”[4]
O halde, en yakınlarımızdan başlamak uzere selÂmı yayalım ve tanımasak da selÂm verdiğimiz muminlerin sayısını artıralım. Bir huzur ve bereket duası olan selÂmın hakkını verelim. Varlığımızla bulunduğumuz her yere guven ve huzur taşıyalım. SelÂmımızla dillerden gonullere kardeşlik bağları kuralım. Boylelikle misafiri olduğumuz fani dunyayı kavga ve ızdırap yurdu olmaktan cıkarıp sulh ve selÂmet yurdu haline getirelim.
Kıymetli Muslumanlar!
Hepimiz biliyoruz ki Yemen’de kardeşlerimiz aclık, hastalık ve ic savaşla mucadele etmektedir. Ulkenin buyuk bir kısmı insani yardıma muhtac durumdadır. Kardeşliğimizin bir gereği olarak Diyanet İşleri Başkanlığımız, Turkiye Diyanet Vakfı koordinesinde yaşanan bu insanlık dramına duyarsız kalmamak icin bir yardım kampanyası başlatmıştır. Cuma namazından sonra butun camilerimizde daima mazlumların yanında olan siz Aziz Milletimizin yardımlarına muracaat edilecektir.
Ayrıca cep telefonlarımızdan, YEMEN yazıp 5601’e mesaj gondererek 10 TL bağışta bulunabiliriz. CenÂb-ı Hak yapmış olduğumuz ve yapacağımız yardımları en guzel şekilde kabul eylesin. Amin.
kaynak: Diyanet
__________________
Cuma Hutbesi: “SelÂm: İslÂm’ın Guven Ve Barış Cağrısı”
Dini Bilgiler0 Mesaj
●16 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaþam & Danýþman
- Eðitim Öðretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Cuma Hutbesi: “SelÂm: İslÂm’ın Guven Ve Barış Cağrısı”