Muhammed Dehlevî hazretleri Hindistan’da yetişen Ceştiyye evliyÂsının buyuklerindendir. Aslen Mekkeli olup seyyiddir. Dedeleri Mekke-i mukerreme şerîflerinden idi. Oradan Delhi’ye goc ederek Serhend’e yerleştiler. Muhammed Dehlevî hazretleri, Delhi şehrinde yaşayıp yetişti. CerÂğ-ı Dehlevî Nasîruddîn Mahmûd’un sohbetlerinde kemÂle geldi. Bu zÂtın en buyuk talebelerinden ve halîfelerinden oldu. ZÂhirî ve bÂtınî ilimlerde yuksek derecelere kavuştu. Seyyid Muhammed Dehlevî 1486 (H.891) senesinde Delhi’de vefÂt etti. VefÂtında yuz yaşını gecmiş idi. Serhend’de bulunan turbesi tanınıp ziyÂret edilmektedir. Muhammed Dehlevî hazretleri sohbetlerinde buyurdu ki:
“Bir velîde, iki ceşit nûr bulunur. Birincisi; rahmet ve şefkat nûru olup, bu nûrla, evliyÂlık yolunda bulunmaya musÂid olanları kendisine cezbeder, ceker. İkincisi ise; feyz, izzet ve kahr nûru olup, bu nûrla da, Allah yolunda bulunmaktan uzak, taşkın kimseleri kendisinden uzaklaştırır.”
“Kulun ilmi arttıkca, ilim talebi, daha cok oğrenmek arzu ve ihtiyÂcı da artar. Himmeti de yukselir. Cunku kişi, cehÂlet hÂlinde, sÂdece ilim oğrenmeyi, daha cok ilim sÂhibi olmayı ister ve buna kendisini cok muhtac hisseder. İlmin cok dereceleri vardır. Onun sonu yoktur.”

ZÂHİRÎ VE BÂTINÎ ÂLİMLER...
“Âlimler, zÂhirî ve bÂtınî Âlimler olarak ikiye ayrılır. ZÂhirî Âlim; ilmi arttıkca, zuhûru, ortaya cıkması, tanınması artan kimsedir. Fakat bÂtınî Âlim bunun zıddıdır. O gizlidir. MÂnÂlar Âleminde ilerledikce, kendisi, kendisini ve ilmini anlamaktan, idrÂk etmekten Âciz kalır. İlmi de kendisi ile birlikte gizlidir. ZÂhirde, gorunuşte onun ilminin ve kendi hÂlinin bir belirtisi olmaz. Ancak ehli olanlar tarafından tanınabilirler.”
“İnsanlar iki kısımdır. Birinci kısım, duny ile uğraşanlar olup, onu îmÂr etmeye calışır. Onun yolunun esÂsı duny ile uğraşmaktır. İkinci kısım insanlar ise, mÂn Âlemi ile, mÂnevî işlerle uğraşan kimseler olup, bunlar, matlûba (Allahu teÂlÂya) kavuşmak, O’nu istemek arzusuyla yanarlar. Butun gayretleri bunun icindir.”
Muhammed Dehlevî hazretleri, vefat etmeden kısa bir zaman once buyurdu ki:
“Kalbin tam bir ihlÂs ile ‘L ilÂhe illallah’ diyerek bir def Allahu teÂlÂya yonelmesi, Allahu teÂlÂdan gÂfil olarak yapılan yer dolusu ibÂdetten hayırlıdır.”



Alıntı

__________________