Gunun Anlam ve Onemine Dair Ekrem Şama'nın Bir Yazısını Sizlerle Paylaşıyorum.


Canakkale’den ders alabildik mi?


“Tarih”i “tekerrur” diye tarif ediyorlar;

Hic ibret alınsaydı, tekerrur mu ederdi?

Bunlar, Milli Şairimiz M.Akif Ersoy’un olmez mısralarınden iki tanesi. Tarih dediğimiz surec insanlığın ibret alması icindir.

Canakkale savaşlarından ibret alabildik mi? Yoksa alamadığımız icin tekerrur mu ediyor?

Demek istediklerimizi bir iki ornekle aktarmaya gayret edelim.

Saltanatının 33. yılında, başta Siyonizm olmak uzere dış guclerin telkin ve uzaktan kumandası ile hareket eden İttihatcı maceracıların, II. Abdulhamid Han’ın onunu kesmesi ile sokun eden belalar ibret verseydi, siyasetinin 33. yılında İslam dunyasının lideri, İslam Birliği’nin temelini de atmış olan Erbakan Hocamızın, gunumuzun maceracılarınca onunun kesilmesi ve adım adım beka noktasına gelinmesi mumkun olabilir miydi?

Yediden yetmişe, milletimizin dişinden tırnağından artırarak oluşturduğu fondaki paraları boca ederek sipariş ettiğimiz zırhlı gemileri, imal ettiği halde teslim etmeye yanaşmayan ve bedelini de gasp eden İngiltere’nin, bu eşkıyalığından ders alabilseydik, 40 yılda fakir fukaradan kesilerek biriktirilmiş “Savunma Sanayii Destekleme Fonu’nu” kurutarak verdiğimiz F-35 ve diğer siparişlerimizin ustune yatan ABD’ye aldanır mıydık?

Tek bir adamın aklına esmesi ile Devleti Aliyye’yi 1. Dunya Savaşı’na apar topar sokan maceracılar bize ibret verseydi, bugun İslam dunyasını perişan eden ve bizi de badireden badireye surukleyen Haclı’nın kuresel gucleri ile stratejik muttefiklik yapıp, inisiyatifi de onlara kaptırır mıydık?

Basiretsizce girilen ve akılsızca kaybedilen Balkan savaşları sonucu, odeyemez duruma duşurulduğumuz, memur ve askerimizin maaş ve ucretlerini, “silah arkadaşlığı” anlaşmasını imzalar imzalamaz, super guc Almanya’dan altın dilenip de odememizin, başımıza ne işler actığından, ne emirler almak zorunda kaldığımızdan ibret alsaydık, 1 Mart tezkeresi karşılığı “Bağdat’a ilk bomba duştuğunde şu kadar milyar dolar alacağız” diye tarihe kara bir leke olarak duşecek duruma gelir miydik? “Bu tezkere cıkmazsa maaşlarını kimden alacaklarını duşunsunler” demek garabetine duşer miydik?

Devletin en hazırlıksız doneminde, kontrol edemeyeceğimiz o iki Goeben ve Breslau savaş gemilerini koynumuza alarak ve komşularımızı bombardıman etmelerine goz yumarak, yok olacağı bir savaşa sokulması bize ibret verseydi, kontrol edemeyeceğimiz Haclı guclerine, ilave usler verip binlerce sortiler yaptırıp komşularımızın perişan edilmesine razı ve hatta yardımcı olur muyduk?

Almanya’dan emir ve komuta alacağı acık iken, Canakkale’de 5. Ordu kumandanlığını isteyen Liman Von Sanders’in, bu arzusunu hic duşunmeden kabul etmiştik. Onun ise Canakkale savaşının bir an once bitirilmesi icin değil, uzaması ve cok kanlı olması istikametinde aldığı stratejik kararları, elbet bir bildiği vardır, sanarak kabullenmiştik. Osmanlı kumandanlarının tum karşı cıkmalarına rağmen, savunma stratejilerini değiştirmesine razı olmamız uzerine, 30-40 bin zayiat ile 1-2 ayda bitmesi muhtemel olan savaşın 11 ay uzaması ve 250 bin zayiatla neticelenmesi felaketini yaşamıştık. Adeta soykırıma varan bu zayiat, onlarca yıl boyunca, yetişmiş insan kaynağımızın kurumasına sebep olmuştu. Kurtuluş Savaşı’na geldiğimizde ve akabinde yeni Turkiye’yi kurduğumuzda, bu nesle olan ihtiyacımız dolayısıyla cok zorluklar yaşadığımızı herkes bilir.

Bugun ise yine nesil kıyımı yaşamaktayız. İmanlı ve sağlam yapılı nesillerimiz, Avrupa devletlerinin dayatması ile adeta eritilmektedir. Maddi olarak, gıdalarımıza GDO, hormon ya da domuz mamullerinin girmesi icin yapılan dayatmalar, manevi olarak da İstanbul Sozleşmesi, ETCEP felaketleri, zina ve kumarın yaygınlaştırılması gibi zorlamalar neslimizi tehlikeye atmaktadır.

Tarih bize hic ders vermemiş ki, o gunun Alman dayatması ile nasıl bir nesil kırımı yaşamışsak, benzeri bugun başka şekillerde bize yaşatılmak isteniyor.

O gunun Alman dayatması ile en guzide askerlerimiz Galicya’da, Romanya’da ve Makedonya’da başkalarının topraklarını savunmak icin gonderilirken ve toprağa duşerken, bizim doğu ve guneyimiz duşman işgaline giriyordu. Bundan ibret almadık ki, bugun askerlerimiz NATO emrinde bizimle hic ilgisi olmayan gayelerin tahakkuku icin dışarılara gonderilmektedir.

Canakkale zaferimizin 104. yılını kutladığımız bu gunlerde, ister istemez bu ibretlik olayları hatırlıyoruz.

Ders cıkarmamız gerektiği halde hic de cıkarmadığımız besbellidir.

Her şeye rağmen zaferimiz mubarek olsun.
__________________