Rasulullah bir sahabeye şoyle dedi:
“Allah'ın (cc) huzurunda cok cok secde et, cok cok namaz kıl.

Cunku Allah (cc), her secde sebebiyle, bir derece yukseltir ve suclarından birini affeder.”
TaberÂnî'nin rivayet ettiği bir hadiste, Peygamberimiz aleyhisselatu vesselam şoyle buyurmuşlardı; “KıyÂmet (mahşer) gunu, kulun sorgulaması namazdan başlayacaktır.
Eğer, beş vakit namazı tamam ise, felÂha (Cennet'e) kavuşacak, namazı noksan ise hÂb-u husranda (Cehennem'de) kalacaktır.”

Yuce Allah (cc) buyuruyor; "Mu'minler, kesinlikle felÂha (Cennet'e ve CemÂlullah'a) kavuştular. Onlar, namazlarında huşû edicilerdir (Namazlarını inanc, bilinc, ihlÂs ve huşû ile kılıcılardır.).
“ Mu'minûn 1-2"
Ya namaz kılmayanlar?
Cennet ehli Cennet'e ve Cehennem ehli Cehennem'e girdikten sonra, Cennet'tekiler mucrimlere (gunahkÂrlara) soracaklar; "Sizleri (en kızgın) Sakar Cehennem'ine sokan nedir?
Diyecekler ki, bizler namaz kılıcılardan değildik.” Muddessir 42-43.
Ancak, tevbe edip namaza başlayanlar ve duzenli bir şekilde kaz namazlarını kılanlar, gunahlarından kurtulunca, Dunya'da ruhsal huzura ve Âhiret'te Cennet'e kavuşurlar.
Namaza başlamak istediği halde, bir turlu başlayamayan, nefsine ve şeytana yenilen kardeşlerime tavsiyem;
“Siz, namazı duşunmeyin. Oncelikle namazın anahtarını ele gecirmeye calışın. Yani, abdest alın.”
Abdest, namazın anahtarı ve mu'minlerin silahıdır.

Bir elinizde anahtar ve diğer elinizde silah olduğu zaman, şeytan yanınıza yaklaşamadığı gibi, nefsinizin tembelliği, miskinliği gider ve rahatca namazı kılar ve gercek mu'minlerden olursunuz.
Yuce Allah (cc) buyuruyor; “Gercek mu'minler ancak şunlardır ki, Allah'ın ismi anıldığı zaman (saygı ve sevgiden) kalpleri urperir.

Onlara Allah'ın Âyetleri okunduğu zaman îmÂnları (daha) guclenir ve onlar, yalnızca Rab'lerine tevekkul ederler.
Onlar (beş vakit) namazlarını dosdoğru, guzelce kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızık (mal) dan Allah yolunda infak ederler.
İşte onlar, hakiki ve gercek mu'minlerdir.
Onlar icin Rab'leri katında (mÂnevî
dereceler, gunahlarının bağışlanması ve (Cennet'te) sonsuz, tukenmez nimetler vardır.”
Enfal 2-3-4.

“Allah'ın (cc) huzurunda cok cok secde et, cok cok namaz kıl.

Cunku Allah (cc), her secde sebebiyle, bir derece yukseltir ve suclarından birini affeder.”
TaberÂnî'nin rivayet ettiği bir hadiste, Peygamberimiz aleyhisselatu vesselam şoyle buyurmuşlardı; “KıyÂmet (mahşer) gunu, kulun sorgulaması namazdan başlayacaktır.
Eğer, beş vakit namazı tamam ise, felÂha (Cennet'e) kavuşacak, namazı noksan ise hÂb-u husranda (Cehennem'de) kalacaktır.”

Yuce Allah (cc) buyuruyor; "Mu'minler, kesinlikle felÂha (Cennet'e ve CemÂlullah'a) kavuştular. Onlar, namazlarında huşû edicilerdir (Namazlarını inanc, bilinc, ihlÂs ve huşû ile kılıcılardır.).
“ Mu'minûn 1-2"
Ya namaz kılmayanlar?
Cennet ehli Cennet'e ve Cehennem ehli Cehennem'e girdikten sonra, Cennet'tekiler mucrimlere (gunahkÂrlara) soracaklar; "Sizleri (en kızgın) Sakar Cehennem'ine sokan nedir?
Diyecekler ki, bizler namaz kılıcılardan değildik.” Muddessir 42-43.
Ancak, tevbe edip namaza başlayanlar ve duzenli bir şekilde kaz namazlarını kılanlar, gunahlarından kurtulunca, Dunya'da ruhsal huzura ve Âhiret'te Cennet'e kavuşurlar.
Namaza başlamak istediği halde, bir turlu başlayamayan, nefsine ve şeytana yenilen kardeşlerime tavsiyem;
“Siz, namazı duşunmeyin. Oncelikle namazın anahtarını ele gecirmeye calışın. Yani, abdest alın.”
Abdest, namazın anahtarı ve mu'minlerin silahıdır.

Bir elinizde anahtar ve diğer elinizde silah olduğu zaman, şeytan yanınıza yaklaşamadığı gibi, nefsinizin tembelliği, miskinliği gider ve rahatca namazı kılar ve gercek mu'minlerden olursunuz.
Yuce Allah (cc) buyuruyor; “Gercek mu'minler ancak şunlardır ki, Allah'ın ismi anıldığı zaman (saygı ve sevgiden) kalpleri urperir.

Onlara Allah'ın Âyetleri okunduğu zaman îmÂnları (daha) guclenir ve onlar, yalnızca Rab'lerine tevekkul ederler.
Onlar (beş vakit) namazlarını dosdoğru, guzelce kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızık (mal) dan Allah yolunda infak ederler.
İşte onlar, hakiki ve gercek mu'minlerdir.
Onlar icin Rab'leri katında (mÂnevî

Enfal 2-3-4.

__________________