Onuncu Sozun Muhim Bir Zeyli ve LÂhikasının Birinci Parcası

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

فَسُبْحَانَ اللهِ حِينَ تُمْسُونَ وَحِينَ تُصْبِحُونَ وَلَهُ الْحَمْدُ فِى السَّمٰوَاتِ وَاْلأَرْضِ وَعَشِيًّا وَحِينَ تُظْهِرُونَ - يُخْرِجُ الْحَىَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَيُخْرِجُ الْمَيِّتَ مِنَ الْحَىِّ وَيُحْيِى اْلأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَكَذٰلِكَ تُخْرَجُونَ - وَمِنْ اٰيَاتِهِۤ أَنْ خَلَقَكُمْ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ اِذَاۤ أَنْتُمْ بَشَرٌ تَنْتَشِرُونَ - وَمِنْ اٰيَاتِهِۤ أَنْ خَلَقَ لَكُمْ مِنْ أَنْفُسِكُمْ أَزْوَاجًا لِتَسْكُنُوۤا إِلَيْهَا وَجَعَلَ بَيْنَكُمْ مَوَدَّةً وَرَحْمَةً إِنَّ فِى ذٰلِكَ َلاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ - وَمِنْ اٰيَاتِهِ خَلْقُ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ وَاخْتِلاَفُ أَلْسِنَتِكُمْ وَأَلْوَانِكُمْ اِنَّ فِى ذٰلِكَ َلاٰيَاتٍ لِلْعَالِمِينَ - وَمِنْ اٰيَاتِهِ مَنَامُكُمْ بِالَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَابْتِغَاۤؤُكُمْ مِنْ فَضْلِهِ اِنَّ فِى ذٰلِكَ َلاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَسْمَعُونَ - وَمِنْ اٰيَاتِهِ يُرِيكُمُ الْبَرْقَ خَوْفًا وَطَمَعًا وَيُنَزِّلُ مِنَ السَّمَاۤءِ مَاۤءً فَيُحْيِى بِهِ اْلأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا اِنَّ فِى ذٰلِكَ َلاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ - وَمِنْ اٰيَاتِهِۤ اَنْ تَقُومَ السَّمَاۤءُ وَاْلأَرْضُ بِأَمْرِهِ ثُمَّ اِذَا دَعَاكُمْ دَعْوَةً مِنَ اْلأَرْضِ اِذَاۤ أَنْتُمْ تَخْرُجُونَ - وَلَهُ مَنْ فِى السَّمٰوَاتِ وَاْلأَرْضِ كُلٌّ لَهُ قَانِتُونَ - وَهُوَ الَّذِى يَبْدَؤُا الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ وَهُوَ أَهْوَنُ عَلَيْهِ وَلَهُ الْمَثَلُ اْلأَعْلٰى فِى السَّمٰوَاتِ وَاْلأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ 1

Dipnotlar - Arapca İbareler - Haşiyeler :

1 : “RahmÂn ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Akşama erdiğinizde ve sabaha kavuştuğunuzda Allah’ı tesbih edin. Goklerde ve yerde olanların hamd ve senÂsı Ona mahsustur. Gunduzun sonuna doğru ve oğle vaktine erişince de Allah’ı tesbih edip namaz kılın. Oluden diriyi, diriden oluyu O cıkarır. Olumunden sonra yeryuzunu O diriltir. Siz de kabirlerinizden boyle cıkarılacaksınız. Yine Onun Âyetlerindendir ki, sizi topraktan yaratmıştır; sonra siz birer insan olarak yeryuzune yayılırsınız. Yine Onun Âyetlerindendir ki, size hemcinslerinizden kendilerine ısınacağınız eşler yaratmış, aranıza muhabbet ve merhamet vermiştir. Duşunen bir topluluk icin elbette bunda Allah’ın varlık ve birliğine, kudret ve rahmetine deliller vardır. Goklerin ve yerin yaratılışı ile dillerinizin ve renklerinizin, seslerinizin ve sîmÂlarınızın farklılığı da yine Onun Âyetlerindendir. İlim sahipleri icin elbette bunda deliller vardır.Gece ve gunduzde uyumanız ve Onun lûtfundan rızık aramanız da yine Onun Âyetlerindendir. Kulak veren bir topluluk icin bunda elbette deliller vardır. Yine Onun Âyetlerindendir ki, size korku ve umit vermek icin şimşeği gosterir; gokten bir su indirir ve olumunden sonra yeryuzunu onunla diriltir. Akıl sahibi bir topluluk icin elbette bunda deliller vardır. Yine Onun Âyetlerindendir ki, gok ve yer Onun emriyle ayakta durur. Sonra O sizi bir emirle cağırdığında derhal kabirlerinizden cıkarsınız. Goklerde ve yerde kim varsa Onundur; hepsi de Ona boyun eğer. Halkı once yaratan, sonra tekrar diriltecek olan Odur; bu ise Onun icin daha kolaydır. Goklerde ve yerde tecellî eden en yuce sıfatlar Onundur. Onun kudreti herşeye galiptir; O herşeyi hikmetle yapar.” Rum Sûresi, 30:17-27.

__________________