Hapishanede “bir muhavere-i lÂtife” munasebetiyle - 6
Nefsimle mucadele ettiğim bir zamanda, nefsim kendinde gorduğu nimet-i İlÂhiyeyi kendi malı tevehhum ederek gurura, iftihara, temedduhe başladı. Ben ona dedim ki: “Bu mulk senin değil, emanettir.” O vakit nefis gurur ve iftiharı bıraktı, fakat tembelliğe başladı. “Benim malım olmayana ne bakayım? Zayi olsun, bana ne?” dedi. Birden gordum: Bir sinek, elime kondu, emanetullah olan gozunu, yuzunu, kanatlarını guzelce temizlemeye başladı. Bir neferin mirî silÂhını, elbisesini guzelce temizlediği gibi, sinek de temizliyordu. Nefsime dedim: “Bak!” Baktı, tam ders aldı. Sinek ise, mağrur ve tembel nefsime hoca ve muallim oldu.
Sinek pisliği, tıp cihetiyle zararı yok bir maddedir ki, bazen tatlı bir şuruptur. Fakat sinek, yediği binler muhtelif muzır maddelerin ve mikropların ve semlerin menşei olmakla, sinekler kucucuk istihale ve tasfiye makineleri hukmune gecmeleri hikmet-i Rabbaniyeden uzak değildir, belki şe’nindendir.
Lem’alar, Yirmi Sekizinci Lem’a, s. 423
LÛ*GAT*CE:
istihale: Donuşme, başkalaşma.
mirî: Devlete ait.
sem: Zehir.
şe’n: İş, şan, gerek.
tasfiye: Arındırma, arıtma, temizleme.
temedduh: Kendi kendini medhetme, ovunme.
__________________
Risale-i Nur’dan Cezaevi Mektupları - 94
Dini Bilgiler0 Mesaj
●27 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Risale-i Nur’dan Cezaevi Mektupları - 94