Hapishanede “bir muhavere-i lÂtife” munasebetiyle - 5

Ey hodgÂm insan! Sineklerin binler hikmet-i hayatiyesinden başka, sana ait bu kucucuk faydasına bak, sinek duşmanlığını bırak: Cunku, gurbette, kimsesiz, yalnızlıkta sana unsiyet verdiği gibi, gaflete dalıp fikrini dağıtmaktan seni ikaz eder. Ve lÂtif vaziyeti ve abdest alması gibi yuzunu, gozunu temizlemesiyle, sana abdest ve namaz, hareket ve nezafet gibi vazife-i insaniyeti ihtar eden ve ders veren sineği goruyorsun.

Hem sineğin bir sınıfı olan arılar, nimetlerin en tatlısı, en lÂtifi olan balı sana yedirdikleri gibi, Kur’Ân-ı Mu’cizu’l-Beyan’da, vahy-i Rabbanîye mazhariyetle serfiraz olduğundan, onları sevmek lÂzım gelirken, sinek duşmanlığı, belki insana daima muavenete dostÂne koşan ve her belÂsını ceken o hayvanata duşmanlığı gadirdir, haksızlıktır. Muzırların yalnız zararlarını def icin mucadele olabilir. Mesel koyunları kurtların tecavuzunden korumak icin onlara mukabele edilir. Acaba hararet zamanında vucudun idaresinden fazla olan kanın coğalması ve bulaşık ve bazı mevadd-ı muzırrayı hÂmil evridede cereyan eden mulevves kana musallat, belki memur olan sivrisinek ve pireler fıtrî haccamlar olmasınlar mı? Muhtemel... “SubhÂne men tehayyare fî sun’ihi’l-ukùl.” [San’atında akılların hayrete duştuğu Allah, her turlu kusur ve noksandan uzaktır.]

Lem’alar, Yirmi Sekizinci Lem’a, s. 422

LÛ*GAT*CE:

evride: Toplar damar.

haccam: Hacamat eden.

hÂmil: Taşıyan.

mevadd-ı muzırra: Zararlı maddeler.

mulevves: Kirli.
__________________