İman ilÂcı, her derde deva

Yirmi Beşinci Deva

Ey hasta kardeşler! Siz gayet nÂfi’ ve her derde deva ve hakikî lezzetli kudsî bir tiryak isterseniz, imanınızı inkişaf ettiriniz. Yani, tevbe ve istiğfar ile ve namaz ve ubudiyetle, o tiryak-ı kudsî olan imanı ve imandan gelen ilÂcı istimal ediniz.

Evet, dunyaya muhabbet ve alÂka yuzunden, guya, Âdeta ehl-i gafletin dunya gibi buyuk, hasta, manevî bir vucudu vardır. İman ise, o dunya gibi zeval ve firak darbelerine, yara ve bere icinde olan o manevî vucuduna birden şifa verip, yaralardan kurtarıp hakikî şifa verdiğini pek cok risalelerde kat’î ispat etmişiz. Başınızı ağrıtmamak icin kısa kesiyorum.

İman ilÂcı ise, feraizi mumkun oldukca yerine getirmekle tesirini gosteriyor. Gaflet ve sefahet ve hevesat-ı nefsaniye ve lehviyat-ı gayr-i meşrûa, o tiryakın tesirini men eder. Hastalık madem gafleti kaldırıyor, iştihayı kesiyor, gayr-i meşrû keyiflere gitmeye mÂni oluyor; ondan istifade ediniz. Hakikî imanın kudsî ilÂclarından ve nurlarından, tevbe ve istiğfarla, du ve niyazla istimal ediniz.

CenÂb-ı Hak sizlere şifa versin, hastalıklarınızı kefaretu’z-zunub yapsın. Âmin, Âmin, Âmin.

…..

“Allah’ım! Kalplerin tabibi ve ilÂcı, bedenlerin afiyeti ve şifası, gozlerin nuru ve ziyası olan Efendimiz Muhammed’e, onun Âl ve Ashabına salÂt ve selÂm eyle.”

[Hastalar Risalesi’nin sonu]

Lem’alar, s. 344

***

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Ben bu fecirde her birinize karşı tam bir acımak hissettim. Birden, Hastalar Risalesi hatıra geldi, teselli verdi. Evet, bu musîbet dahi ictimaî bir nevi hastalıktır. O risaledeki ekser imÂnî devÂlar, bunda da vardırlar.

ŞuÂlar, On Ucuncu Şu (Denizli Hapsi mektupları), mektup no: 32, s. 344
__________________