[Bediuzzaman Said Nursî’nin Nasayihi / 22 Teşrinisani 1324, Kurd Teavun ve Terakki gazetesi, Sayı: 1. (Kurtce olarak neşredilen bu makalenin Turkce tercumesi, gazetenin 1 hafta sonraki sayısında —29 Teşrinisani 1324/12 Aralık 1908, Sayı: 2, Sayfa: 13.— yayınlanmıştır.]

Ya Ma’şere’l-Ekrad!

İttifakta kuvvet, ittihadda hayat, uhuvvette saadet, hukûmette selÂmet var. İttihadın habl-i metînini, muhabbetin dayanıklı halatını sıkı tutun ki, sizi belÂlardan kurtarsın. Guzelce kulak veriniz, dinleyiniz.

Size bir şey soyleyeyim: Biliniz ki; uc, evet uc cevherimiz vardır ki, muhafazasını bizden istiyorlar.

Birincisi: İslÂmiyet ki, milyonlarla şuhedamızın kanını ona paha vermişiz.

İkincisi: Cevher-i insaniyet ki, bizi heyet-i ictimaiye nazarında insan gosterecek odur.

Ucuncu: Milliyet ki, pişevalarımızın, seleflerimizin ruhlarını mezarda şad ettirecek bir tuhfemiz ve onlarla rabıta-i ezeliye ve ebediyemiz olacaktır.

Şu uc cevhere mukabil bir de uc duşmanımız vardır ki, bizi mahvediyor:

Birincisi: Fakr ki, İstanbul’daki kırk bin hamalın vucudu o duşmanımızın numune-i tasallutudur.

İkincisi: Cehil ki, birinci duşmanımızın istilÂsına buyuk bir yardımcıdır. Zebun-i fakr olan o kırk bin hamalın icinde binde biri bir gazeteyi okuyamıyor ki, bir tarik-ı necat bulsun.

Ucuncusu: İhtilÂf ve muadat-ı cahilÂnemizdir ki, biz birbirimizle boğuştukca bir terbiyeye bihakkın kesb-i istihkak ediyorduk. Hukûmet dahi terbiye-i vifakiye yerine tezyid-i nifaka calışıyor, hakkımızda her nevi zulum ve itisaf icrasına bizi lÂyık gorerek insafsızlık ediyordu.

Şimdi bilmeli ve anlamalıyız ki, şu uc duşmanımızı kahretmek ve o uc cevherimizi onların ellerinden kurtarmak icin de elmastan masnu uc seyf-i sÂtı-ı celÂdet bize lÂzımdır:

Birinci kılıcımız maarif, ikinci ittifak ve muhabbet-i millî, ucuncu de teşebbus-u şahsî ve sa’y-i nefsîdir. Herkes nefsine itimat etmelidir ki, haricin muavenet imtinanından, tezellulden, iftikardan istiğna hÂsıl etsin, mezellet yukleri altında eğilmekten, her dest-i kahr-ı itisafa boyun eğmekten azade kalsın.

Son vasiyetim şudur: Okumak, yine okumak, yine okumak! Sonra, birbirinizin elini sıkı tutmak, ittihad etmek, ittifak Âleminde yaşamak!

Bediuzzaman Said Nursî, Eski Said Donemi Eserleri, MakàlÂt, s. 24-25

LÛ*GAT*CE:

habl-i metîn: Sağlam, kopmaz ip.

muadat-ı cahilÂne: Cahilce birbirine duşmanlık beslemek.

nasayih: Nasihatler.

pişeva: Onder.

rabıta-i ezeliye ve ebediye: Ebedî ve ezelî bağ.

seyf-i sÂtı-ı celÂdet: Parlak yiğitlik kılıcı.

tarik-ı necat: Kurtuluş yolu.

tezyid-i nifak: Bozgunculuğu arttırma.

tuhfe: Hediye.

uhuvvet: Kardeşlik.

Ya Ma’şere’l-Ekrad: Ey Kurt topluluğu.

***
__________________