Bu hayatın gayesi ve neticesi hayat-ı ebediyedir

(Dunden devam)

• Hem hayat, butun kÂinattan suzulmuş en safî bir hulÂsası olduğu gibi, kÂinattaki en muhim bir maksad-ı İlÂhî ve hilkat-i Âlemin en muhim neticesi olan şukur ve ibadet ve hamd ve muhabbeti netice veren bir sırr-ı a’zamdır.

İşte, hayatın bu mezkûr yirmi dokuz ehemmiyetli ve kıymettar hassalarını ve ulvî ve umumî vazifelerini nazara al. Sonra bak, Muhyî isminin arkasında ism-i Hayy’ın azametini gor. Ve hayatın bu azametli hassaları ve meyveleri noktasından, ism-i Hayy nasıl bir İsm-i A’zam olduğunu bil.

Hem anla ki, bu hayat madem kÂinatın en buyuk neticesi ve en azametli gayesi ve en kıymettar meyvesidir; elbette bu hayatın dahi kÂinat kadar buyuk bir gayesi, azametli bir neticesi bulunmak gerektir. Cunku ağacın neticesi meyve olduğu gibi, meyvenin de cekirdeği vasıtasıyla neticesi, gelecek bir ağactır. Evet, bu hayatın gayesi ve neticesi hayat-ı ebediye olduğu gibi, bir meyvesi de, hayatı veren Zat-ı Hayy ve Muhyî’ye karşı şukur ve ibadet ve hamd ve muhabbettir ki, bu şukur ve muhabbet ve hamd ve ibadet ise, hayatın meyvesi olduğu gibi, kÂinatın gayesidir.

Ve bundan anla ki, bu hayatın gayesini “rahatca yaşamak ve gafletli lezzetlenmek ve heveskÂrÂne nimetlenmektir” diyenler, gayet cirkin bir cehaletle, munkirÂne, belki de kÂfirÂne, bu pek cok kıymettar olan hayat nimetini ve şuur hediyesini ve akıl ihsanını istihfaf ve tahkir edip dehşetli bir kufran-ı nimet ederler.

(Devamı var)

Lem’alar, Otuzuncu Lem’a (Eskişehir Hapishanesi’nin Bir Meyvesi), Beşinci Nukte, s. 629

LÛ*GAT*CE:

hassa: Ozellik.

hayat-ı ebediye: Sonsuz hayat, ahiret hayatı.

hilkat-i Âlem: Âlemin yaratılışı.

ism-i Hayy: “Ezelî ve ebedî hayat sahibi olan” manasında Allah’ın bir ismi.

Muhyî: “Hayat veren” manasında Allah’ın bir ismi.

munkirÂne: İnkÂr edercesine.
__________________