Ey Hurriyet-i Şer’î!

Oyle muthiş ve fakat guzel ve mujdeli bir seda ile cağırıyorsun; benim gibi bir Şarklıyı tabakat-ı gaflet altında yatmışken uyandırıyorsun. Sen olmasaydın ben ve umum millet zindan-ı esarette kalacaktık. Seni omr-u ebedî ile tebşir ediyorum. Eğer aynu’l-hayat şeriatı menba-ı hayat yapsan ve o cennette neşv u nema bulsan, bu millet-i mazlûmenin de eski zamana nispeten bin derece terakki edeceğini mujde veriyorum. Eğer hakkıyla seni rehber etse, ağraz-ı şahsî ve fikr-i intikam ile sizi lekedar etmezse…

(…)

Yaşasın ittihad-ı millî; olsun ihtilÂf.

Yaşasın muhabbet-i millî; gebersin ağraz-ı şahsiye ve fikr-i intikam!

Eski Said Donemi Eserleri, Nutuk, s. 170-182

***

Sual: “EfkÂrı teşviş eden, hurriyet ve meşrûtiyeti takdir etmeyen kimlerdir?”

Cevap: Cehalet ağanın, inat efendinin, garaz beyin, intikam paşanın, taklit hazretlerinin, mosyo gevezeliğin taht-ı riyasetlerinde, insan milletinden menba-ı saadetimiz olan meşvereti inciten bir cemiyettir. (HAŞİYE) Benîbeşerde ona intisap eden, bir dirhem zararını bin lira milletin menfaatine feda etmeyen, hem de menfaatini ızrar-ı nÂsta goren, hem de muvazenesiz, muhakemesiz mana veren, hem de meyl-i intikam ve garaz-ı şahsîsini feda etmediği hÂlde mağrurÂne millete ruhunu feda etmek dÂvÂsında bulunan, hem de beylik veya tavaif-i mulûk mukaddemesi olan muhtariyet veya istibdad-ı mutlak manasında bir cumhuriyet gibi gayr-i makul fikirlerde bulunan, hem de zulum gormuş, kin bağlamış, hurriyet ve meşrûtiyetin birinci ihsanı olan af ve istirahat-i umumiyeyi fikr-i intikamına yediremediğinden herkesin asabına dokundurmakla t heyecana gelip terbiye gormekle teşeffî isteyenlerdir.

HÂŞİYE: Burada mason ve donmelerin cemiyetinden haber vermek icinde, bir ceyrek asır istibdad-ı mutlakla hukmeden bir hÂkimiyeti gaybî ihbar eder.

Eski Said Donemi Eserleri, MunÂzarÂt, s. 229

LÛ*GAT*CE:

ağraz-ı şahsiye: Şahsî garazlar, kinler.

efkÂr: Fikirler.

fikr-i intikam: İntikam fikri.

ızrar-ı nÂs: İnsanları zarara sokma.

ihtilÂf: Ayrılmışlık, bolunmuşluk.

ittihad-ı millî: Milletin birlik ve beraberliği.

taht-ı riyasetinde: Başkanlığı altında.

teşviş: Karıştırma, bulandırma.
__________________