Turkiye, bazı ulkelerde sık gorulen insan eti yeme hastalığını, yani ‘kanibalizm’i son yıllarda cok daha sık duyar hale geldi. Biz de, modern yamyamlığı ve bunun sebep ve kokenlerini uzmanlara sorduk.
Ozgur Dengiz, 13 Eylul gunu her akşam yaptığı gibi Ankara Mamak’taki İmrahor copluğune gitti. Genellikle sessiz yerlerde dolaşmayı seven Dengiz akşamları en cok buraya gelirdi. Mamak Belediyesi’nden emekli Cafer Er’in (55) otomobil icerisinde gorunce selam verip yanına oturdu. Sohbet ettiler bir sure. Vakit ilerleyip ortalık daha da ıssızlaşınca Dengiz, emekli astsubay babasının silahını Cafer Er’in ensesine dayadı. İki el ateş etti.
HikÂyenin bundan sonrası icin iğrenmeye hazır olun: Cesedi, once bir ağacın altına surukledi. Belindeki bıcakla kollarını ve bacaklarını ayırıp iki ayrı poşete koydu. Kalanını da Mamak Copluğu’ne bıraktı. Eve gelince ‘et’in bir bolumunu buzdolabına koydu, kalan kısmını ise ciğ ciğ yedi. Tadı hoşuna gidince, Mamak Copluğu’ne giderek cesedin kalan kısımlarından parcalayarak eve getirdi, birkac gun daha yemeye devam etti…
PİŞMAN DEĞİL, VİCDANI RAHAT
Maalesef bu olay film değil, gercekti… Gectiğimiz gunlerde Turkiye’nin kanını donduran bir cinayetin detaylarıydı bunlar. Olay yerinde cep telefonunu unutarak yakayı ele veren katil, yakalandığı anda da soğukkanlılıkla anlatmaya devam etti yaptıklarını: “Pişman değilim, vicdanım rahat. Oldurmeyi surdurmeyi duşunuyordum. Ruyamda surekli kurban edildiğimi goruyordum. Bazen koyunların kurban edildiğini de goruyordum. Bıcaklarım var. Ben kurban olacağıma, başkalarını oldurmeye, kurban etmeye karar verdim. İki cinayetim var. 30 yıl yatar, cıkarım. O zamana kadar da bir af cıkar elbette!"
Aslında Ozgur Dengiz’in hapishane ile ilk tanışması 10 yıl oncesine dayanıyordu. 17 yaşında arkadaşını oldurerek 10 yıl hapis cezası almıştı. Ancak cezaevinden uc yıl sonra Şartla Salıverme Yasası sayesinde cıkmıştı. Uc ay once de Sedat Erzurumlu isimli birini oldurmustu. Aylar sonra cinayeti itiraf eden katil, “Onu da yiyecektim; ama etraf cok kalabalıktı." diyordu.
İSTANBUL’DAKİ ‘HANNIBAL’ VAKALARI
Ozgur Dengiz’in ‘yamyamlığı’ Turkiye’de ilk değildi şuphesiz. Mesela dort yıl once İstanbul’da meydana gelen olay, Afgan asıllı halı tuccarı İsmetullah İsmet’in ortadan kaybolmasıyla başladı. Polis, İsmet’in, iş ortakları Halil Beg ve Cora Cakır tarafından oldurulduğunu saptadı. Cinayetin en ilginc tarafıysa katillerin maktulun bedenini paramparca etmeleri ve bunları kurban eti olarak dağıtmalarıydı.
O donemde “Zeytinburnu’nda Hannibal Vahşeti” diye gundeme gelen habere cok gecmeden yenileri eklendi. Zeytinburnu’nda once 85 yaşındaki Rabia Nazari’ye ısırılarak saldırıldı. Ardından yine Zeytinburnu’nda 80 yaşındaki Fatma Şenel kol ve bacaklarından ısırılarak olduruldu. Turkiye’de cok ender rastlanan bu tip cinayetlere ABD ve Uzakdoğu ulkeleri hic de yabancı değil.
HASTA RUH, İCİNDEKİ ŞİDDETİ BASTIRIYOR
Ankara Universitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Oğretim Uyesi Adli Psikolog Yard. Doc. Dr. Burcu Eşiyok, kişilerin ısırılarak parcalanması ve kurbanların etini yeme davranışının adli literaturde ‘kanibalizm’ (yamyamlık) anlamına gelen cok ciddi bir ruhsal sorun olduğuna işaret ediyor. Gosterildiği donem gişe rekorları kıran, Anthony Hopkins’in canlandırdığı ‘Hannibal’ karakterinin ismi de Kanibalizm’le benzerlikten geliyor. Eşiyok, ısırma ve ısırarak parcalama gudusunun insan doğasının ilkel zamanlarda da gorulen bir yansıması olduğunu soyluyor. Hatta eski cağlarda bazı kulturlerin dinî torenlerinde insan eti yendiğini hatırlatıyor. Eşiyok, Ankara’da yaşanan son olayı ise kişinin tam anlamıyla hÂkimiyet kurduğu bir ‘guc gosterisi’ olarak nitelendiriyor.
Peki, kimler, nasıl bir ruh haliyle bu tur cinayetler işleyebiliyor? Adli Psikolog Burcu Eşiyok’a gore Ozgur Dengiz’in cok dikkatli incelenmesi gerekiyor. Cunku tedavi edilmeyen ağır psikozdaki kişiler bu tip cinayetleri işleyebilir ancak. Eşiyok, “onemli; ama olağan” bir noktaya da vurgu yapıyor: “Katilin akrabaları ‘Onun kadar sessiz sakin birinin, bunu nasıl yaptığına inanamıyoruz!' diyorlar. Aslında bu tur vakalar icin son derece olağan bir yorum. Cunku genelde sessiz sakin insanlar bunu yapabiliyor."
Kanibalistlerin bir kısmı sadece ısırıyor, bazıları ise kopartıyor. Diğer bir kısmı da parcalıyor ve kurbanlarını ciğ ciğ yiyor. Kanibalist saldırılar genellikle olumle sonuclanıyor. Sucu işleyenler, kendilerinden zayıf kişileri hedef alıyor. İşlenen uc cinayette kurbanların yaşlı olması bunun gostergesi. Dr. Eşiyok ise her kişinin kendi kafasındaki tipleri hedef sectiğini dile getiriyor. ‘Yamyam’larda gozlenen bir diğer husus da her defasında bir oncekinden daha profesyonel ve iyi calışmaları. Bu nedenle saldırganın tekrar harekete gecme ihtimali yuksek. Cunku kişi, icindeki şiddeti tatmin etmek icin zaman zaman benzer davranışlar sergileyebiliyor. Yani yakalanıp kontrol altına alınmadığı surece yeni cinayetler ortaya cıkabilir.
Kafaları karıştıran diğer bir sorun da bu tip suclulara nasıl bir ceza verileceği? Boylesi olaylarda kişilerin cezai ehliyetinin olup olmadığı ancak adli tıp raporları incelendikten sonra netlik kazanıyor. Ankara’da bir kişiyi oldurup etini yediğini itiraf eden Ozgur Dengiz’in seri bir cinayet işleyen katil mi olduğu yoksa farklı ruhsal bozukluklara mı sahip olduğu sorusu şimdilik muamma. Dengiz’in durumu İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun vereceği uc ihtimalli karara bağlı. Eğer akıllı olduğuna hukmedilip ‘cezai sorumluluğu tam’ raporu verilirse muebbet hapis cezası ile yargılanacak. Deli olduğuna hukmedilip cezai sorumluluğunun olmadığı raporu verilirse Turk Ceza Kanunu’nun (TCK) 32. maddesine gore Turkiye’deki kapalı beş akıl hastanesinden birinde tutulacak. Turkiye’de bu tur suclular İstanbul Bakırkoy, Manisa, Elazığ, Adana ve Samsun Kapalı ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinde tutuluyor.
ONLARA GORE HASTANE YOK
Doc. Dr. Burcu Eşiyok, Turkiye’deki hastanelerin yurt dışındaki kriterlerde olmadığının altını ciziyor. Eşiyok’a gore sadece bu tur vakaların tutulduğu, guvenliği yuksek hastaneler olmalı. Olayla ilgili bir diğer sorun da kişilerin hastanede ne kadar kalacağı. Eski TCK’ya gore “Suc işlediği anda olayın hukuki anlam ve sonuclarını algılayamayan kişiye ceza verilmez, en az bir yıl hastanede kalır” hukmu vardı. Yeni TCK’da ise bir yıllık tedavi şartının kaldırılması kafaları karıştırıyor. Ucuncu ihtimale gore, “cezai ehliyeti var ancak tam değil” raporu cıkarsa Dengiz’in aldığı cezalarda indirim yapılacak. Ama anlaşılan o ki Turkiye’nin boylesi hunharlıkları sindirmesi cok zor. Uzmanların tek endişesi ise hastalığın Turkiye’de giderek yaygınlaşması.
__________________
!NsaN eT! y!yéN yaMyaMLaR
Bilim ve Teknoloji0 Mesaj
●24 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Teknoloji Forumları
- Bilim ve Teknoloji
- !NsaN eT! y!yéN yaMyaMLaR