Organik Tarım nedir ?


Tarımsal uretimde kullanılan kimyasalların (ilac, gubre gibi) olumsuz etkilerinin insan ve toplum sağlığı uzerindeki zararları artarak kendini hissettirmeye başlamıştır. Tum bu olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması amacıyla kimyasal gubre ve tarımsal savaş ilaclarının hic ya da mumkun olduğu kadar az kullanılması, bunların yerini aynı gorevi yapan organik gubre ve biyolojik savaş yontemlerinin alması temeline dayanan Ekolojik Tarım Sistemi geliştirilmiştir. FAO ve Avrupa Birliği tarafından konvansiyonel tarıma alternatif olarak da kabul edilen bu uretim şekli değişik ulkelerde farklı isimlerle anılmaktadır. Almanca ve Kuzey Avrupa dillerinde “Ekolojik Tarım”, Fransızca, İtalyanca ve İspanyolca’da “Biyolojik Tarım”, İngilizce’de “Organik Tarım” Turkiye’de ise "Ekolojik veya Organik Tarım" eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.


Organik Tarımın Amacı



Ekolojik sistemde hatalı uygulamalar sonucu kaybolan doğal dengeyi yeniden kurmaya yonelik, insana ve cevreye dost uretim sistemlerini icermekte olup, esas olarak sentetik kimyasal tarım ilacları, hormonlar ve mineral gubrelerin kullanımını yasaklaması yanında, organik ve yeşil gubreleme, munavebe, toprağın muhafazası, bitkinin direncini artırma, doğal duşmanlardan faydalanmayı tavsiye eden, butun bu olanakların kapalı bir sistemde oluşturulmasını oneren, uretimde sadece miktar artışının değil aynı zamanda urun kalitesinin de yukselmesini amaclayan alternatif bir uretim şeklidir.



Son yıllarda gerek tarımsal ilacların, gerekse gubrelerin bilincsizce kullanımı bitkisel uretimde artışın yanında kalitesiz ve insan sağlığını tehdit edecek urunlerin ortaya cıkmasına neden olmuştur. Toprağın derinlerine sızan fosfor ve nitrat tatlı su kaynaklarına ulaşmakta bu da insan, evcil hayvan ve yaban hayatı acısından ciddi problemlere yol acmaktadır. Ayrıca kimyasal tarım ilacları toprakta birikmekte, bitki sağlığını olumsuz yonde etkileyerek ekolojik dengeyi bozmaktadır.



Bu olumsuz koşullar karşısında gelir duzeyi yuksek olan ulkeler başta olmak uzere bircok ulkede bilinclenerek orgutlenen uretici ve tuketiciler, doğayı tahrip etmeyen yontemlerle insanlarda zehirli etki yapmayan tarımsal urunleri uretmeyi ve tuketmeyi tercih etmişler. Bu amacla yeni bir uretim tarzı olarak Ekolojik veya Organik Tarım ortaya cıkmıştır.



Bu cercevede ekolojik tarım hatalı uygulamalar sonucu kaybolan doğadaki dengeyi yeniden kurmaya yonelik, toprağın verimliliğinde devamlılık sağlayan biyolojik mucadele ile hastalık ve zararlıları kontrol altına alarak, insana ve cevreye dost uretim sistemlerini iceren, sentetik kimyasal gubre ve ilacların kullanımını yasaklayan, organik ve yeşil gubreleme, ekim nobeti ve toprak muhafazasını tavsiye eden, her aşaması kontrol altında olan elde edilen urunun sertifika ile belgelendiği bir uretim şeklidir.



Tanımdan da anlaşıldığı gibi ekolojik tarım bir urunun ekim veya dikiminden sonra hicbir uygulama yapılmadan kendi haline terkedilmesi veya eskimiş bir işletmecilik şekline donuş değildir. Aksine geleceğin ihtiyaclarına yonelik goruşlere dayanan, dikkat, bilgi ve ozveri gerektiren bir tarım şeklidir.





Organik Tarım; uretimde kimyasal girdi kullanmadan, uretimden tuketime kadar her aşaması kontrollu ve sertifikalı tarımsal uretim bicimidir. Organik tarım, eko sistemde hatalı uygulamalar sonucu kaybolan doğal dengeyi yeniden kurmaya yonelik, insana ve cevreye dost uretim sistemlerini icermektedir.



Her turlu sentetik, kimyasal ilaclar ve gubrelerin kullanımının yasaklanması yanında organik ve yeşil gubreleme, munavebe, toprağın" muhafazası, bitkinin direncini artırma, parazit ve predatorlerden yararlanmayı tavsiye eden butun bu uretim tarzında uretimde miktar artışı değil urunun kalitesinin yukseltilmesini amaclanmaktadır. Gunumuzde sadece organik tarımla toprak ve su kaynakları ile havayı kirletmeden, cevre, bitki, hayvan ve insan sağlığını korumak mumkun olmaktadır.


Organik Tarımın Gerekliliği



Cevrenin, doğal kaynakların korunması ve bozulan ekolojik dengenin yeniden tesisi, surdurulebilir tarım, toprağın yaşatılması, flora ve faunanın korunması biyolojik ceşitliliğin devamı ve kimyasal kirlilik ile zehirli kalıntının da sonlandırılması temel amac olmuştur. Gunumuzde tum dunyada cevrenin, insan ve toplum sağlığının korunması konusunda ulkelere gore farklı duzeylerde olmakla birlikte buyuk gelişmeler meydana gelmiştir.



Bugun konvansiyonel tarımın uretim artışına yonelik aşırı miktarda sentetik ve kimyasal girdi kullanımı sonucu cevre kirliliği onemli boyutlara ulaşmıştır. Tarım yarattığı kirlilik doğal dengenin bozulmasına neden olurken cevre kirliliği ve besin zinciriyle tum canlılara ulaşabilen hayati tehlikeye de yol acmaktadır.



Doğal dengenin bozulmasına ornek olarak, toprağın erozyona uğraması ile toprak kayıplarındaki nispi artışlar, toprakta organik madde ve humus yokluğu nedeniyle toprak mikroorganizma hayatının tahribi, toprak profilinde A horizonunun kaybı ve mineral toprak profilinin kaybı ve benzeri olayları gosterilebilir. Surekli monokultur, munavebenin gereği gibi yapılmaması soz konusu urunlere zarar veren hastalık ve zararlıların aşırı coğalmalarına neden olmuştur. Mucadele etmek icin bilincli olarak kullanılmayan sentetik kimyasal pestisidler, bazı faydaları ırkların kaybolmasına neden olmuş ve biyolojik mucadele ortamı tahrip edilmiştir. Verimliliği artırmak icin toprakların aşırı şekilde sentetik mineral maddelerle gubrelenmesi ozellikle cabuk yıkanan azotlu gubrelerin yeraltı sularına kadar ulaşmasıyla, hayvan ve insanlarda nitrat zehirlenmeleri gorulmuştur.



Konvensiyonel tarımda urunun kalitesinin ikinci plana atılması ekonomik uretim yapmak icin mekanizasyonun artırılması ve ozellikle bilincsiz uygulamalar, toprağın canlı tabakasını yok etmiştir. Toprakta oluşan sert tabakalar, sıkışmalar yaratarak erozyonu teşvik etmiştir.



Verim artışı sağlanırken, uretimde ekolojik denge bozulmuş, iyi tarım toprakları elden cıkmış ve toprağın canlı kışımın olmuştur. Topraktan kaybolan bu maddelerin tekrar telafisi cok pahalıya mal olmaya başlamış ve bazen de imkansız hale gelmiştir. Dunya nufusunun artması ve entansif tarımın yaygınlaştırılması, birim başına duşen verimin ve dolayısı ile uretimin artırılması icin sağlanan teşvikler ve aşırı destekler sonucu ve 1970'de pestisitlerin ve kimyasal gubrenin keşfi ile "Yeşil Devrim" olarak adlandırılan tarımsal uretimin artırılma cabalarının dunyadaki aclık sorununa cozum olmadığı, aksine doğal dengeyi ve insan sağlığını surekli bozduğunu goren gelişmiş ulkeler organik tarım, surdurulebilir tarım ve değişik tarım alternatifleri konusunda calışmalara başlamışlardır.



Organik Tarımın İlkeleri



Ekolojik tarımda farklı bitkisel ve hayvansal urunler icin farklı uretim yontemleri mevcut olup bunların ortak ilkeleri şunlardır.



1- Ekolojik uretim yapan tarım işletmelerinde doğal kokenli hammaddeler kullanılarak uretim yapılmalıdır.



2- Ham maddelerin ve diğer işletme girdilerinin cevreyi tehdit eden her turlu etkisi azaltılmalı veya bunlardan tamamen kacınılmalıdır. Mesela organik tarımda kullanılacak fide-tohum, fidan vs. ilacsız olmalıdır.



3- Toprağın işletilmesi ve icindeki canlı faaliyetin devamı icin nobetleşe ekim ve organik gubreleme yapılmalıdır. Bunun icin ciftlik gubresi ve organik atıklardan oluşan kompost ve yeşil gubre kullanılmalıdır. Ayrıca uygun toprak işleme aletleri kullanılmalı, gereğinden fazla sayıda toprak işlemeden kacınılmalıdır.



4- Ekolojik ortama uygun dengeli karışımlar yapılarak nobetleşe ekimde baklagillere ağırlık verilmelidir.



5- Bitki tur ve ceşitlerinin seciminde uretim yapılacak yerin ekolojik koşulları goz onunde bulundurmalı bu koşullara uygun dayanıklı, tohum, fidan ve hayvan kullanılmalıdır.



6- Zararlılarla mucadelede biyolojik yontemlere başvurulmalıdır.



7- Hayvansal uretimde ise ağıl ve ahırların usluna uygun olması, beslenme ihtiyacının mumkun olduğu olcude işletmeden karşılanması yemlere kimyasal maddeler (antibiyotikler, kilo artırıcı katkı maddeleri vs.) katılmaması gerekir.



8- Yetiştiricilikte yem ihtiyacının karşılanmasında 1 ha alan icin 1 buyukbaş hayvan duşunulmelidir.



9- Ekolojik tarımda yeter miktarda ve yuksek kalitede gıda uretmek, maksimum verimden once gelmelidir.



10- Enerji kaynağı olarak guneş enerjisi ve ruzgar enerjisi gibi doğal enerji kaynakları olabildiğince tercih edilmelidir.



11- Ekolojik tarım işletmelerinin kazancları, imkanları ureticiyi ve calışanlarını tatmin etmelidir.



12- Sentetik kimyasal gubreler ve sentetik ilaclar, depoda kuruyuculuğu artıran ve hasattan sonra olgunlaşmayı teşvik eden sentetik kimyasal maddeler, bitki ve hayvan yetiştirmede kullanılan hormonlar ve buyume duzenleyici maddelerin ekolojik tarımda kullanımı yasaktır.



13- Ekolojik tarım sentetik ve kimyasalların kullanımını yasakladığından ciftlik gubresi, kanatlı gubresi, ciftlik ve sıvı atıkları, saman, torf, mantar uretim artığı, organik ev artıkları kompostu, hayvansal atıkların işlenmiş urunleri, deniz yosunları ve yosun urunleri, talaş, ağac kabuğu, odun artıkları, tabii fosfat kayaları gubre olarak kullanılabilir.



Bitki koruma acısından ise izin verilen birtakım ilacların yanında kukurt, bordo bulamacı, Arap sabunu kullanılabilir.


Dunyada ve Turkiye’de Organik Tarım



Ekolojik Tarım Avrupa’da 1910’larda uygulanmaya başlamış, kontrollu uretim ise 1930’lu yıllarda yaygınlaşmıştır. Zaman icerisinde kucuk capta da olsa artan oranda bir gelişme gostermiş ve 1970’li yıllarda ticari anlamda onem arzetmeye başlamıştır. Bu hareket 1972 yılında Almanya’da Uluslararası Ekolojik Tarım Hareketleri Federasyonu’nun (IFAOM) kurulmasıyla daha duzenli bir hale gelmiştir. IFAOM tum dunyadaki ekolojik tarım hareketlerini bir catı altında toplamayı, hareketin gelişimini sağlıklı bir şekilde yonlendirmeyi, gerekli standart ve yonetmelikleri hazırlamayı, tum gelişmeleri uyelerine ve ciftcilere aktarmayı amaclamaktadır.



Ekolojik Tarım uygulanan alanlar Avrupa ulkelerindeki tarım alanlarının % 2-3’u dolayındadır. Bunda tarımsal hareketler uzerinde kuvvetli bir etkiye sahip olan kimyasal endustrinin etkisi buyuktur. Tum bunlara karşın ekolojik tarım faaliyetleri her yıl yaklaşık %20-30’luk buyume hızındadır. 1986 yılında 120.000 hektar olan uretim alanı 1977’de 1,8 milyon hektara ulaşmıştır. Aynı donemde işletmelerin sayısı da 7.000'den 73.000'e yukselmiştir. Bazı tahminlere gore onumuzdeki 10 yıl icinde dunya ticaret hacminin 11 milyar'dan 100 milyar ABD dolarına yukseleceği kabul edilmektedir. Ozellikle AB Ulkelerinde bu konunun onemi anlaşılmış olup; hukumetler duzeyinde ve universitelerde buyuk gelişmeler gorulmektedir.



Turkiye'de Organik Tarım



Dunya ticareti 1970'li yıllarda başlamış olan ekolojik tarımdaki gelişmelere uygun olarak, Avrupa orijinli firmalar Turkiye'deki firmalardan ekolojik urun talebinde bulunmuş ve boylece 1984-1985 yıllarında ulkemizde ekolojik tarım başlamıştır. Bu yıllarda Turkiye‘nin geleneksel ihrac urunlerinden kuru İncir ve kuru Uzum ile Ege bolgesinde gercekleştirilmiştir. Daha sonra bu urunlere kuru Kayısı, Fındık gibi urunler de katılarak farklı bolgelerimize yayılmıştır.



İlk yıllarda Avrupa kokenli bazı firmalar kendi ihtiyacları olan urunleri anlaşmalı ciftcilerle yetiştirmek ve elde edilen urunleri Turk ihracatcıları vasıtasıyla kendi ulkelerine ithal edebilmek icin Turkiye'de ekolojik uretim projeleri tesis etmişlerdir. İlk yıllardaki bu ekolojik uretim faaliyetlerinin danışmanlık, teftiş ve sertifikasyon gibi vazgecilmez esasları tamamıyla yabancı kişi ve kuruluşlarca yerine getirilmiştir. 1990'lı yılların başında bu konularda az sayıda da olsa Turk uzmanlar yetişmişler ve yabancı firmaların ulkemizdeki temsilciliğini yapmaya başlamışlardır.



Ekolojik Tarım hareketini sağlıklı bir şekilde gercekleştirmek amacıyla 1992 yılında Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği (ETO) kurulmuştur. Aynı yıl icinde İzmir'de yapılan "2. Akdeniz Ulkelerinde Ekolojik Tarım Konferansı", ETO tarafından organize edilmiştir. Bu şekilde ekolojik tarım alanında ulkemizde yeni bir surec başlamış olup, İzmir bu hareketin merkezi durumuna gelmiştir.



Ekolojik Tarım faaliyetlerinin ulkemizde ilk olarak Ege bolgesinde İzmir'de başlamış olması, urun işleme tesislerinin buyuk kısmının İzmir'de olması ve uretilen urunlerin buyuk kısmının İzmir limanından ihrac edilmesi nedeniyle, organizasyon kuruluşları, kontrol ve sertifikasyon firmaları gibi ekolojik tarım sektorunun hemen tum kuruluşlarının merkez buroları İzmir'de yer almaktadır.



ETO’ nun da katkılarıyla "Bitkisel ve Hayvansal Tarım Urunlerinin Ekolojik Metotlarla Uretilmesine İlişkin Yonetmelik", Tarım ve Koyişleri Bakanlığı tarafından 18 Aralık 1994 tarihinde yayınlanarak yururluğe girmiştir. Bu yonetmelik AB normlarına uygun olarak hazırlanmıştır. Organik urunlerin dış satımını duzenlemek uzere calışmalar da devam etmektedir.



Gunumuzde yaklaşık 92 değişik urunde, 46.523 bin hektarlık arazi uzerinde 12.275 kadar uretici 168.306 ton ekolojik uretim yapmaktadır. Gumruk mevzuatındaki bazı problemler nedeniyle ekolojik tarım sektorunun dışsatım yoluyla ekonomiye katkısı net olarak bilinmemekle birlikte yıllık 150 milyon dolar civarında olduğu tahmin edilmektedir.


İnşallah yardımım olmuştur

__________________