Fort Lauderdale ussunden havalanarak gunluk gorev ucuşlarından birisini yapan Ucuş 19 filosunu, deneyimli pilotlar ve yardımcıları yonetiyordu. Rota gereği, 160 mil doğuya ucup, 40 mil kuzeye donecekler ve 120 millik bir donuş yaparak tekrar usse geleceklerdi. Her ucakta uc kişi vardı ya da olması gerekiyordu ama bir ucağın iki kişiyle kalktığı biliniyor, kimliğini sadece pilotun bildiği bir kişi ucağa binmemişti, Raslantı mı yoksa onsezi mi? Ucuş oncesinde her zaman olduğu gibi, her tur test ve kontrol yapılmıştı, ucaklar mukemmel calışıyorlardı. İki saatlik bir gorev icin fazla sayılacak miktarda benzin almışlardı. Telsizleri on ayrı kanala ulaşabiliyor veya alıyordu, geri donmeleri icin alınan en iyi garanti buydu. İlk mesaj saat 15:45´de geldi; "Kontrol kulesi; bu bir acil durumdur. acil durumdayız; kaybolduk; nerede bulunduğumuzu anlayamıyoruz. Kulenin ilk cevabı; "batıya donun" şeklinde oldu ama filo batının nerede olduğunu bilmiyordu. Kule personeli tam bir bulmaca ile karşı karşıya kalmışlardı, eğer pusulalar calışmıyorsa, pilotlar guneşe gore yol alarak yine yon bulabilirlerdi, gun batımına daha cok zaman vardı. Saat 16:25´e gelindiğinde filo komutanının yine sesi duyuldu; "Bulunduğumuz yer normal değil, ussun 225 derece kuzeyinde olmalıydık, bu şeye benziyor..." mesaj burada kesildi. Bu arada 13 personeliyle beraber Martin Mariner tipi deniz ucağı yardım icin havalanmıştı, once normal mesajlarını yollayan Mariner, Ucuş 19´un bulunduğunu sandığı yere vardığında sesi kesildi ve bir daha da mesaj gelmedi. Saat 19:04´de Ucuş 19´dan son mesaj geldi; ama bu cok zayıf gelen rutin "FT" sinyaliydi ve Ucuş 19´un ucuş kodu anlamına geliyordu. Ucaklar haftalarca arandılar ve hicbirşey bulunamadı. Bugun dahi, ABD Deniz Kuvvetleri hala Ucuş 19 konusunda uyarılıdırlar. Askeri uzmanlar tamamiyle şaşkındılar; nasıl olmuştu da 27 insan ve 6 ucak kaybolmuştu? Avenger´ların benzini bitse bile, ucaklar suzululerek denize inebilirler ve botlarına binerek portatif telsizleri aracılığı ile yardım bekleyebilirlerdi. Resmi acıklamada kayboldukları belirtildi; raporda şu satır vardı; "Mars´a ucmuş gibiydiler..."



İşin gerceği ne olabilir?
1. Filo komutanı Teğmen Charles Taylor Deneyimli bir pilottu, Deniz Kuvvetleri Ucuş Komutanlığı´ndan Fort Lauderdale ussune yeni atanmıştı. Diğerleri ucuş saatlerini tamamlamaya calışan acemi pilottular.

2. Gorevin amacı, bombardıman eğitimi icin, Buyuk Bahamalar´daki Hens ve Chickens Shoal bolgesinde alcak irtifada ucuş calışmaları yapmaktı. Teğmen Taylor o gun ucmak istemiyordu, bir gece once verilen partide cok icmişti ve yorgundu ve ondan başka hic kimse gorev rotasını ve amacını bilmiyordu.

3. Pusulalar bozulduktan sonra, Teğmen Taylor olu ucuş yapmaya devam etti, oysa denize iniş yapabilirlerdi.

4. Taylor´un anlaşıldığına gore kolunda saati de yoktu cunku arkadaşlarına sık sık saatin kac olduğunu sorduğu sormuştu. Ucarken bir ara uzerinden gectiği yeri tanıdığını sanmıştı, kendisi Florida aaas´de yaşıyordu ve oraya vardığını zannediyordu ama bulunduğu yer Bahamalar´dı. Florida aaas bir adadır, boylece Taylor Florida kıyılarına ulaşacağını sanarak filosunu yonlendirdi fakat hava gittikce bozuyordu, saatlerce kuzeye uctuktan sonra anakaraya ulaşamadı ve bu kez doğuya donme emrini verdi, bu kez Mexico Korfezi uzerinde uctuğunu sanıyordu. Gercekte kuzeye doğru Atlantik kıyısı boyunca ucuyordu, doğuya donme emrini verinci filo Atlantik´e yonelmiş ve sonsuz ucuşuna başlamıştı.

5. Ucuş 19, ucuş sırasında surekli olarak usle ilişki halindeydi, kule onu pusulasız ucması icin uyarmıştı, bunun icin ozel telsiz kanalını kullanacaktı. Kule Taylor´dan o kanala gecmesini istedi ama Teğmen reddetti cunku ucaklardan birisinin telsinin o kanalı arızalıydı ve Taylor frekansı değiştirirse o ucakla irtibatı kaybedeceğinden korkuyordu. Hava fırtınaya donuşmuştu ve artık goruş sıfırdı.

6. Taylor´un eninde sonunda telsiz frekansını değiştireceğini duşunen Fort Lauderdale ussu, kendi telsizini o kanala sabitleştirdikten sonra kıyı boyundaki tum telsiz istasyonlarının da aynı kanaldan Ucuş 19´a fikslenmelerini istedi. Eğer Taylor kısa bir an icin bile olsa, frekans değiştirseydi, her yerden yardım alacak ve Florida´da Jacksonville´e ulaşacaktı .

7. Hava yağmurlu yani kapalıydı ve guneş gorunmuyordu, bu yuzden Taylor guneşe bakarak yon bulamadı.

8. Filonun diğer uyeleri Taylor´un yolunu kaybettiğini ve Florida´yı aradığını duyuyorlardı, iclerinde onun yanıldığını farkedenler olabilirdi ama askeri disiplin gereği ses cıkarmadılar.

9. Kule ceşitli mesajlar yolladı ama Ucuş 19 bunların coğunu işitemeyecek kadar usten uzaklaşmıştı ve bu yuzden de bir başka telsiz trafiğinin icindeydiler yani kendi ussunun ilişki kuramadığı frekansına kilitli kalmıştı. Eğer Taylor o anda artık ulaşamadığı kendi us frekansından cıkıp, yardım frekansına gecseydi, sayısız telsizle bağlantı kurabilecekti. Kıyı istasyonlarından hicbirisi Taylor´un grubunu işitemedi.

10. Yardım icin havalanan Mariner tipi ucak, Ucuş 19´u aramak icin aceleyle yollanan tek ucaktı. Yani yeterince kontrol edilmeden havalanmıştı, buyuk bir olasılıkla havada infilak etti, patlamayı goren tanıklar vardı ve yağ lekeleri bulundu. Mariner ucaklarının yakıt tanklarında surekli sızıntı olduğu o sıralarda cok konuşulan ve sorun olan bir konuydu, bu yuzden onlara "ucan gaz tankı" diyorlardı ve gereken kontrol aceleden yapılamamıştı. Kalkıştan 23 dakika sonra patlamış olmalıydı.

11. Avenger´lar su yuzeyinde iki dakika kalabilirdi ve sure hava iyi ve deniz durgunsa gecerliydi. Ve tabii suya inişte pilotların yaralanmamış olmaları da gerekliydi cunku Avenger bir deniz ucağı değildi ve suya carpışı sert olacaktı. Dalgalar uygun koşullarda değildi ve Ucuş 19 hava karardığında sağnak yağmur altında deniz yuzeyine cok yakın ucuyordu. Taylor´un dışındaki pilotların hicbirisi bu koşullarda ucma deneyimine sahip değildiler, hepsi oğrenciydi. Benzinleri bittiğinde, bir kaya gibi dalgalı denize cakılmış olabilirler, ne durumda olduklarını anlamadıkları son mesajlarından anlaşılıyordu ve beraber ucmayı surdurmeye karar vermişlerdi.

12. Arama, ilk saatlerde yeterli değildi, alarm durumunda kalındı ama denize yollanan aracların sayısı cok azdı. Cunku Deniz Kuvvetleri Ucuş 19´undan umudunu kesmişti. Sonraki haftalarda hava iyiyken yapılan kapsamlı aramalar boşunuydı, artık cok zaman gecmişti.

13. Ucaklar kıta kıyısından cok uzaklaşmışlardı; Karayipler´in uzerindeydiler ama buralarda deniz derinliği binlerce metredir, bu nedenle de en kucuk bir enkaz parcasının bulunması dahi imkansızdı.

Evet, butun bunlar karşıt goruşler, tumu de dunyevi, doğaustu gucler burada yoklar. Deneyimli havacılar ucuşlarda her tur surprizin olabileceği ve en normal koşullarda dahi oldurucu olayların meydana gelebileceği konusunda hemfikirdirler. Cevaplanamayan tek soru pusulaların neden bozulduğudur ama bu da yukarda bahsedilen kutupsal alan karışımı yuzunden oluşmuş olabilir. 1991´de Florida acıklarında 600 metre derinlikte beş Avenger ucağı bir derin deniz araştırma kapsulu tarafından bulundu, herkes heyecanlandı, efsane bitiyor muydu? Ama kapsulun getirdiği parcalar incelendiğinde bulunan ucakların Ucuş 19 olmadığı anlaşıldı, bu Avengerlar başkaydı ve o bolgede o donemlerde mantıklı nedenlerle duşen yuze yakın Avenger vardı. Ucuş 19 sonucta hala kayıp.
__________________