Havucun bilimsel sınıflandırması
Alem: Plantae (Bitkiler)
Bolum: Magnoliophyta
(Kapalı tohumlular)
Sınıf: Magnoliopsida
(İki cenekliler)
Takım: Apiales
Familya: Apiaceae
(Maydanozgiller)
Cins: Daucus
Tur: Daucus carota

1. Ekonomik Onemi, Anavatanı ve Yayılma AlanlarıAlem: Plantae (Bitkiler)
Bolum: Magnoliophyta
(Kapalı tohumlular)
Sınıf: Magnoliopsida
(İki cenekliler)
Takım: Apiales
Familya: Apiaceae
(Maydanozgiller)
Cins: Daucus
Tur: Daucus carota

Havuc ulkemizde belli alanlarda onemli miktarlarda uretilip tuketilen bir sebzedir. Ulkemizin havucun anavatanı oluşu bu bitkinin Anadolu insanınca cok eskiden beri iyi tanıması ve değerlendirilmesine imkan vermiştir. Nitekim 1998 yılı istatistiklerine gore ulkemizde 240.000 ton havuc uretilmektedir. Bu uretim miktarı havucun sebze uretimimiz icinde onemli bir yeri olduğunu ortaya koymaktadır.
Havuc uretiminin gelişimine bakıldığında en buyuk uretimin Avrupa ulkelerinde olduğu gorulmektedir. Ulkemizde havuc kışlık bir sebze olarak algılanıp uretilirken Dunya ulkelerinde havuc her mevsimde tuketilen bir sebzedir. Ayrıca havuc ulkemizde turşu haricinde hic konserve edilmezken Avrupa ulkelerinde konserve edilmiş olarak buyuk miktarlarda tuketilir.
Havuc uretimi dunya uzerinde geniş alanlara yayılmıştır. Uretimin cok buyuk bir bolumu kuzey yarı kuresinde yoğunlaşmıştır.

Grafik: Dunyada Havuc Uretimi Yapılan Bolgeler


Grafik: Dunyadaki Toplam Havuc Uretiminin Dağılımı
Bugun dunyada uretilen havucların hemen tamamına yakın kısmı portakal renkli olup, Hindistan’da kırmızı havuclar uretilmektedir. Surekli odun ve soymuk dokusunda maksimum karotenoid iceren ceşitlerin secimi yonunde bir gelişme vardır. Mor havucların icermiş olduğu renk maddelerinin konserve suyuna kotu bir gorunum kazandırması nedeniyle bu havuclar sadece taze tuketim amacıyla uretilir olmuştur.
Turkiye’de Onemli Havuc Bolgeleri
1.Ankara (Beypazarı) %35-40
2. Konya (Ereğli ve Cumra)
3. a) Akdeniz (Antalya, Mersin, Hatay)
b) Ege (İzmir, Aydın, Manisa)
c) Guney Marmara
1.Ankara (Beypazarı) %35-40
2. Konya (Ereğli ve Cumra)
3. a) Akdeniz (Antalya, Mersin, Hatay)
b) Ege (İzmir, Aydın, Manisa)
c) Guney Marmara
Havucun insan beslenmesinde de onemli bir yeri vardır.
Havucun Besin Değerleri
% 87 Su
% 13 kurumadde
0.2 g yağ
1.09 g protein
6.1 g KH
A vitamini 8000 IU (6 mg/100 g karoten )
B1, B2 vitaminleri,
8-10 mg/100 g Ascorbik asit,
Niacin,
Ca, P, Fe
Bol miktarda A vitamini barındıran Havuc B, C, D ve E vitaminleri acısından da oldukca zengindir. Ayrıca karoten, şeker ve fosfor ihtiva eder. 100 gram havucta 40 kalori bulunur. Havucda bulunan Beta-Karotin yaşlıkdan dolayı ileri gelen gorme zayıflığından koruyor. Bağırsakları calıştırarak sindirime yardımcı olur. İdrar ve gaz sokturucu ozelliğe sahiptir. Vucuttaki zararlı maddeleri uzaklaştırmaya yardımcı olarak kanı temizler. Havuc, kalp hastalıkları ve damar sertliğine faydalıdır. Kalp krizi ve felc gecirme riskini azaltır. Kansere karşı etkili olduğu gibi cildin kurumasını da engelliyor ve bağışıklık sistemini guclendiriyor. Beta karotin (kansere neden olan serbest radikallari durduruyor ve bağışıklık sistemini guclendiriyor) iceren havucun en buyuk ozelliklerinden biri icerdiği bu maddenin cildin kurumasını engelleyen A vitaminine donuşebilmesi % 87 Su
% 13 kurumadde
0.2 g yağ
1.09 g protein
6.1 g KH
A vitamini 8000 IU (6 mg/100 g karoten )
B1, B2 vitaminleri,
8-10 mg/100 g Ascorbik asit,
Niacin,
Ca, P, Fe
Farklı Renkteki Havucların Sağlığa Yararları
Turuncu Havuclar


Likopen ve Beta, Alfa Karoten icerirler Ksantofil, Lutein
Avrupa ve Orta Doğu orjinlidir. Hindistan ve Cin orjinlidir
Orta Doğu orjinlidir Beyaz Havuclar



kalbi koruyucu etksi bulunur. Antioksidant ozelliğe sahiptirAntioksidant ve Antikansorejen ozellik gosterirlerPigment İcermezlerAntosiyanin Beta ve Alfa Karoten icerirlerAntosiyanin ve flavonoidleri icerirlerAfganistan, İran ve Pakistan orjinlidirTurkiye, Orta ve Uzak Doğu orjinlidir.Turkiye, Orta ve Uzak Doğu orjinlidir.2. Morfolojik Ozellikleri
2.1. Kok
Havucların cok buyuk bir bolumunde yenen kısmın tamamı kazık kokten, bazı ceşitlerde sadece hipokotilden bazı ceşitlerde ise yenen kısmın bir parcası kazık kokte, bir kısmı da hipokotilden oluşmaktadır.

Havucun şekli ceşitlere gore buyuk değişiklik gosterir. Bu nedenle havucta kok, kok ozelliği, kokun gelişmesi ile ilgili devreler ve devrelerdeki cevre faktorleri uretimde olağanustu onem taşır. Havuc herhangi bir şekilde zarar gormediği ve toprak şartları uygun olduğu zaman 70-80 cm kadar derinlere gidebilen bir kazık kok yapısına sahip olmakla birlikte bazı havuc ceşitlerinde 40-50 cm gibi derinliklerde kalır.
Havuşta tohum cimlenmesinden sonra kok gelişmeye başlar. Kok başlangıcta surekli olarak boyuna buyur. Enine gelişme belli belirsiz denecek kadar az olur. İşte havucun bu gelişme donemine birinci gelişme donemi denir. Bu donemde havucun gelişmesine herhangi bir şekilde cevre faktoru olumsuz bir etki yapacak olursa kokun kısa kalmasına ve eğri gelişmesine neden olur. Taşlı topraklarda havuc yetiştirilirse bu devrede kok taşı dolaşarak yanlardan uygun bulduğu bir taraftan buyur. Bu eğri buyume kok gelişmesi devam ettikce daha belirginleşerek havuc hasadına kadar devam eder. Birinci gelişme doneminde meydana gelecek kuraklık havuc boyunun kısa kalmasına neden olur. İster birinci ister ikinci gelişme doneminde meydana gelen olumsuz iklim faktorleri ceşidin kok gelişmesine ve havuc şekline etkili olarak ceşidin gercek ozelliklerini ortaya koymamasına neden olur. Bu nedenle ceşitlerin karşılaştırılması ve ıslah calışmalarında calışmanın yapıldığı yılların cevre faktorlerinin değerlendirmede birinci derecede rol oynadığını, olumsuz etkilerin yanlış değerlendirmelere yol acacağını dikkate almak gerekir. Ozellikle cevre faktorlerinin olumsuz etkilerinin belirgin olduğu yıllarda tohum firmaları ile ureticiler arasında buyuk anlaşmazlıkların olduğu gorulur.
İkinci kok gelişmesi doneminde kok artık depo organı gelişmeye başlar. Boyuna gelişme hemen hemen tamamen durmuş olup kok hızlı bir enine gelişme gosterir. Bu donemde meydana gelecek duşuk sıcaklıklar, yetersiz guneşlenme ve besin maddesi eksiklikleri havucta yenen kısmın ince kalmasına karotenoidlerce fakir olmasına, renginin sarı renge doğru kaymasına neden olur. Havuc ceşidi kendi havuc ozelliklerini kazanamaz. Havuc uzerinde oluşan yan koklerin fazlalığı kaliteyi duşurur, yıkamayı zorlaştırır. Havucun silindirik yapısını bozar. Havuc kokunun catallaşması da istenmez. Aslında yan kokler havuctan fazla uzaklaştırılmadan buyumelerini dikine yaparlar.

Havucta yenen kısım iki dokudan oluşur. Bunlardan birincisi havucun dış kısmında yer alan uzerinde yan sacak kokleri taşıyan soymuk doku, ikincisi ise havucun ic kısmında yer alan odun dokusudur. Soymuk doku daha cok renk maddesi ve vitamin icerir ve daha gevrek yapıdadır. Yan kokler bu dokunun icinden dışarıya cıkarlar. Bu dokunun havucu oluşturan dokular icinden fazla miktarda olması yonunde calışılır.
Odun dokusu ise daha az renk maddesi icerir, daha acık renklidir. Daha sertlik, yeme esnasında zorluk yaratır, pişme sonrasında soymuk doku icinde farklı rengi ile dikkati ceker. Odun dokularda renk maddeleri birikimine az olur.

Resim: Havuc kok yumrusunda gelişme aşamaları
Havuc govdesi havucun hemen ust kısmında oluşan bir rozet yapısındaki yaprakların orta kısmından 2. Yılda gelişir. Ceşide, bakım ve iklim şartlarına bağlı olarak 150-160 cm’ye kadar boy alır ve govdenin ucu bir cicek şemsiyesi ile son bulur. Govde uzerinde aşağıdan yukarıya doğru biraz kuculerek devam eden yapraklar yer alır. Yaprak koltuklarından birincil, bunun ustunden ikincil, ikincillerin ustunden de ucuncul yapraklar ve cicek demetleri oluşur.
Govde yan dalların uc kısmından bir şemsiye ile son buluır. Govde boyuna cizgili ve tuyludur. Tipik havuc kokusu taşır. Bitkinin govdesi dayanıklı yapıdadır. Desteğe gerek kalmadan cicek şemsiyelerine ve tohumlarını rahatlıkla taşır.
2.3. Yaprak

Havuc cok bol miktarda yaprak meydana getiren bir bitkidir. Vegetatif kaldığı 1. Yılda cok yoğun yaprak meydana getirir. Yaprakları 40-50 cm kadar boy alır. Bitki ikinci yılda govdesi uzerinde bol miktarda yaprak meydana getirir.
Yapraklar bileşik yaprak olup ince iğne şeklindedir. Yapraklar genelde tuylu ve ust kısımları parlaktır. Yaprak saplarıda tuyludur. Yaprak rengi acık yeşilden koyu yeşile kadar değişir. Hatta mum tabakası taşıyanlarda gri yeşil renkte olabilir.
Gec gelişen yuksek verimli ceşitlerde yaprak miktarı erkenci ceşitlere gore daha fazladır.

2.4. Cicek Havuc bitkisi ikinci yılda ciceklenme gosterir. Cicekleri şemsiye şeklindedir. İlk ciceklenme bitkinin en ust kısmındaki ana şemsiyede başlar. Şemsiyeler birincil-ikincil-ucuncul ve dorduncul olmak uzere gruplar haline oluşurlar. Bu oluşum sırasına gore buyukluk kazanırlar. En iri şemsiye birincil şemsiyedir. Daha sonraki gruplarda şemsiye kuculur. Şemsiyelerde ciceklenme meyve bağlama ve tohum olgunlaştırmada bu sıraya gore oluşur. Her şemsiye dıştan iceriye doğru dizilmiş yuzlerce cicek sapını ve ciceği taşır. Başlangıcta bir kadeh gibi uc kısmı kapalıu olan bu şemsiye cicekler olgunlaşınca acılmaya başlar. Ciceklerin tamamının acılması safhasında başlangıcta yere dik olan cicek sapları yere paralel bir hal alır. Yere paralel hal alan cicek sapları uzerindeki ciceklerde beyaz renkli yac yapraklar acarlar. Cicekte 5 adet tac yaprak bulunur. Bu tac yapraklar genellikle beyaz renkte olmakla birlikte bazı ceşitlerde şemsiyenin ic kısmında ter alan tac yapraklar acık mor renkte olabilmektedir.

Dollenme pek cok boceğin ve sineklerin yardımı ile olur. Ciceklerde yuksek oranda protandri gorulur. Tepecik reseptif hale gelinceye kadar butun polen tozu keseleri patlayarak tozlarını dokmuş olurlar. Havucta kendine kısırlık tespit edilmemiştir. Bir bitkinin farklı cicekleri birbirini kolayca doller ve tohum elde edilebilir. İzolasyon mesafesi en az 500 m olarak verilmelidir.
3. Tohum ve cimlenme ozellikleri

Meyve iki parcalı bir yapıdadır. Bu iki parca tohumun olgunlaşması fazında birbirinden orta kımı acılarak ayrılırlar. Uc kısmları ise halen bitişik durumdadır. Meyve yaprağı tohumun uzerinde yer alır ve tohum bir zar tarafından sarılır. Tohumların uzeri boyuna cizgilidir ve bu belirgin cıkıntılar uzerinde tohumların birbirine yumak şeklinde sarılmasına neden olan tuyler taşırlar. Tohumların uc kısımlarındaki tuyler daha uzundur ve tuylerin uc kısımlarında birbirine yapışıp yumak yapmayı kolaylaştıracak şekilde cengellidir. Tohumlar 2-4 mm uzunluğunda ve 1-1.5 mm enindedir. Tohumlarda irilik ilk şemsiyeden diğer şemsiye gruplarına doğru kuculmektedir. 500-800 adet tuyu alınmış tohum 1 gr gelir. Tohumlar iyi muhafaza edilirse cimlenme gucunu 3-4 yıl korurlar. Tuyler tohum ağırlığının %20-30 kadarını oluşturur. Tuyleri ovulmamış tohumların ekimi buyuk problemler yaratır. Zira tuylu tohumlar birbirine yapışarak bitkilerin ekim sıklıkları bitki gelişmesi ve kaliteli urun elde etmede olumsuz rol oynar. Hasat edilen tohumlar hemen ekilebilirler. Tohumlar dinlenmeye ihtiyac duymadan cimlenirler.

4.1. İklim isteği
Havuc bir serin iklim sebzesidir. Ozellikle cimlenme ve sonrasındaki erken donemde soğuklara karşı dayanıklı olması nedeniyle serin bolgelerimizde erken ilkbahar aylarında ılıman bolgelerimizde ise kış aylarında rahatca yetiştirilebilmektedir. Havuc yetiştiriciliğinde yağış ve nem cok olumlu etki yaparsa da surekli yapış uretimi zora sokar, verim azalmasına neden olur. Havuc bir uzun gun bitkisidir.
Optimum sıcaklık isteği 16-18°C' dir. Minimum sıcaklık isteği 9°C, Maximum sıcaklıkisteği ise 28°C dir. -5 ile -7°C'leri arasında donma başlar.

4.2. Toprak isteği
İklim istekleri acısından secici olan havuc toprak istekleri bakımından da secici bir bitkidir. Havuc uretiminin başarısında toprak yapısının onemli bir etkisi vardır. Toprağın yapısı toprağın derinliği toprakta koklerde zarar yapan zararlılardan bulunup bulunmadığı başarıyı etkiler. Hafif bunyeli topraklarda havuc uretimi uygun besleme ve bakım şartlarında cok iyi sonuc verir. Boyle topraklarda kulturel işlemler cok kolay ve ekonomik olduğu gibi elde edilen urunde yuksek kaliteye ulaşılır. Havuc derin bunyeli, serin, besin maddelerince zengin iyi işlenmiş toprak ister. İmparator grubu havuclar derin bunyeli, killi kumlu topraklarda başarıyla uretilirler. Uygun cevre koşullarında killi topraklarda uretilen havuclarda yuksek verime ulaşılabilmektedir. Ancak killi topraklarda uretilen havuclarda yıkama onemli zorluklar cıkarır. Bu nedenle bu topraklarda yetiştirilen havuclar konserve endustrisinde kullanılır.

Toprak pH’sı havuc yetiştiriciliği acısından onem taşır. Havuc yuksek asitliğe karşı hassastır. pH 6-6.5 arasında değer taşıyan topraklar havuc yetiştiriciliği icin ideal topraklardır. Toprak pH’sı 5’in altında olmamalıdır.
5. Yetiştirilme Şekli
5.1. Toprak hazırlığı ve ekim
Havuc yetiştirilmesinde toprak ozelliklerinin başarıyı etkileyen en onemli faktorlerden birisi olması nedeniyle yetiştirme yapacağımız tarlayı cok iyi incelemeli ve havuc yetiştirmeye uygun olduğunu tespit etmeliyiz. Ağı killi topraklardan toprak zararlılarınca bulaşık topraklardan ozellikle de nematod ve tel kurdu bulaşık topraklardan mutlaka kacınılmalıdır. Boyle topraklarda havuc uretimi son derece yanlış olur.
Havuc tohumlarının gec cimlenmeleri nedeniyle yabancı otlar hızla gelişerek yeni cimlenmekte olan havuc bitkilerinin gelişmesini yavaşlatır ve uzerini orterler. Bu nedenle seyreltme ve capalama işlemleri de zorlaşır. Tarla seciminde yabancı ot faktorude cok buyuk onem taşır.
Butun bu hususlar dikkate alınarak havuc ekilecek toprağın cok iyi işlenerek ekime hazırlanması gerekir. Havuc tohumlarının kucuk oluşu, gec cimlenmesi gibi ozellikleri nedeniyle toprak inceltilerek tohumun toprakla temasının tam olması sağlanmalıdır.

Resim: Onceden hazırlanmış toprağa mibzerle tohum ekimi
5.2. Bakım işleri
Cimlenme tamamlandıktan ve bitkiler 2-3 hakiki yapraklı olduktan sonra sıra uzerinde seyreltme yapılır. Ceşit ozelliğine bağlı olarak sıra uzeri mesafeleri ayarlanır. Ancak bu seyreltme doneminde tarlada alıkonulacak bitkilerin koklerinin zarar gormemesine ozen gosterilmelidir.
Seyreltme işciliği onemli bir maliyet yukler. Bunun onlenmesi icin ekimin pnomatik mibzerle, seyreltme sıklığında ve cimlenme guvu yuksek tohumla yapılması gerekir.
Seyreltme işleminden sonraki bakım işleri kaba otların elle alınması duzenli sulama ve mucadele işlerinden oluşur.

5.3. Gubreleme
Kışlık ve gecci havuc ceşitlerde uzun bir sure buyume ve gelişme devam ettiği icin gubrelemeye cok dikkat etmek gerekir.Kucuk, yazlık ve erkenci ceşitlerde gubreleme daha kolaydır.
Havuc yetiştiriciliğinde azot yanında potasyum da buyuk onem taşır. Bu iki besin elementi verim ve kaliteyi onemli olcude etkiler. Bitki nitrat formunda azotu tercih eder.
Potasyum ise havucta şeker oranını ve depolanma gucunu arttırır. Havuc ozellikle cimlenme ve genclik doneminde tuza karşı son derece hassastır. Ekimle birlikte gubre verme bu nedenle yanlış olur. Boyle bir uygulama cimlenme aksaklıklarına yol acar. Sıralarda boşluklar oluşur. Havuc yetiştiriciliğinde organik gubreler tercih edilmeli, erken donem de yoğun inorganik gubreden kacınılmalıdır. Yalnız havuc taze ağır gubresinden hoşlanmaz. Taze gubre havucun renginin bozulmasına ve mavi kırmızı bir renk almasına neden olur. Ayrıca erken ciceklenmeye neden olduğu soylenir. Toprakta tav nedeniyle gubreleme ekimden bir hafta evveline kadar yapılmamışsa gubre vermeden ekim yapıp cimlenme tamamlanıp bitkiler 2-3 yapraklı olduklarında gubreleme yapmak daha doğru olur. Dekara 8-10 kg saf azot, 8-9 kg fosfor ve 12-16 kg potasyumlu gubre hesaplanarak ekimden en az iki hafta once toprağın 10-15 cm derinliğine karıştırılmalıdır. Azotun yarısı ekim oncesinde diğer yarısı da bitkiler 3-4 hakiki yapraklı olduklarında uygulanırsa yıkanma yoluyla kayıp azalır.
5.4. Sulama
Duzenli sulama havucta kok gelişiminin primer ve sekonder de cok onemlidir. Primer donemdeki susuzluk havuc boyunun kısa kalmasına, sekonder donemdeki susuzluk havucun yeterli olcude kalınlaşmamasına ve ayrıca duzensiz sulama isse havucun catlayarak pazarlanamaz hale gelmesine neden olur. Bu nedenle havuc yetiştiriciliğinde sulama başarıyı en cok etkileyen faktorlerden birisidir. Havuc icin yağmurlama veya damlama sulama tercih edilmelidir.


Resim: Havucun yağmurlama sistemiyle sulanması
5.5. Tarımsal Savaşım
Havuclarda zarar yapan hastalıkları Botrytis, Rhizoctonia ve havuc mildiyosu (Plasmopora) olarak verebiliriz. Havuc yetiştiriciliğinde karşılaşılan onemli zararlılar ise Havuc sineği, Nematodlar ve kostebeklerdir. Yetiştiricilikte bu zararlılara karşı mutlaka onlem almak gerekir.
Havuc yetiştiriciliğinde munavebe de buyuk onem taşır. Uygun on bitkiler Liliaceae(Zambakgiller) familyası, Alliaceae(Soğangiller) familyası, domates, marul, hindiba
Kacınılacak on bitkiler Apiaceae(Maydanozgiller)’nin tum turleri, Brassicaceae familyası, fasulye, tahıllar
6. Olgunluk, Hasat ve Depolama
Havuclarda olgunluk havucun ceşit ozelliklerini kazandığı tarihten itibaren başlar ve hasat birkac hafta surebilir. Daha erken donemde hasat edilen havuclar cılız kalırlar, renkleri acık olur ve duşuk duzeyde şeker icerdikleri icin yeterince tatlı olmazlar. Ciğ olarak değerlendirilen sofralık havuclarda hasat bu nedenle olgunlaşma tamamlanmadan yapılmamalıdır. Ancak pazarda boşluk varsa bunu doldurmak amacıyla havuclar olgunlaşmasını tamamlamadan da hasat edilebilir. Havuclarda olgunlaşma suresi ceşide gore değişir, erkenci ceşitlerde 8-10 hafta, Nantes gibi orta ceşitlerde 12 hafta, gec ceşitlerde 16-18 haftada hasat olgunluğuna ulaşılır.

Resim: Havuc elle hasad edilirken
Hasat, yetiştirilen ceşide, yetiştirme alanının genişliğine ve pazarlanacak havucun miktarına gore elle veya makineyle yapılır. Sofralık havuclar birkac adedi bir demet yapılarak yaprakları ile veya sokuldukten sonra yaprakları kesilerek torbalar icerisinde pazarlanırlar. Sokuldukten sonra uzun sure kapalı kaplar icinde muhafaza edilen havuclarda acılaşma gorulur. Bu nedenle uzun sureli muhafaza zorunlu ise havucların temizlenerek dere kumu icinde serin bir ortamda muhafaza edilmesi gerekir.

Muhafaza sıcaklıkları sıfırın uzerindeki 3-50C’lik sıcaklıklardır. Sokuldukten sonra muhafaza edilmesi duşunulen havuclarda hasatın tam olgunlaşama gercekleştikten sonra yapılması ve hasat sırasında havucların yaralanmamasına ozen gosterilmesi gerekir.



Resimler:Havuclar yıkandıktan sonra secilerek poşetlere doldurulur ve pazara hazır hale getirilir.
7. Verim
Havuc yetiştiriciliğinde verim ceşide, ekim sıklığına ve hasat zamanına gore değişir. Orta erkenci ceşitlerde dekara verim 2.5-5 ton, gecci ceşitlerde ise 3-4 ton arasında değişir. Cok başarılı yetiştirmelerde bu değerler her iki grupta da 1 ton daha yuksek olabilir.
8. Tohum Uretimi
Ulkemiz havuc tohumu uretimi icin son derece elverişli ekolojik şartlara sahip olan ender ulkelerden birisidir. Ulkemizin bu avantajlarını kullanarak dunyada havuc tohumu uretiminde soz sahibi ulkelerden birisi olabiliriz.
Standart ceşitlerde tohum uretimi icin once pazarlanabilir ozelliklere sahip havuclar uretilir. Bunlar icersinden ceşit ozelliklerini taşımayanlar secilip ayrılır. Diğerleri kışı hafif d gecen yerlerde hemen tohumluk parseline 70-80cm sıra arası, 30 cm sıra uzeri mesafelerde havucların ust kısmında 2-3 cm’ lik yaprak sapı kalacak şekilde traş edildikten sonra toprak yuzeyine 2-3 cm kalacak derinlikte dikilirler. İlkbaharda gelişen havuc başlangıcta yaprak, daha sonrada govde ve cicek ozelliklerinde anlatıldığı şekilde govde ve cicek demetlerini geliştirerek tohumlarını olgunlaştırır. Havuc tohumu uretiminde potasyumlu gubreler başarıyı arttırır. Havuclarda cicek şemsiyeleri kademeli olarak meydana geldiği gibi tohumların meydana gelmesi ve olgunlaşmasıda kademeli olarak olur. Bu sebeple hasadın tohumlarını olgunlaştıran şemsiyelerin hasadı şeklinde kademeli olarak yapılması gerekir. 8-10 cm uzunluktaki sapı ile hasat edilen şemsiyeler golge havadar bir yerde kurutularak harmanlanır. Bir dekar alandan 80-100 kg arasında tohum alındığı belirtilmektedir. Tarafımızdan yapılan calışmalarda ise Manisa-Muradiye şartlarında Nantes grubu havuclarda 1 dekar alandan 130 kg tohum elde edilmiştir. Bu değerler havı alınmamış tohumu ifade etmektedir. Havuclarda ilk ciceklerle ondan sonra meydana gelen cicek gruplarından oluşan tohumların iriliklerinin farklı oluşu nedeniyle bu tohumlar kalibrasyona tabi tutulmadan eklenirlerse cimlenme farklılıkları oluşur. Bu durum uretimde başarısızlıklara yol acar. İşte bu sebeple hasat edilen tohumların hasattan sonra havları alınmalı ve mutlaka kalibrasyona tabi tutularak belli irilikteki tohumların bir grup oluşturması sağlanmalıdır.
__________________