


BUNLARI
Ağaca Asılan Zekat Parası
Fatih Sultan Mehmet Han devrinde bir Muslumanın. gunlerce dolaşıp yıllık zekatını verebileceği fakir birini arayıp bulamadığını
Bunun uzerine zekatının tutarı olan parayı bir keseye koyarak Cağaloğlu'ndaki bir ağaca asıp, uzerine de:
"Musluman kardeşim, butun aramalarıma rağmen memleketimizde zekatımı verecek kimse bulamadım. Eğer muhtac isen hic tereddut etmeden bunu al" diye yazdığını..
Ve bu kesenin uc ay kadar o ağacta asılı kaldığını......
İci Yivli Toplar ve Ecdadımızın Sızlayan Kemikleri
Yavuz Sultan Selim Han'ın Ridaniye Savaşı'nda, ileri goruşlu babası Sultan II Bayezid' ın icadı olan "ici yivli topları kullanarak buyuk başarılar elde ettiğini..
Bugun ise bizlerin hala II Bayezid'in bu buyuk icadını tarih kitaplarımızda: "Yivli top 1868 de Almanlar tarafından icad edildi" diye okutma gafletini gostererek ecdadımızın kemiklerini sızlattığımızı..
İnsanlığın En Muhteşem Harikası
Osmanlı ictimai yapısı uzerine uzman olan Erlanyen Universitesi profesorlerinden Hutterrohta :
"Osmanlı Devleti, geniş topraklarını ve uzerindeki ceşitli kavimleri, Topkapı Sarayı'ndan mukemmel bir şekilde idare ediyordu. O saray da batıdaki en mutevazi bir derebeyinin sarayı kadar bile buyuk değildi. Bu nasıl oluyordu?" diye sorulduğunda, Profesor Hutterroht'un:
"Sırrını cozebilmiş değilim. 16. asırda Filistin'in sosyal yapısı uzerinde calışırken oyle kayıtlar gordum ki hayretler icinde kaldım. Osmanlı, uc yıl sonra bir koyden gececek askeri birliğin oyle yemeğinden sonra yiyeceği uzumun nereden geleceğini planlamıştı. Herhalde Osmanlı, devlet olarak insanlığın en muhteşem harikasıdır" diye cevap verdiğini...
Abdulhamid Han'ın İstihbarat Gucu
Batılı emperyalist guclerin, Ermenileri piyon olarak kullanıp kışkırtarak Anadolu'da karışıklıklar cıkardığı gunlerde, İngiliz Buyukelcisi'nin Sultan Abdulhamid'e gelip, kustahca: "Daha ne kadar Ermeni oldureceksiniz?" diye sorma curetini gostermesi uzerine, Ulu Hakan'ın keskin bakışlarını elcinin uzerine dikerek:
"Filan gun, filan saatte Karadeniz'in filan noktasına yaklaşıp, karaya Ermenileri Turklere karşı silahlandırmak icin şu kadar sandık malzeme cıkaran ve komitacılara teslim eden İngiliz gemisinde, Turk başına kac silah bulunuyorsa tam o kadar Ermeni oldureceğiz. " cevabını verdiğini...Sultan Abdulhamid'in bu muazzam istihbarat gucu karşısında İngiliz elcisinin dehşete kapılarak aptallaştığını...
Pis Kokusundan Dolayı Kovulan Elci
Veli lakaplı II. Bayezid'in padişahlığı. doneminde İstanbul'a, Moskova kralının elcisi sıfatıyla Mihail Plachtneef isimli birinin geldiğini . . .
Bu adamın, insanı istifra ettirecek kadar pis kokmasından dolayı yıkanması icin hamama goturulduğunde, bu keferenin hayatında hic hamam gormemiş olup yıkanmak ve camaşır değiştirmek adetine aşina olmadığı ve kimse ile goruşturulmeden pisliğinden dolayı İstanbul'dan kovulduğunu...
Lavrens'in İtirafı
Arapları aldatarak Osmanlı Devleti aleyhine kışkırtıp isyana sevkeden İngiliz casusu Lavrence'in, yardımcıları Nuri Said, Faysal ve Şerif Huseyin ile birlikte Şam'da Turkleri katlettikten sonra: "'Evet onları isyana ben kışkırtmıştım. Ama boylesine vahşice kan dokeceklerini hic tahmin etmemiştim. Bazı mahalleleri gezerken silahsız Turk askerlerinin nasıl oldurulduklerine bakamadım;tiksindim bu vahşetten..." diyerek itirafta bulunduğunu .
İade-i Ziyaret
Meşhur bir politikacımıza Fransa'da: "Siz Osmanlıların Viyana kapılarında ne işiniz vardı? diye sorması uzerine, o politikacımızın gayet veciz bir şekilde: "Haclı seferlerinin iade-i ziyaretiydi diye cevap verdiğini ...
DUYMUŞMUYDUNUZ
__________________