Mahmud el Mabhuh Dubaili yetkililer 20 Ocak tarihinde kaldığı otel odasında oldurulen Filistinli orgut Hamas’ın kurmaylarından Mahmud el Mabhuh’un suikastıyla ilgili olduğu iddia edilen 11 kişi icin uluslararası tutuklama emri cıkardı.
Bir suikast timine uye olduğuna inanılan 11 kişi, Dubai’ye sahte Avrupa pasaportları kullanarak giriş yaptı. Guvenlik kameraları, peruklar ve sahte sakallar takmış bu kişileri, El Mabhuh’u, kaldığı Al Bustan Rotana Otel’i cevresinde takip ederken yakaladı. El Mabhuh’un kaldığı odayı belirleyen suikastcılar, Hamas liderinin karşısındaki odayı tuttu ve kendisini odasına donduğunde boğarak oldurdu.
Hamas, suikastı İsrail istihbarat ajansı Mossad’ın organize ettiğini ileri surdu. İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman yorumda bulunmaktan kacındı, ancak istihbarat konularında “İsrail asla cevap vermez, asla doğrulamaz ve asla reddetmez” mesajını verdi.



Franz Ferdinand
Bosnalı Sırp milliyetci Gavrilo Princip’in adının hatırlanmasına neden olan şey, 1914 yılında Avusturya Arşiduku Franz Ferdinand’ı ve eşini oldurmesinden cok, bu suikastın sonucu oldu: Hayatını kaybeden bir Arşiduk ve Birinci Dunya Savaşı’nı başlatan Avusturya-Sırbistan catışması.
Dahası, bu Princip’in aynı gun icinde Arşiduk’e duzenlediği ikinci suikast girişimiydi. Ferdinand’ın konvoyuna attığı el bombası amacına ulaşmayan Princip, oğle yemeği yemeye giderken Ferdinand da el bombasından yaralananları hastanede ziyaret ediyordu. Kader, ikisini aynı gun tekrar karşı karşıya getirdi ve dunya tarihin en tahrip edici savaşlarından birine girmiş oldu.



Leon Trocki
Leon Trocki Sovyet Birliği’nin kuruluşunda cok onemli bir rol oynadı. Lenin’in iki numaralı adamı olan Trocki, Kızıl Ordu’yu kuran kişinin ta kendisiydi. Ancak Lenin’in olumunun ardından yerine gecen Stalin ile Trocki arasında ciddi goruş ayrılıkları vardı. Stalin’le yaşadığı bircok tartışmanın ardından, Trocki, Komunist Parti’den atıldı ve Sovyetler Birliği’nden surgun edildi.
Bir sure Avrupa’da yaşayan Trocki en sonunda Meksika’ya yerleşti ve Stalin karşıtı faaliyetlerini surdurdu. 1940 yılına gelindiğinde, Stalin faaliyetlerinden son derece rahatsız olduğu Trocki’nin oldurulmesi icin suikastcılarını gonderdi. Yaşadığı eve ateş acılarak duzenlenen ilk suikast girişimi başarısız oldu. Ancak aynı yılın Ağustos ayında İspanya doğumlu KGB ajanı Ramón Mercader yaşlı muhalife calışma odasında saldırdı ve elindeki baltayı Trocki’nin kafasına gecirdi.
Trocki iki gun suren yaşam savaşını kaybederken, Sovyetler Birliği suikastta parmağı olduğuna yonelik her turlu iddiayı reddetti. Mercader, bir Meksika hapishanesinde 20 yıl hapis cezasına carptırdı.



Adolf Hitler
Hitler’e defalarca suikast girişimi duzenlenmişti. Bunlar arasında ne cok bilinen ve sonuca ulaşmaya en yakın olan 20 Temmuz 1944 tarihinde yaşandı. O gun, Albay Kont Claus von Stauffenberg Doğu Prusya’da bulunan bir toplantı odasına girdi ve Hitler’in oturduğu yerin yakınındaki bir masanın altına dibine ici patlayıcılarla dolu bir canta bıraktı.
Bir telefon goruşmesi yapması gerektiğini soyleyerek dışarı Stauffenberg, odayı terk ettikten sonra bir kişi masanın uzerindeki haritaya bakabilmek icin cantayı masanın diğer ucuna itti.
Patlayan bomba dort kişiyi oldurdu, 20 kişiyi de yaraladı. Hitler ise kolundaki hafif yaralarla kurtuldu. Eğer başarılı olsaydı, Stauffenberg ve bin 200 arkadaşı Nazilere karşı ayaklanmayı ve Muttefik Kuvvetlerle barış yapılmasını amaclayan Valkyrie Operasyonu’nu başlatacaktı. Suikast girişiminin ardından Hitler, Stauffenberg’in, işbirlikcilerinin be Nazi politikalarına karşı cıkan herkesin idam edilmesi emrini verdi. Tarihin bu en onemli suikast planlarından biri, Tom Cruise’un Stauffenberg’i canlandırdığı “Valkyrie” filminde beyaz perdeye aktarılarak olumsuzleştirildi.



Georgi Markov
7 Eylul 1978 tarihinde Bulgaristan kokenli muhalif yazar Georgi Markov Londra’daki Waterloo Koprusu yakınlarındaki durakta otobus bekliyordu. Bir anda sağ bacağında bir batma hisseden Markov, kafasını cevirdiğinde yerden şemsiyesini alan bir adam gordu. Adam ozur dileyerek bir taksiye bindi ve uzaklaştı. Bu olaydan sonra ateşi yukselen Markov, dort gun sonra 49 yaşında hayatını kaybetti.
Markov, olmeden once şemsiyeden kendisine zehir enjekte edildiğini ve bunu yapanın bir Komunist ajan olduğuna inandığını soyledi. Bilim insanları Markov’un cesedini incelediklerinde, derisinin altında 0.2 miligram risin (bir ceşit zehir) iceren bir hap buldu. Mufettişler, hapın bir “şemsiye silahında” kullanıldığını doğruladı.
Olay netlik kazanmasa da, bircok kişi Bulgaristan’ı ve komunizmi eleştiren yazılar yazan Markov’un olumunde KGB parmağı olduğunu duşundu. Bulgaristan istihbaratının eski şeflerinden General Vladimir Todorov, 1992 yılında Markov davasına ait belgeleri yakmaktan 16 ay hapse girerken, bir başka şupheli aynı nedenden mahkemeye cıkmak yerine intihar etmeyi tercih etti.







Halid Meşal İsrail-Filistin catışmasında 25 Eylul 1997 tarihi bir donum noktası oldu. Temmuz 1997’de 16 İsraillinin olumune neden olan bombalı saldırıya misilleme yapmak isteyen İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, o donem Urdun’de yaşayan Hamas lideri Halid Meşal’in oldurulmesi emrini verdi.
Sahte Kanada pasaportları taşıyan iki Mossad ajanı, Amman’daki ofisinden cıktığı sırada Meşal’in kulağına zehirli bir cihaz batırdı. Meşal’in korumaları tarafından yakalanan suikastcılar, kendilerini sorgulayan Urdunlu yetkililere Mossad icin calıştıklarını itiraf etti.
Olay, Urdun Kralı Huseyin’in, Netanyahu’yu arayarak o sırada durumu kritik olan Meşal icin bir panzehir istemesi, ajanları mahkemeye cıkarması ve halkın gozleri onunde idam etmesiyle yeni bir boyuta gecti. Netanyahu başlarda karşı cıksa da ABD Başkanı Bill Clinton’ın araya girmesiyle ikna oldu. Panzehiri alan Meşal’in hayatı kurtuldu.



Aleksandr Litvinenko
Moskova eski istihbarat yetkilileri tarafından kamuoyu onunde terorizmi ve gizli suikast planlarını desteklediği yonundeki suclamalardan hoşlanmaz. Dolayısıyla eski Rusya Federal Guvenlik Servisi yetkilisi Alexander Litvinenko ustlerini guclu iş adamı Boris Berezovsky’nin suikastından sorumlu tuttuğu zaman, kendisini hedef tahtasına oturttuğunu biliyordu.
Acıklamanın ardından Litvinenko tutuklandı, mahkemeye cıktı, beraat etti, yeniden tutuklandı ve serbest bırakıldı. İngiltere’ye kacan Litvinenko siyasi sığınma hakkı elde etti. Londra’da Putin karşıtı iki kitap yazan ve Rus hukumetini terorizmi desteklemekle suclayan Litvinenko, bir gun hastalandı ve oldu.
Litvinenko, Kasım 2006’da polonyum-210 elementinden kaynaklanan “akut radyasyon sendromu”na tutuldu. Yani kısaca zehirlendi. Litvinenko, olum yatağında Vladimir Putin’in katili olarak gosteren ancak Rus liderinin olayla ilişkisi asla resmen ortaya konamadı. İngiltere, Litvinenko’nun hastalandığı gun tanıştığı Rus milletvekili Andrei Lugovy’nin iadesini talep etti ancak Rusya bu talebi reddetti.




Rodrigo Rosenberg Sekiz aylık bir soruşturma ardından, Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Guatemala Devlet Başkanı Alvaro Colom’un Mayıs 2009’da olen avukat Rodrigo Rosenberg’in olumuyle bir bağlantısı olmadığı sonucuna vardı. Oysa Rosenberg cektiği bir videoda, olumu halinde tek suclunun Colom olacağını soyluyordu.
BM, delillerin Colom’u suclu gosterebilmek Rosenberg’in kendi suikastını planladığına işaret ettiğini acıkladı. Rosenberg’in amacı, kız arkadaşı ve saygın bir işadamı olan babasının oldurulmesinden sorumlu gorduğu Colom’dan intikam almaktı.



Viktor Yuşcenko
Ukrayna’nın tarihte kalan Turuncu Devrimi’nin kahramanı olan muhalif aday Viktor Yuşcenko, 2004 yılında dioksin maddesiyle zehirlendi. Olayın uzerinde hala bir sır perdesi var ancak Yuşcenko, Ukrayna guvenlik yetkilileriyle yediği akşam yemeğinden birkac hafta sonra, zehirlendiği teşhis edildi. Zehir yuzunden yuzu fazlasıyla cirkinleşen, Yuşcenko 2005 Ocak ayında devlet başkanlığı koltuğuna oturdu.



Fidel Castro
Neredeyse yarım asır boyunca Kuba’nın liderliğini elinde tutan diktator Fidel Castro, bircoğu 1960’lı yıllarda duzenlenen sayısız suikast girişimine hedef oldu. Soğuk Savaş’ın tırmandığı donemde, CIA hazırladığı bircok yaratıcı fakat başarısız suikast ya da karalama planının hedef tahtasına Castro’yu oturttu.
CIA zehirli sigaralardan, patlayan deniz kabuklarına, zehirli haplardan Castro’nun ayakkabılarına konan kimyasallara kadar her turlu yolu denedi ancak Kuba liderinin sonunu getirmeyi başaramadı.


ALINTIDIR : Suikast Gunlukleri


ßy Sempatikgenc64






__________________