Kaynamış beynin sırrı cozuldu !

Bilim insanları, 2010 yılında Turkiye'de bulunan 4000 yıllık beyin uzerindeki analizlerini tamamladı. Tarihin en eski biyolojik kalıntılarından biri olan antik beyin, eski cağlardaki insan sağlığı hakkında onemli bilgiler sunacak.



Araştırmacılar, gorunumuyle komure donmuş bir kutuğu andıran 4000 bin yıllık 'kaynamış beyin' uzerindeki incelemelerini tamamladı. Halic Universitesi'nde tutulan beyin, eski cağlarda insan beyninin sağlığı hakkında yeni bilgiler sunacak en onemli kalıntılardan biri olarak kabul ediliyor.
Enzimlerle zengin olan beyin dokusu, olumun ardından beyin hucrelerinin parcalanmasını sağlıyor. Ancak belli koşullar altında, bu surecin onune gecilebiliyor. Ornek olarak, And Dağları'nda bulunan 500 yıllık bir Inka cocuğunun beyni, kurban edildikten sonra gomulduğu toprakların aşırı soğuk olması sayesinde korunmuştu.
Kutahya'nın merkezinden yaklaşık 25 km kuzeybatısında kalan Seyitomer Hoyuk kazı alanında bulunan 4000 yıllık beyin, And Dağları'nın aksine cok daha sıcak iklim koşullarında bozulmadan gunumuze gelmeyi başardı.
Tunc Devri'nden kalan Seyitomer Hoyuk yerleşim biriminde kazı yapan araştırmacılar, 2006 ve 2011 yılları arasında beyin dokusunu korumayı başarmış dort iskelet buldu. Dort bin yıllık beynin ve diğer orneklerin nasıl korunduğunu, Turk bilim insanları cozdu.

"KENDİ SIVISIYLA KAYNATILDI"

İstanbul Halic Universitesi'nden Meric Altınoz ve meslektaşları, antik beynin gunumuze kadar ulaşmasını sağlayan faktorlerin 'toprakta yattığını' belirtti.

Newscientist'e acıklama yapan Altınoz, dort iskeletin yakılmış tahtadan nesnelerle beraber bulundukları bir cokelti tabakasına gomulduklerini soyledi. Bolgenin antik zamanlarda tektonik hareketlilik yaşadığını goz onunde bulunduran araştırmacılar, yangın mezarı yok etmeden once yaşanan depremin iskeletleri toprağın derinliklerine gomduğunu duşunuyor. Soz konusu deprem, antik yerleşim birimini de muhtemelen yerle bir etti.
Yangın, yeraltına gomulen iskeletlerin bulunduğu alandaki tum oksijeni tukettiği gibi, beyinleri de kendi sıvılarında kaynattı. Nem ve oksijenin yetersiz olduğu ortamda, beyin hucreleri de parcalanmamış oldu.

"DAHA DİKKATLİ OLUNMALI"

Altınoz, iskeletlerin bulunduğu toprağın potasyum, magnezyum ve aluminyum acısından da zengin olduğuna dikkat cekti. Bu elementler, insan dokusundaki yağ asitleriyle tepkimeye girerek sabuna benzeyen bir madde olan 'adipocereMovie Camera'yı ortaya cıkardı. 'Ceset mumu' olarak da bilinen bu madde, yumuşak beyin dokusunun korunmasını sağladı.

Journal of Comparative Human Biology (doi.org/nz6) dergisinde yayımlanan araştırma hakkında acıklama yapan İsvicre'nin Zurih Universitesi'nden Frank Ruhli, "Beynin yaşıyla korunmuşluk seviyesi arasındaki denge inanılmaz" ifadesini kullandı. Beyni inceleme şansı bulan Ruhli, "Araştırmacılar normalde iskeletlerde doku bulmayacaklarını duşuyor. Ancak bu araştırma daha dikkatli olmalarını sağlayacaktır" dedi.

Kaynak
__________________