Bir pazar gunu kendi kendinize soz verdiniz. Hicbir yere gitmeyeceksiniz. Koltuğunuza oturup televizyon seyredeceksiniz. Siz oyle sanın. Koltuğunuzda otururken bile inanılmaz bir hızla donup duruyor, uzayın boşluğunda yol alıyorsunuz.

Koltuğunuzda otururken, dunya ile beraber donuyor, Guneş'in etrafında dolanıyor, Guneş sistemi ile birlikte galaksi icinde yol alıyor, galaksideki diğer milyarlarca yıldızla birlikte uzayın ucsuz bucaksız karanlıklarına doğru gidiyorsunuz.

Dunyanın ekvatorundaki bir noktanın donuş hızı saniyede 467 metredir yani bu noktada koltuğunda oturan biri zaten bu hızla hareket etmektedir. Dunyamız Guneş'in etrafında daireye yakın eliptik bir yorungede donerken hızı saniyede 30 kilometredir.

Guneş sistemimiz Samanyolu galaksisinde merkezden 25 bin ışık yılı uzaklığında, ortalarda bir yerdedir. Sistemimiz bu merkez etrafında, galaksideki diğer yıldızlarla birlikte saniyede 220 kilometre hızla doner. Her bir turunu 240 milyon yılda tamamlar.

Genişleyen evren teorisine gore galaksilerin hareketleri 'hız' terimi ile ifade edilemez ama yine de Samanyolu galaksisinin Aslan burcundaki takım yıldızlara doğru saniyede 600 kilometre hızla hareket ettiği varsayılıyor.

Butun bu hızlar sabit bir noktaya goredir. Nihai hızı bulmak icin butun bu hızları ust uste koyup toplamak doğru olmaz. Hareketler bazen aynı bazen ters yondedirler. Butun bunlar goz onune alınıp, vektorel olarak toplanınca, galaksimiz dışındaki sabit bir noktaya gore hareket hızımız saniyede 390 kilometre cıkar.

Peki nasıl oluyor da bu kadar buyuk bir hızı hissetmiyoruz? Bunun nedeni vucudumuzda anatomik olarak hız olcen bir organımızın olmamasıdır. Bir arabada saatte 90 kilometre sabit bir hızla giderken gozlerinizi kaparsanız, hareket ettiğinizi anlayamazsınız. Sert bir virajı hissedersiniz ama cok uzun ve yumuşak bir virajı algılayamazsınız.

İnsanların duyu organları hız ve yone değil, bunlardaki değişimlere hassastırlar. Dunya ile birlikte yaptığımız yolculukta hareketlerin hepsi sabit hızdadırlar. Yorungeler duz olmasalar da mesafeler o kadar buyukturler ki duz kabul edilebilirler.

Ses hızı saniyede 331 metre, ışık hızı 300 bin kilometre iken siz pazar gunu oturduğunuz koltuğunuzda saniyede yaklaşık 400 kilometre hızla gidiyorsunuz. Bu hızla bir yere carpmadan gidebilmek buyuk şans doğrusu.
__________________