Usteğmen Faruk, cepheye yeni gelen askerleri denetlerken, bir yandan da
onlarla Sohbet ediyor, ' Nerelisin?' gibi sorular soruyordu.
Gozleri bir ara, sacının ortası sararmış bir delikanlıya takıldı Yanına
cağırdı ve merakla sordu:
" Adın ne senin evladım?" dedi.
" Ali, komutanım" dedi.
" Nerelisin?"
" Tokatlıyım, komutanım, Tokat'ın Zile kazasındanım..."
" Peki evladım,bu kafanın hali ne?
Saclarının ortası neden kırmızı boyalı boyle?"
" Cepheye gelmeden once anam sacıma kına yaktı komutanım. Neden yaktığını
da bilmiyorum."
" Peki dedi usteğmen. "Gidebilirisin Kınalı Ali."
O gunden sonra Ali'nin adı Kınalı Ali oldu.
Cephede tum arkadaşları Kınalı Ali demekle yetinmiyor, sacındaki kınayı da
alay konusu yapıyorlardı. Kınalı Ali, arkadaşlarına karşı sevecen ve durust
tutumu sayesinde, kısa surede hepsinin sevgisini kazandı.
Bir gun memleketine mektup gondermek icin arkadaşlarından yardım istedi.
" Anama, babama burada iyi olduğumu bildirmek istiyorum.
Ama okumam yazmam yok. Biriniz yardım edebilir misiniz?"
Biri değil, bircok arkadaşı yardıma geldi.
" Sen soyle biz yazalım" dediler.
Kınalı Ali soyluyor, bir arkadaşı yazıyor, diğeri de Soylenenlerin doğru
yazılıp yazılmadığını denetliyordu.
" Sevgili anacığım, babacığım hasretle ellerinizden operim. Ben burada cok
iyiyim, beni sakın merak etmeyin."
Kız kardeşini, kendinden kucuk erkek kardeşinin sağlığını ve hatırını
sorduktan sonra, koydeki herkesin burnunda tuttuğunu ve kimsenin kendisini
merak etmemesini soyledikten sonra, Biz burada var oldukca bilesiniz ki
duşman bir adım bile ilerleyemeyecektir tumcesi ile bitiriyordu.
Tam zarf kapatılırken Ali " iki uc satır daha ekleteceğini" soyleyerek
Mektubun sonuna şunları yazdırdı.
" Anacığım, beni buraya gonderirken kafama kına yaktın ama, Burada
komutanlarım da, arkadaşlarımda benle hep dalga geciyorlar. Cepheye gitmek
sırası yakında inşallah kardeşim Ahmet'e gelecek, Onu gonderirken sakın
kına yakma sacına. Burda onunla da dalga gecmesinler. Tekrar ellerinden
operim anacığım."
Gelibolu'da savaş giderek şiddetleniyordu. ingilizler kesin sonuc almak
icin tum gucleriyle yukleniyorlardı. Cephede savaşan askerlerimiz onceleri
birer, birer, sonraları beşer,beşer,
Onar, onar şehit oluyorlardı. Gelen destek gucleri de yeterli olmuyor,
onlarında sayıları giderek azalıyordu.
Gelibolu duşmek uzereydi. Kınalı Ali'nin komutanı bu durum karşısında
caresizdi. Kendi boluğu henuz sıcak temasa hazır değildi. Genc erlerine
insan bedeninin sungu ve mermilerle orak gibi bicildiği bu cepheye
gondermek zorunda kalmaması icin Allah'a dua ediyordu.
Komutanlarını duşunceli ve sıkıntılı goren Kınalı Ali ve arkadaşları,
komutanlarına gidip, ondan kendilerini cepheye gondermesini
istediler.Askerlerinin ısrarları uzerine komutanları daha fazla direnemedi
ve olume gonderdiğini bile, bile bu isteklerini kabul etmek zorunda kaldı.
Kınalı Ali ve arkadaşları, sevinc cığlıkları atarak cepheye hayır,
bile,bile olume gidiyorlardı.
O gun gule oynaya Gelibolu cephesinde olumle buluşacakları yere koşan
Kınalı Ali'nin boluğunden tek kişi geri donmedi. Gidenlerin tumu şehit
olmuştu. Bu olaydan kısa bir sure sonra Kınalı Ali'ye anne, babasından
mektup geldi. Onun yerine komutanı aldı mektubu ve buruk bir ifade ile
okumaya başladı. Cepheye gitmeden once arkadaşlarına yazdırdığı mektubuna
aile adına babası yanıt veriyordu.
" Oğlum Ali, nasılsın, iyi misin? Gozlerinden operim, selam ederim. Okuzu
sattık, parasının yarısını sana gonderiyoruz, yarısını da yakında cepheye
gidecek kucuk kardeşine veriyoruz. şimdi okuzun yerine tarlayı ben
suruyorum. Fazla yorulmuyorum da. Sen sakın bizi duşunme."
Babası mektupta koydeki herkesten akrabalarından haberler verdikten sonra
"şimdi * sana diyeceği var" diyerek sozu ona bırakıyordu.
Mektubun bundan sonraki bolumu Kınalı Ali'nin anasının ağzından yazılmıştı
şoyle diyordu anası:
" Oğlum Ali, yazmışsın ki kafamdaki kınayla dalga gectiler. Kardeşime de
yakma demişsin.
Kardeşine de yaktım. Komutanlarına ve arkadaşlarına soyle senle dalga
gecmesinler.

Bizde uc işe kına yakarlar;

1 - GELINLIK KIZA, GITSIN AILESINE, COCUKLARINA KURBAN OLSUN DIYE
2 - KURBANLIK KOCA, ALLAH'A KURBAN OLSUN DIYE
3 - ASKERE GIDEN YIĞITLERIMIZE, VATANA KURBAN OLSUN DIYE...
Gozlerinden oper, selam ederim. Allah'a emanet olun
" Ali'nin mektubu okunurken ve cevresindeki herkes onu dinlerken, hıckıra,
hıckıra ağlıyordu... "

(Bu mektubun aslı Canakkale Muzesindedir.)






__________________