Kehanet deyip gecmeyin ve asla kucumsemeyin zira aşağıda okuyacaklarınız gercekten şaşırtıcı ve bir o kadar da duşundurucu. Belki şunu diyebilirsiniz; “Canım, her donem benzer olaylar yaşanmıştır ve birileri de bunlara kehanet demişler işte...” Ama bunu dediğinizde yanılırsınız cunku ongorulenler hic olmadı, hic yaşanmadı... Fakat şimdi yaşanıyorlar, yaşanacaklar ve acımasız gerceklerle yuzyuze kalabiliriz... İşte size Orta Doğu olayları ve Kuresel Isınma kehanetleri...
Babil... Bağdat...
Tevrat/Babil–Jeremiah Peygamber Isaiah Peygamber bolumleri
“ Babil’e karşı buyuk miletler uyanacaklar... ve ona karşı dizilecekler...”
“ Herkesi Babil’e karşı cağırın, cepecevre ona karşı ordugah kurun, kimse oradan kacıp kurtulmasın...”
“ Ey sen, cok sular ustunde oturan, bol hazineleri olan, sonun geldi, kotu kazancının olceği doldu...”
“ Butun memleketi (Babil’i) viran etmek icin Rab ve gazabını silahları uzak bir diyardan, goklerin ucundan geliyor...”
“ Kuru, senin ırmaklarını kurutacağım...”
“ Suları uzerinde kuraklık ve onlar kuruyacak... Ve onun denizini kurutacağım...”
Zamanların Sonu...
İsa ve Zechariah Peygamberler ve Vahiy Kitabı (Havari Yuhanna/Apocalypse) ve İncil/Matta ve Luka.
“Zamanların sonu İsrail’de incirler actığı zaman gelecek...”
Bircok dini uzmana gore İsrail’in simgesi incirdir ve İsrail incir cicekleri coktan actılar.
“Zamanların sonu, Kudus, uluslararası bir sorun olunca gelecek...”
Bu cok acık bir kehanet, Kudus hep sorundu ve hala sorun...
“Zamanların sonu, İncil, tum dunyada okununca gelecek...”
Tum dunya artık herşeyi okuyor, tv ve internet yeterli değil mi?.
“Zamanların sonu, tum dunya olaylara canlı tanık olduğunda gelecek...”
Bu da cok acık ve carpıcı, medya ve internet aracılığı ile insanlar herşeyi canlı izliyorlar.
“Zamanların sonu, ordular Fırat Irmağı’nı gectiklerinde gelecek...”
Gorduk ki Fırat´ın uzerinden ordular gecti...
Nostradamus ve Kuresel Isınma...
Şimdi, birkac tane secilmiş Nostradamus orneğini gorelim...
(Centuries’den secmeler...)
Gizli ateşlerle, bircok yer sıcaktan yanacak ,
Az yağmur, sıcak ruzgar, catışmalar, yaralar.
Aniden buyuk bir tufan olacak,
Gok, hava ve toprak belayla dolu, karanlık,
20.Yuzyıl’ın sonunda, Buyuk Beyaz Olum soluğu ile acımasızca gelerek, dunyayı beyaz cehenneme donuşturecek,
Buzlu ruzgarlar ve fırtınalar dunyayı 40 gun, 40 gece etkileyecek,
Buyuk Beyaz Olum’den kurtulanlar icin yaşamın değeri cok buyuk olacak,
Beklenen Kıyamet Gunu (Armageddon), 2000’lerde gercekleşecek,
Yuzyıl yenilenirken salgın hastalıklar, kıtlık artacak, olum askerlerden gelecek,
Az yağmur, sıcak ruzgar, catışmalar, yaralar.
Buyuk kıtlığın yaklaştığı gorulunce,
Kıtlık sık olacak, sonra evrensel olacak,
Buyuk, uzun, cok guclu olacak,
Ağaclar koklerinden, cocuklar annelerinden kopacak.
Nostradamus´a gore 2006´da yağmur ormanları yok olacaktı ama azalsalar da hala varlar. Ve bir yıl sonra da yani 2007’de kuraklık başgosterecek. Ardından Dunya´yı depremlerle dolu bir 18 yıl bekliyor. 2025´te ise dunya´nın ekseni değişecek. Salgın hastalıklar ise cabası. En olumcul salgın da “Buyuk Neptun” dediği Amerika´da baş gosterecek. Kahinin 1555´te yazdıkları, BM´nin kuresel ısınma raporuyla ciddi benzerlikler taşıyor. Dunya’yı buyuk cevre felaketlerinin beklediğini one suren Nostradamus, depremler sonucunda 2025 yılına kadar dunya ekseninin de değişeceğini soyluyor. New York´lu şifre cozucu yazar Peter Lorie, gelecek muhendisi olarak tanımladığı Nostradamus´un dortluklerinden yola cıkıyor ve bir cok uzmanın kahinin dortluklerinde 2012 yılına dikkat cektiğini ama insanoğlunun ilk once 2007 yılına onem vermesi gerektiğinin altını ciziyor ve; "Nostradamus´un kehanetlerine gore 21´inci yuzyılın başı yeni olaylara gebedir" diyor. Bunlar neler..?
Dunya´nın merkezinden cıkan volkanlar, New York civarında sarsıntılara sebep olacak sonra Syracuse yeni bir nehri kızıla boyayacak Mars, Merkur ve Ay bir araya geldiğinde, Hindistan´ın guneyine ve Asya´ya doğru buyuk kuraklıklar olacak. Dunya depremlerle titreyecek. Lorie, dortluklerde bu yuzyılın sorunlarınınn anlatıldığını soyleyerek insanları uyarıyor; "Bu hızla gidersek, 2006 yılından sonra hic tropikal orman kalmayacak. Boylece ağaclar havayı temizlemek gorevini yerine getiremeyecek. Asıl sorunlar 2007 yılından itibaren kendini hissettirmeye başlayacak." Unlu şifre cozucu, iklim bilimcilerin yeni bin yılın ilk yıllarında dunyanın şimdiye kadar gorulen en buyuk kuraklığa sahne olacağını soylediğini de belirtiyor ve ekliyor; "Fırtınalar her zamankinden daha sık olmakta. Yakın zamana kadar buyuk fırtınalar birkac yılda bir olmaktaydı. Ancak şimdi neredeyse altı ayda bir gorulmekteler." Lorie´ye gore, kahin dortluklerinde 2025 yılına kadar sadece depremlerden değil, belki dunyanın ekseninin bile değişimine sebep olabilecek sismik aktivitelerden bahsetmekte. Baharda bunlar olacak ve bunu diğer olağanustu gelişmelerizleyecek. Ulkelerin altının ustune gelecek ve buyuk depremler yaşanacak... Ekim ayında da en buyuk hareket olacak ve insanlar gezegenin yercekimini kaybettiğini duşunecekler. New Yorklu yazar, 21´inci yuzyılda amansız hastalıkların insanoğlunun başını cok ağrıtacağını da, Nostradamus´un dortluklerinden ornekler vererek acıklıyor.
Bunlar olabilir mi? Ama eğer isterseniz biz Mayaları, Nostradamus’u bir yana bırakabilirsiniz zaten şu ana kadar okuduklarınız yeterli değil mi? Devam edelim...
Ve inanılmaz Shipton Ana...
İngiliz Kahine Shipton Ana’nın kehanetleri iceren orjinal kopyalar (Yani o donemde yapılmış olan kopyalar), Guney Galler’de Mitchell Eyalet Kutuphanesi’nden otuz yıl once calındı. Hala izi bulunamadı. Orijinal el yazmaları ise aynı yerde kilitli bir odada saklı ve ziyaretcilerin goruşu yasak. Bilindiği kadarıyla, kehanetler yuzyıllarca aynı yerde kavanozların icinde rulo olarak bulunmuşlardı. Sonraki yuzyıllar icinde yapılmış olan bir diğer kopya ise Londra Swiss Cottage Kutuphanesi’nde saklanıyor. Shipton Ana gunumuzden soz ederken bazı yerlerde ne demek istediği acıkca belli oluyor. Yorum yapmıyor, cevirileri sunuyorum...
Gelecek zamanda nelerin olacağına dair,
Dunyanın altust olduğu zaman geldiğinde,
Alevli yıl kısa zamanda gelirken,
Aşk olecek ve evlilik sona erecek, (Beraber yaşamak)
Ve uluslar azalacak, bebekler azalırken, (Kurtaj)
Fırtınalar ve okyanuslar kukreyecek,
Eski ulkeler olecek, yenileri doğacak,
Kızgın canavar goklerden gececek,
Dağlar kukremeye başlayacak,
Depremler duzluğu kıyıya ayırıyor,
Ve sel gibi sular icine saldırıyor,
Karalarda tufan olacak, gurultuyle,
İnsanoğlu camur bataklığına gomuluyor,
Fışkıran sular azalıyor,
Ve insanlar olecekler, susuzluktan evvel,
Okyanuslar kıyılardan yukseliyor,
Ve ulkeler catırdıyor, yırtılıyor, yeniden,
Ve bir uzak soğuk yerde,
Bazı insanlar, oh, ne kadar az bir grup,
Kendi sağlam yerlerini terk edecekler,
Ve dunyada kısa bir sure, cok az sayıda,
İnsan ırkı yeniden başlıyor,
Toprak denizden yeniden yukseldiğinde,
Kuru ve temiz olacak, yumuşak ve ozgur,
İnsanoğlu kirli, pis ve orada,
İnsanın kaynağı, yeni soy,
Ve orada her korku yaşanacak,
Fakat zaman belleği siliyor,
Sıcaklık, soğuk ve bunlar insan eseri, (Kuresel Isınma)
Geleceğin insanının duşunceleri aydınlık,
Uc uyuyan dağın nefesi hızlanıyor, (volkanlar)
Ve camur icine gomulu ve buza ve olume,
Ve depremler kentleri ve kentleri yutuyor,
Ve uluslar ic cekiyorlar, yapacak birşey yok,
Ve sarı adamlar buyuk guc alıyorlar, (Cin)
Oh, herkesin gormesi icin işaretler,
Bu gercek kehanetin gerceği.
7. ve 21. Yuzyıllar arasındaki dini yorumlar (Onaylanmış kilise kayıtları...)
* Ortadoğu cok karışacak, yoresel savaşlar surerken savaş kureselleşecek.
* Sonra insanlar kentleri terkedecekler, soluk almak ve su bulmak icin dağlara sığınacaklar, kendilerini ve ailelerini kurtaracaklar...
* Dev dalgalar Guney İngiltere’deki uc kıyı kentini yok edecek, kıyılar sular altında batacak. İngiltere cok sıcak bir yaz yaşayacak ve sivrisinekler cok fazla olacaklar.
* Uc gunluk karanlık sırasında kasırgalar ve depremler olacak. Salgın hastalıklar yayılacak, sulfur buharı her yere yayılacak.
* Hicbir arac calışmayacak ve eski donemdeki herşey durmuş olacak.
* Modern yaşam, teknoloji ve refah unutulacak.
* Butun uluslar hukuken ortadan kalkacak, insanlığın ucte ikisi yokolacak.
* Din adamlarına raslanmayacak.
Peki ya sonra...?
Butun bunların olmamasını tabii ki diliyoruz fakat gidişi gorerek geleceği tahmin etmek icin kahin olmaya da hic gerek yok. Aslında butun bunlar zaman faktoru ile ilgili yani Astrolojik verilere dayanan bir hesaplama yontemi yani bilimsel temellere dayanmıyorlar. Ama tum bu verilerin ışığında bizi asıl ilgilendiren ve şu anda gelinen yer gezegenimizin ve İnsanlığın karşısında cok ciddi sorunların varolması…
* Nufus patlaması ve doğumların durdurulamaması,
* Beslenme krizi ve besinlerin paylaşım adaletsizliği,
* Kaynakların tukenmeye başlaması. Ekolojik sorunlar, cevresel dengesizlikler, fosil yakıtların yarattığı kirlenme, ormanların tukenmesi, asit yağmurları,
* Nukleer tehlike, bir cılgınlık veya nukleer silah ya da santrallardan gelebilecek bir kaza olasılığı,
* Bilim ve teknolojinin kontrol altına alınamaması,
* Dunya capında politik erozyon, siyasi anarşi ve terorun yukselişi,
* Doğada ve iklimlerde katastrofik değişimler,
* Ahlak kurallarındaki yıkım, dostluk, sevgi, anlayış, sadakat, vefa, doğruluk, durustluk gibi kavramların aptallık olarak tanımlanması ve kotuluğun bilerek “Ne yapalım, duzen boyle...” anlayışıyla gecerli olması..
Yukardaki tehlikelerin kacışı olamaz, birisi dahi sonumuzu getirebilir, sonuncu tehlike ise zaten otekileri daha tehlikeli hale getirmektedir. Acaba gercekten değişebilirmiyiz? Bu mumkun mu? Dinsel ve politik ideolojiler şu ana kadar dertlerimize cozum olamadılar, cozumler getiremediler, barış, huzur mutluluk, hak ve adalet hicbir zaman gercek anlamda bu gezegen uzerinde yaşanmadı. Dinleri Yaratıcı ile İnsan arasında ozel ruhsal bir ilişki olarak gormek kaydıyla acaba butun denenmiş siyasi ve sosyolojik ideolojileri, rejimleri kaldırıp atarsak, yerine neyi koyabiliriz? Paranın ve cıkarın egemen olduğu bir dunyayı nasıl değiştireceğiz? Ama en onemlisi zihniyetleri nasıl değiştireceğiz? Cevap yoktur ve kotu birşey olmadan da olmayacaktır fakat o zaman da cevabın anlamı kalmayacaktır...
Kalki Kehanetleri...
Hindu kutsal kitabı Bhagavad Gita’nın bir bolumunde, Tanrı Vişnu’nun dunyaya bir Avatar yani bir kurtarıcı bilge olarak yeniden doğar Vişnu insanlığı kurtarmak, kotuluğu yoketmek ve Dharma’yı yani yasayı yeniden oluturmak icin gelmiştir cunku insan toplumu moral ve kulturel değerlerini yitirmiş ve neyin doğru, neyin yanlış olduğundan artık haberdarsizdir. Bu noktada cok acık bir zihinle duşunmemiz gerekir; butun dinler bir Mesih’in kendi dinleri icin geleceğini ongorurken, kendi toplum ve coğrafyalarına gore isimler verirler, bazı isimlerin ortulmuş, aktuel isimlerin değiştirilmiş olasılığı da duşunulmelidir ya da cok cok eskilerde kalan yerel adlar kullanılmıştır. İşte ornekler...
“... İnsanlar merhametli oldukları kadar başkalarına buyuk zararlar verebilirler, Kali Cağı, zararlar cağıdır; Kali Cağı’nda rahiplerin evleri olacak, evsizler ahlaksız olacaklar, insan bu cağda oğretmenleriyle alay edecekler, sahte dinler cıkacak ve cok ilgi cekecekler ve iyileri kandırmak icin hileler yapacaklar; evlilik cok basitleşecek cunku kadın ve erkek bunu kabul edecekler. İnsanlar dostluk yaparken yalancı, dolandırıcı olacaklar, ancak iltimas yaparken yuce gonullu olacaklar, insanlar sadece sağlıklı olduklarında ve hacca gittiklerinde dindar olacaklar... dunya verimsiz olacak, ırmaklar taşacak, kadınlar konuşmaktan fahişeler gibi zevk alacaklar ve duşunceleri kocalarından uzak olacak; duşuk sınıflardan doğanların rahip ve yonetici olmalarına karşı cıkılmayacak; yağmurlar bulutlardan duzensiz yağacak; toprak bereketsizleşecek; halk vergilerin altında ezilecek; bal, et ve meyve yerine kokleri yiyecekler; Kali’nin ilk ceyreğinde halk Yaratıcı ile alay edecek; ikinci ceyrekte halk artık Yaratıcı’nın adını hecelemeyecek; ucuncu ceyrekte insanlar melezleşecekler ve dorduncu ceyrekte insanlar aynı duzende olacaklar, ırklar bir hic olacak; Yaratıcı’yı unutacaklar ve dini calışmalar kalkacak.” I. Kalki Purana (1;23-38)
Prag Kahinesi... (? – 1658)
Bohemyalı yetim bir kız olan Kahine hakkında fazla bir bilgi yok, genc kızlığında cingenelerle beraber yolculuk yaparak, Kutsal Topraklar’a, Orta Doğu’ya. İtalya’ya gitti ve ileri yaşlarda Prag’a yerleştiği biliniyor. Kehanetlerini bahcıvanı yazmıştı...
*... Kalplere karanlık girecek. Halk cok garip, tum bilgiler zararlı ve dunyayı tehdit ediyorlar.... ve yıldızları yoneteceklerine inanıyorlar. Bu onların kustahlığı, insanlık haddini bilmeyip uzaklara gitmek istiyor ve zorluklara uzuluyor. İnsanlar cok acı cekiyorlar cunku insan ruhu herşeyi fethettiğini sanıyor ve doğa değişiyor (İklimsel değişimler, kuresel ısınma gibi...
* Tanrı ile alay edecekler, onların sucları Tanrı’yı iğrendirecek cunku onlar yapay insan yapmak isteyecekler (Clonlama). Yapay insanların ruhları zavallı, beyinleri kalacak...
* Yeni dinler doğacak (Yeni Cağ oğretileri)...
* Karanlık zamanlar gelecek, iki beş ve capraz 19’da (???) Yaşananlar daha once hic yaşanmamış olacak. Dunya hareket edecek, sallanacak, derin catlaklar acılacak, oluler ve canlılar icine duşecekler... Herşey karanlıklara gomulecek (Uc gunluk karanlık?).
* Garip zamanlar, garip insanlar dunyayı dolduruyor. Hic kimsenin şansı yok, doğa şiddet dolu ve insan ruhu kendisini evrenin uzerinde hissediyor... Nicin karanlık dalgalar kıyıları dovuyor ve yakıyor? ... her yerde yaban otları, hava zehirli, kentler kır gibi. Bu insanlığın hasad gunu mu?
Amerikalı Medyum Evangeline Adams...
* Kuresel ısınma sonucunda buzullar erirken, Kuzey Kutbu’nun altında antik bir UFO ussu bulunacak.
* Dunyadışı canlılarla acıkca buluşulacak.
Hopi, Maya ve diğer kızılderili inanclarındaki, kıyamet kehaneti ne anlama geliyor?
Hopiler ve Mayalar, Dunya Cağı’nın sonunu tanımlıyorlar veya zamanın bittiğini soyluyorlardı ama hangi zaman birimiyle? Mayalar’ın 13. Buyuk Baktun Donemi, belli hesaplara gore 6 veya 24 Haziran 2011’de sona erecektir. Ama kehanetlerin ozune dikkatle bakılırsa, bu herşeyin sonu demek değildir, bunun anlamı bir cağdan bir cağa geciştir yani bizi endişelendirebilecek tek şey gecişi nasıl yapacağımızdır. Dirensek de, kabullensek de, geciş sırasında yok edici olaylar yaşanabilir. Tum Amerikan yerlilerinin geleceğe yonelik kehanetlerindeki ortak yon bu doğrultudadır. Gelecek değişebilir ve farklı bir patikadaki olaylar ongorulerek, gerceğe donuşturulebilir, tabii kulak verilirse... Bu bağlamda şu an ile 2012 arasındaki donem, 2000 yılı odak olarak alındığında cok onemli kararların alınacağı kesin bir donemdi ama 7 onemliyde ve bu değerli yıl yitirildi ve de asla geri getirilemeyecek...
Hz. Muhammed’in Kıyamet Ongoruleri...
“... Adam tekrar sordu: ‘Bana kıyametin ne zaman kopacağı hakkında bilgi ver?’ Hz. Peygamber: ‘Kıyamet hakkında kendisinden sorulan, sorandan daha fazla birşey bilmiyor!’ karşılığını verdi. Adam ‘Oyleyse kıyametin alametinden haber ver!’ dedi. Hz. Peygamber şu acıklamayı yaptı: ‘Kole kadınların efendilerini doğurmaları, yalınayak, ustu cıplak, davar cobanlarının yuksek binalar yapmakta yarıştıklarını gormendir.” Yahya Ibnu Ya’mur
“Allah’a yemin olsun! İmamınızı oldurmedikce, kılıclarınızı birbirinize kullanmadıkca, dunyanıza şerirleriniz varis olmadıkca kıyamet kopmaz.” Hz. Muhammed-Tirmizi, Fiten 9, (2171)
“Resulullah bir gun: ‘Ummetim onbeş seyi yapmaya başlayınca ona buyuk belanın gelmesi vacip olur!’ buyurmuşlardı ve saydı;
Milli servet, fakir fukaraya hic verilmeden sadece zengin ve mevki sahibi kimselerin elinde kalırsa...
Emanetleri alanlar, sorumlular emanetleri kendilerine kullanırlarsa...
Zekat vermeyi, ibadet saymayıp, bir angarya ve ceza telakki ettikleri zaman....
Babasının yerine, arkadaşını koyduğunda...
İbadethanelerde, duşmanlık, ticaret ve siyaset yapıldığında...
Devletin başına en kotusu geldiğinde...
Devletin aciz kalıp otorite kuramaması sonucunda, zorbaların zulum ve baskısından korkup saygı gosterildiğinde...
Cok icki icildiğinde...
İnsanları atalarını suclayıp inkar ettiklerinde...
Sizler artık kızıl ruzgarı, depremleri, yere batışı, gokten taş yağmasını bekleyin...” Hz. Ali
“Oyle bir devir gelecek ki, insanoğlu, aldığı şeyin helal mi, haram mı olduğuna hic aldırmayacak.” Hz. Muhammed -Ebu Hureyre-Buhari, Buyu 7, 23; Nesai, Buyu 2, (7, 243)
Dindar olun ya da olmayın, bunlara bir itirazınız var mı?
2012 yılı son mu yoksa başlangıc mı?
Mayalar icin 2012 yılı zamanların sonu. Maya Kehanetleri´ne gore 22 Aralık 2012 tarihi dunya icin cok onemli. Cunku bu donemde icinde yaşadığımız cağ sona erecek ve yeni bir cağ başlayacak. Buyuk bir tufanla gelecek olan bu yeni cağın ipuclarını ise bilim adamlarına gore iklimsel değişimler sayesinde şimdiden gozlemleyebiliyoruz. Beşinci kutupsal kayma olarak adlandırılan bu değişimde daha onceki değişimlerde olduğu gibi yine kutupların manyetik alanının değişmesi iddiaları ileri suruluyor ve dunyadaki iklimlerin değişimi de buna bağlanıyor. "Kutuplar yer veya acı değiştirdiğinde kutuplarda buzlar eriyor. Kaldı ki, kuresel ısınma sonucu şu anda Kuzey Kutbu´ndaki buzullar zaten erimeye başlamış durumda. Mayalar´a gore de daha once yaşanan dort cağda tıpkı bu şekilde sona erdi" deniyor. Acaba bunlar bilimsel olarak kanıtlandı mı? Bu soruya cevap olarak da, Dunyanın en az dort kez kutupsal kayma (Kuzey ve Guney Kutbu) yaşadığı bilimsel verilerle kanıtlandı deniyor. Bazı belgesellerde dunyanın manyetik alanının belirli periyotlarla nasıl değiştiğini bilimsel olarak acıklanıyor. Şu anda dunyanın manyetik alanında muazzam bir değişim var deniyor. Bunun da en buyuk nedeni guneşte meydana gelen değişimler. İlginc olan şey Mayalar’ın bunu bilmeleri ya da gercekten bilip, bilmedikleri... İddianın bir diğer yanı da Mayalar´ın bununla da yetinmeyip, gelecekte tum insanlığı etkileyecek trajediyi bizlere şifreli bir şekilde duyurmuş olmaları ve bu şifreye gore dunya icin 2012 yılı cok onemli. Ama neden şifre? Bu cevap verilemiyor....
Peki bu goruşe gore 2012 yılında dunya yok mu olacak? Mayalar 2012´yi insanlığın yeniden yukarı cıkışının yaşanacağı bir cağ olarak tanımlıyor. Hatta farklı inanclarda yer alan Altın Cağ’a boyle ulaşılacağı da iler isuruluyor. Yani 2012´nin onemi burada. Duşen insanlık tekrar yukarı cıkacak ve bu cıkış 2012´de başlayacak. Yine iddialara gore cıkış sureci başladı, belki de 2012 bir final olabilir. Ancak tufanla kıyameti birbirine karıştırmamak lazım da deniyor. Yani kıyamet ruhsal bir değişim, tufan ise fiziksel bir değişim demek. Ayrıca kıyamet tasavvufi ve ezoterik anlamda ayağa kalmak ve uyanmak demek. Ve bu uyanıştan kastedilen şey ruhsal aydınlanma... Bu nedenle verilen tarih cok onemli. Ancak bu tarihlemede iki yıllık bir hata payı bulunabileceği de belirtiliyor nedeni ise Maya Takvimi´nin bizim kullandığımız Gregoryen Takvim arasındaki farktan kaynaklanıyor yani MO 1´den MS 1´e gecilmiş olması, aradaki 0 atlanmış. Astrofizikci Cotterel de bu konuya dikkat cekiyor. Şu anda bilimsel olarak ispat edilen dunyanın dort kez kutup değişimi gecirdiği iddiası Mayalar’a referans olarak veriliyor. Deniyor ki, insanları bunu yeni keşfetse de, Mayalar bunun farkındaydılar.
Medyada Dilek Sancılı imzalı habere gore, bu iddiaların kaynağı unlu astro fizikci Coterelli... Onun bilgilerini bir BBC muhabiri Adrian Gilbert´in derlemesi sonucunda dunya kamuoyuna duyurdu. En onemli buluş da eski Maya kenti Palanque´deki Yazıt Tapınağı´nda bululan mezar taşının kapağındaki şifrenin cozulmesiyle oldu. Kapağın uzerindeki şerit motiflerini simetrik bir şekilde yan yana getirildiğinde ortaya bir Jaguarun ve bunun uzerinde de bir Yarasa sembolunun ortaya cıktığını gorduler. Mayalar´ın sakladıkları bu sembollerin bir anda belirmesi Cotterel´i şaşkına cevirmişti. Cunku Mayalar´ın mitolojik yazıtlarında Jaguar beşinci yani bizim cağımızı, yarasa ise olumu sembolize etmekteydi... Kapağın uzerinde acık bir şekilde gorulen Guneş Hacı’nın uzerindeki delikler ise Guneş´in manyetik hareketlerini temsil etmekteydi. İşte bu Mayalar´ın gizli mesajıydı. Yani yaşanacak trajedinin sebebi Guneş´te meydana gelecek olan manyetik değişimlerdir.. İlginctir ki şu andaki iklim değişiminin nedenlerini Guneş’e bağlayan bilim adamları da cok sayıda... Yalnız Mayalar’ın değil Sumer takvimlerinin de aynı tarihleri işaret etmekte olduğu da soyleniyor.
Astrolojik pencereden bakarsak...
Balık Burcu Cağı’na?inanclara gore aşağı yukarı milattan once 6. Yuzyıl civarlarında girmiş olmalıyız. Bu donem dunya uzerinde Antik Yunan Felsefesi’nin en etkin olduğu bir donem. Aynı zamanda İbraniler’de de peygamberliklerin başladığı bir donem. Doğuda ise Zerduşt, Laotse, Buddha, Konfucyus, Jaina ve diğer oğretilerle birlikte yeni felsefeler ortaya cıkmış. Yani duşunce ve inanc akımlarında buyuk bir gelişimin yaşandığı bir donem.?Yine iddialara gore, daha da gerilerde Mayalar’da de altın cağlarını yaşamaktaydılar. MO 2000´lerde başlayan Koc Burcu cağının girişinde Meksika´da ve Mısır´da piramitler inşa ediliyordu. Daha onceki tarihlere inebilmek icin yeterli bilgi olmadığından genel bilgiler vermekten oteye gecilemiyor. Yaklaşık MO 8400-8000 arasında Aslan Burcu’ndan cıkıp Yengec Burcu’na girmiş olabiliriz. Astronomik hesaplara gore ise, Kova Burcu’na girilen tarihten tam 11.027 sene oncesini kabul etmeniz gerekir. Fakat bu sayı sadece matematik bir cozumlemedir. Cunku bu kadar uzun bir zaman periyodu icinde dunyanın beklenmedik değişmelere maruz kalmış olması her zaman mumkundur hatta kesindir.?Efsanevi Atlantis kıtasında da, bilgelerin kıtanın batacağını anlayıp aşağı yukarı bu tarihte ayrılmak ihtiyacını hissettikleri soyleniyor.
Ama bunlar da birer iddia... Acaba yararlı mı? Hayır, aksine cokuşun yaşanacağını haber veriyorlar yani kotumserler, otesi ise iyi olacak... Ama kimlere..?
__________________
Gunumuzle ilgili şaşırtıcı kehanetler...
Bilim ve Teknoloji0 Mesaj
●24 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Teknoloji Forumları
- Bilim ve Teknoloji
- Gunumuzle ilgili şaşırtıcı kehanetler...