Normal adet gormekte olan bir bayanda siklusler fizyolojik olarak 24 - 32 gun arasında değişmektedir. Bir adet siklusunun 32 gunden uzun surmesi durumunda adet gecikmesinden bahsedilir. Klinikte adet gecikmesinin en sık sebebi yumurtanın geliştiği folikulun catlamaması sonucu ortaya cıkan folikul persistensidir. Bu durum fizyolojik bir olaydır cunku kadınların bircoğu yılda bir suklus yumurtanın catlamaması veya folikul persistensini yaşamaktadırlar. Bu durum pek cok kez birkac gunluk adet gecikmesine sebep olmaktadır ve bu nedenle kişiler tarafından fark edilmektedirler.
Adet gecikmesi durumunda ikinci olarak akla gelmesi gereken şey gebeliktir. Adet gecikmesi fizyolojik olan bu durumlar dışında yumurtalıklarda gelişebilecek olan patolojik kistik oluşumlarda da (endometriozis kistlerinde, yumurtalıkların iyi ve kotu huylu tumorlerinde) gorulebilir. Tum bu durumlarda kadın hastalıkları ve doğum uzmanınızın yapacağı muayene ve ultrasonografi teşhise goturucu olacaktır. Ayrıca adet gorememeye sebep olan bazı hormonal denge bozuklukları da kendilerini adet gecikmesi şeklinde ilk olarak belirtiyor olabilirler.
Bu gurup hastalıklar cok ceşitlidir ve karmaşık bir yapı icerisinde olabilirler. Bunlar icerisinde en sık rastlananları olark polikistik over sendromu, throid bezi fonksiyon bozuklukları, sut hormonu olarak bilinen prolaktin hormonu salgı bozuklukları sayılabilir. Detaylı yapılacak olan hormon profili analizi teşhisin en onemli parcasıdır. Bazı hormon metobolizması bozukluklarında doktorumuz ilave bir takım tahlillere ve testlere başvurabilir. Hatta rontgen filmi ve bilgisayarlı tomografide istenmesi gerekebilir.

Adet gorememe hic adet gorememe ve adet goren bir kadında en az 6 ayadet kanamasının olmaması uzere iki ana başlık altında incelenir. Adet gormekte olan bir kadında adetten kesilmenin en sık sebebi yukarıda da belirtilen hormonal bozukluklardır. Teşhise giden yolda aynıdır. Adetten kesilmenin bir diğer sebebi de menopozdur. Menopoz her kadının yaşayacağı fizyolojik bir surectir. Diğer taraftan 40 yaşın altında adet gorememe durumuna erken menopoz denmektedir.
Erken menopoz vakalarının hemen hemen hepsinde geri donuşsuzdur. Altında yatan cok farklı sebepler olmasına rağmen vakalarda ortaya cıkan klinik tablo aynıdır. Hastaların bir kısmı henuz cocuk doğurmamış olmadığından da teşhis hastaya bildirilmeden evvel ikinci bir kez daha doğrulanmalıdır. Adetin 3. gunu yapılacak olan FSH ve ostradiol testi yol gostericidir. Teşhisten sonra ozellikle 35 yaşın altında olan hastalarda genetik inceleme yapılması gerekir. Cunku bu hastaların az bir bolumunde Y kromozomu taşıyıcılığı olabilmektedir. Y kromozomu taşıyan bu bayanlarda ileride %25’e varan oranda yumurtalık tumoru cıkma riski vardır.
Erken menopozlu hastaların tedavisinde amac erken menopozun bireye sağlık acısından getireceği dezavantajlarını ortadan kaldırmak olacaktır. Kanser tedavisi goren hastalara uygulanan kemoterapi ve/veya radyoterapi sonrasında da adetten kesilme verilen kemoterapi ajanının dozuna veya radyoterapinin dozuna ve verildiği bolgeye değişmekle beraber sık olarak karşımıza cıkmaktadır. Ayrıca rahim icerisine yonelik kuretaj ve benzeri cerrahi girişimler sonrasında da adet gorememe durumu olabilmketedir.

Hic adet gorememe veya primer amenore olarak bilinen durumda ise altta yatan sebep cok kompleks olabilmektedir. Tanım olarak 16 yaşına gelen bir bayanın halen adet gormemiş olması olarak bu durum ifade edilmektedir. Doğumsal olarak rahim yokluğu, rahim ağzı yokluğu, vajenin dışa acılımını engelleyen kızlık zarının yapısal bozukluklarında hic adet gorememe durumu olabileceği gibi hormonal bozukluklarda veya cok daha karmaşık olan kromozomal anomalilerde de hic adet gorememe durumu karşımıza cıkabilmektedir. Nedeni saptamak ve nedene yonelik tedavi yapmak en onemli noktadır. Bu durumda doktorunuzun yapacağı muayene ve ultrasonografi, takibende isteyeceği hormonal ve diğer testler tanıyı koyduracaktır.

[h=2]İstanbul Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]