Adet duzensizliği kavramını anlayabilmek icin, normal adet duzeni ve fizyolojisi hakkında kısa bilgiler vermek gerekir.
Adet kanamaları genellikle 9-16 yaşları arasında başlar. Kız cocuk 15 yaşına ulaştığında hala adet goremediyse mutlaka bir jinekolog tarafından değerlendirilmelidir. Bir adetin ilk gununden diğer adetin ilk gunune kadar gecen sure (1 siklus) 25-35 gun arasında olmalıdır. Kanama 2-7 surer ve ortalama kan kaybı bir adet doneminde yaklaşık 40 ml (3-4 pet/gun) civarındadır. 80 ml'nin uzerindeki kanamalar fazla olarak değerlendirilir. Adet siklusları; doğurganlık cağındaki bir kadında gebelik ve emzirme sureleri dışında her ay duzenli olarak olur ve menopozla birlikte sona erer.
Duzenli adet siklusları olan kadınlarda, periyodun yaklaşık 13-14. gununde beyindeki hipofiz bolgesinden salgılanan LH hormonunun artması, olgun follikulun catlayarak icindeki yumurtanın serbest kalması (yumurtlama-ovulasyon) ile sonuclanır. Yumurtlamadan onceki yaklaşık 13-15 gun suren doneme "follikuler - proliferatif donem", yumurtlamadan sonraki yaklaşık 14 gunluk doneme ise "luteal - sekretuvar donem" denmektedir.
Adet kanamalarının normal duzenin dışında; fazla, sık veya duzensiz aralıklarla olması duzensiz adet kanaması adını alır. Bu kanamaların % 75 gibi buyuk coğunluğu hormonal duzensizlik kaynaklı (disfonksiyonel) iken, geri kalanı kadın genital organları nedenli, yani organiktir. Ergenlik oncesi ve menopoz sonrası olan kanamalar, mutlaka hemen araştırmayı gerektirir. Hormonal olmayan anormal kanama nedenlerini sıralarsak: cinsel organlardaki travma, kanama-pıhtılaşma bozuklukları, vulva ve vajen kanserleri, rahim ici zarı (endometrit), tup (salpenjit) veya rahim ağzı (servisit) iltihabı, rahim ağzında veya rahim ici zarındaki polipler, myomlar, adenomyozis, endometrial hiperplaziler, rahim ağzı-serviks kanseri,servikal intraepitelyal neoplazi-CIN, endometrium-rahim ici zarı kanseri ve rahim-uterus sarkomu, tiroid hastalıkları ve kronik karaciğer (siroz vb-ozellikle ostrojen hormonunun metabolizması bozulur) hastalıkları gibi kronik sistemik hastalıklar, Faktor 8 azlığı olan Von-Willebrand hastalığı, losemi, idiopatik trombositopenik purpura (ITP) gibi kan hastalıkları.
40 yaş sonrası anormal kanamalar coğunlukla hormon nedenli olmayıp, organik nedenlerle ilgilidir. Genc doğurganlık cağında kullanılan spiral, doğum kontrol hapı veya aylık doğum kontrol iğneleri gibi doğum kontrol yontemlerinin kullanılmasının da, duzensiz vajinal kanama yapabileceği unutulmamalıdır. Ayrıca gebelikteki; duşuk, dış gebelik, molar-uzum gebeliği gibi durumlar da anormal kanamalara yol acabilirler.
TANI
Vajen, rahim ağzı ve rahim, yumurtalıklar değerlendirilir. Ultrasonografi ile pelvik-alt karın bolgesinde jinekolojik kokenli bir kitle olup olmadığı (myom, over-yumurtalık kisti veya kanseri vb) araştırılır. 40 yaş sonrası belirli bir neden saptanmamışsa, rahim ic zarından endometriyal biyopsi yapılmalıdır. Boylece rahim ici zarının kanser oncesi veya kanseroz lezyonları saptanabilir. Duruma gore; ultrasonografi eşliğinde rahim icinin değerlendirildiği (salin infuzyon sonografi-SİS) ve histeroskopi yapılması gerekebilir. Gebelik durumunun ekartasyonu icin gebelik testi yapılır. Kanama miktarı ve pıhtılaşmada sorun olup olmadığı, tam kan sayımı ve pıhtılaşma testleriyle değerlendirilmelidir. Hipotiroidi acısından TSH hormonuna bakılır. Hikaye ve fizik muayene ile PCOS ve gebelik komplikasyonlarının coğu ekarte edilebilir.
Araştırma sonucu kanamaya neden olacak organik bir neden saptanamazsa, adet duzensizliği hormonal nedenli kabul edilip (disfonksiyonel kanama), duzenlilik hormonal ilaclarla sağlanmaya calışılır.
Disfonksiyonel Uterin Kanama
En sık nedeni anovulasyon (yumurtlamama)dur. Bazen ovulatuvar-yumurtlamanın olduğu sikluslarda da anormal kanama olabilir. Yumurtlama bozukluğuna bağlı kanamalar sıklıkla; menarştan (ilk adet) sonraki ve menopozdan onceki donemde gorulur. Her iki donemde de; uzamış ostrojen hormonunun etkisi ve yumurtlamanın olmaması, progesteron hormonunun ortaya cıkmaması ile sonuclanır. Bu durumun uzun yıllar surmesi, endometrial -rahim ici zarı hiperplazisi-kalınlaşması ve endometrium kanseri ve uterus sarkomu risklerini arttırmaktadır.
TEDAVİ
Dilatasyon ve kuretaj-D&C (Rahim ağzının genişletilip rahim ici zarının kazınması); hem kanamayı kesmesi, hem de alınan doku orneklerinin patolojik tanıya gonderilebilmesini olanaklı kıldığından tedavideki en etkili yontemlerden biridir. Ama bakirelerde ve duşuk riskli hastalarda kuretaj yapmadan, hormonal tedavi ile kanamanın kesilmesi denenebilir. Ağızdan yuksek doz ostrojen hormonu verdikten sonra, progesteron hormonunun verilmesi denenebilir. Yuksek doz doğum kontrol haplarının-oral kontraseptifler gunde 3-4 kez verilmesi sonrası, doz duşurulerek devam edilmesiyle de bu tedavi yapılabilir. Hastanın kanaması anemi-kansızlığa yol acmışsa, kan verilmesi gerekebilir.
Neden anovulasyon yani yumurtlamama ise; en etkili tedavi progesteron hormonu verilmesidir. Doğum kontrolu isteniyorsa, uzun sureli tedavide oral kontraseptifler-doğum kontrol hapları verilebilir. Hasta gebe istiyorsa; klomifen, gonadotropin-yumurtlama iğneleri ile yumurtlama tedavisi sonrası aşılama veya tup bebek yapılabilir.
Nonsteroid antiiflamatuarağrı kesici ilacların yumurtlamanın olduğu fazla kanamalardaki kan kaybını azalttıkları gosterilmiştir.
Tum bahsedilen tedaviler başarısız olursa; histeroskopi ile endometriumun tahrip edilmesi (ablasyon) ya da rahmin karın-abdominal veya vajinal yoldan alınması-histerektomi gerekebilir.
[h=2]Ankara Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Adet duzensizlikleri ve tedavisi
Sağlık0 Mesaj
●20 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Adet duzensizlikleri ve tedavisi