Ashaptan birinin durumu cok bozulmuştu. Bu arada karısı ona: “Resulullah (s.a.v)’ın yanına varıp bir şey istesen” dedi. Bunun uzerine o adam bir şey istemek icin Hz. Peygamber’in yanına gitti. Hazret’in yanına vardığında Hz. Resulullah (s.a.v) onu gorur gormez şoyle buyurdular:

“Kim bizden bir şey isterse veririz, kim de ihtiyacsız olmaya calışırsa, Allah onu ihtiyacsız kılar.”
Adamcağız Hz. Resulullah (s.a.v)’ın bu sozunu duyunca, kendisinden başkasının kastedilmediğini anlar ve bir şey istemeden huzurlarından ayrılır; evine gelip durumu karısına anlatır; ama ihtiyac onu zorlar ve ikinci kez Hz. Resulullah’ın huzuruna varır; fakat Hazret’in yine aynı şeyi buyurduğunu gorur ve bu olay uc defa tekrarlanır.

Bunun uzerine komşusundan bir balta emanet alıp cole cıkar, bir miktar odun toplayıp pazara getirir ve odunlarını bir bucuk kilo arpaya satar; elde ettiği arpayı ekmek yaparak ailesiyle birlikte yerler. Ertesi sabah daha fazla odun getirir ve yılmadan bu işine devam eder; ilk once bir balta satın alır; daha sonra elde ettiği kazanctan iki genc deve ve bir kole alır; boylece durumu duzelip zenginleşir. Daha sonra Hz. Resulullah’ın yanına giderek başından gecen macerayı Hazret’e anlatır. Hz. Resulullah (s.a.v) onun sozunu dinledikten sonra ona:

“Demedim mi kim, bizden bir şey isterse ona veririz, kim de ihtiyacsız olmaya calışırsa, Allah onu ihtiyacsız kılar?!” buyururlar.


__________________