Guneş henuz ışığını sarkıtmamıştı. Pembe bir hasret sarmıştı ufku baştan başa. O cama dayadığı pırıltılı yuzunu geriye cekti. Yaşmağının ucuyla yanaklarına suzulen iki damla yaşı sildi. Elindeki kÂğıt parcasını okşar gibi dudaklarına goturdu. Şefkat, sanki parmaklarından damlıyordu. Henuz kaldırmadığı seccadesine tekrar oturdu. Ve gozyaşlarının suslediği mahzun bir tebessumle, kim bilir kac kere okuduğu mektubu tekrar okumaya başladı:
Canım anneciğim;
Bin hasretin alev aldığı seher vaktinde yine seni duşunuyorum. Biliyorsun birbirimize soz vermiştik. Her sabah namazı sonrası yuzumuzu cama dayayacak, ufkun pembe vuslatında bakışlarımız birbirine kenetlenecek ve hasret giderecektik. Boylece namazımı kıldığımı anlayacak ve icin rahat edecekti.
İşte daha guneş doğmadı. Yine bir namazın sonunda Allah'a hamd ettim, niyaz ettim, rızasını istedim.
Sevgili anneciğim! Bugun anneler gunu... Bir buket cicekle senenin bir gununde seni hatırlamak bana acı veriyor. Annelere sadece bir gunu tahsis etmek, insanların maddî ihtiraslar peşinde at koşturmaktan başını kaşıyacak vakti bulamamasının nişanesi olsa gerek. Terk edilmiş bir evin ortasında veya huzur evlerinin birinde... Vefasızlık hanceriyle delik-deşik olmuş yureklere, birkac dakika vuslat şurubu icirmek... Neticede 'sana olan vazifemi hakkıyla yerine getirdim anneciğim' diyebilmek... Halbuki senin kıymet ve kadrini dunyevî fanî saatlerle olcmek mumkun değildir.
Sen ancak değerini, her anı ışıl ışıl bÂki aynaların pırıltılı zamanında bulursun. Zira cennet ayaklarının altına serilmiş. Kıymetin oyle buyuk ki, Rabbim seni Kelam-ı Kadim'inde zikretmiş. Değil seni yalnızlığa terk edip binlerce saat uzmek, bir lahza 'uf!' demeyi dahi kerih gormuş. Bu sebeple benim icin omrun butun gunleri annelere, sana ait...
Seni şefkat ile techiz eden ve beni merhametli ellerinle terbiye ettiren Rabbim'e hamd olsun. Bana senin gibi bir ana lutfettiği icin... Cunku ben cennet numun ses ve soluğunla hayat buldum. Varlığımı, yaşadığım ve yaşanması gereken şeylerin kokunu, mebdeini ve gayesini senin sayende kavradım. Bana kucukluğumu sen oğrettin. Allah'ın buyukluğunu de...
Butun fani zevk ve lezzetlere istihkarla bakışımın, dunya ve ona ait şeylere kucak acmayışımın otesinde sen varsın. Eğer şeytanın hazırladığı haram cukurlara duşmuyor, nefsimin arzularına 'dur!' diyebiliyorsam, boynu tasmalı bir kul olduğumu anlayabiliyorsam ve Rabbimin huzurunda eğilebiliyorsam, bunun vesilesi sensin...
Sana medyunum anne! Beni otelere mustak yetiştirdiğin icin... Gonlunun gulune 'Nur-u Muhammed' aşısını zerkettiğin icin... Bakış ufkumu, dunyanın bulutlarından koparıp Allah'ın sonsuz iklimlerine cevirdiğin icin...
Hatırlıyor musun bilmem. Daha ben mini mini iken, sabahları namaza ısrarla kaldırırdın. Gozlerimden uyku tatlı tatlı akardı da, 'Anneceğim, biraz daha uyuyayım.' derdim. Sen ellerimi goğsune goturur, 'Bak, yureğim acıyor.' derdin. Hemen kalkar, abdestimi acele acele alır, namazımı kılar, kucağına oturur, 'Gecti mi anneciğim?' derdim. Beni oper, koklar 'Ohh! Gecti yavrum.' der bağrına basardın. Biraz daha buyuyunce yureğinin acımasının sebebini sormuştum da, 'Ben anneyim. Yavrumun Allah'ın rızasından mahrum kalacağını duşunmek yureğime acı veriyor.' demiştin. Şimdi cevremdeki 'Uyusun da buyusun. Doktor, muhendis olsun.' diyen anneleri ve evlÂtlarını goruyorum da, yurek acını daha iyi anlıyorum...
Sen bugun, ellerinde ciceklerle sokaktan gecen cocuklar goreceksin. Ben elimde bir cicekle sana gelemeyeceğim ama, yazdığım bu mektubu gonul bahcemin teselli cicekleriyle bir buket yapıp sana gonderiyorum. Yureğin acımasın diye...
Karşı tepelerden doğan guneş gibi, şefkatli ellerini gayr-i ihtiyari goğsune goturdu. Dudaklarından dokulen şu sozlerle, ufkun pembe vuslatında hasret giderdi. 'Artık yureğim acımıyor, yavrum!' dedi.
[IMG]http://img246.**************/img246/2930/besmelekuran3pv.jpg[/IMG]
[IMG]http://img466.**************/img466/7341/geliyoruz1by.gif[/IMG]
__________________
Annelerin Yureği Acımasın
Dini Bilgiler0 Mesaj
●25 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Annelerin Yureği Acımasın