CABUK GEL, GEC KALDIN!

İmÂm-ı RabbÂnî'nin akrabÂlarından biri anlatmıştır: "Ben, İmÂm-ı RabbÂnî'nin muridlerinden olmayı arzu ediyordum. Fakat ceşitli mÂniler sebebiyle, bir turlu hizmetine girmek nasîb olmamıştı. Bir gece karar verip; "Yarın gidip hÂlimi arzedip, beni de talebeleri arasına kabûl etmesini isteyeyim" diye duşundum. O gece ruyÂmda kendimi derin bir deniz kenarında gordum. İmÂm-ı RabbÂnî ise karşı sÂhildeydi. Huzûruna kavuşmak istiyordum. Bana; "Cabuk gel, cabuk ! Gec kaldın." buyurdu. Bu sozlerini işitince kalbim zikretmeye başladı. Uykudan uyandım, kalbim artık zikrediyordu. "İmÂm-ı RabbÂnî nin yolu boyledir. Daha ben sohbette bulunmadan kalbim zikre başladı. Ya bir de sohbetinde bulunsam nasıl olur?" dedim. Sabahleyin İmÂm-ı RabbÂnî nin huzûruna gidip, gorduğum ruyÂyı bana olan teveccuh ve tasarruflarını anlatarak hÂlimi arzettim. Kalbimin zikretmeye başladığını soyledim. Bana; "Yolumuz tam budur. " buyurdular."
__________________