13 Mayıs itibariyle Sarıkız mitinglerinin en onemlisi ve en buyuğu olarak atfedilen mitinglerden biri daha duzenlendi. Ellerinde bayraklarla insanlar yine sokaklara dokuldu ve Cumhuriyeti kurtarmak icin(!) canla başla bayrak salladı. Mitingin tertip komitesinde ve katılımcıları arasındaki ilginc isimleri ve bunların tescilli gecmişlerini daha once de yazmıştık. Kimdi bunlar: Murat Karayalcın, Doğu Perincek, Tuncay Ozkan, Turkan Saylan, Kemal Anadol vs... Aslında tekrar bahsedilmeden gecilemeyecek kadar onemli olan bir konu olmasına rağmen onlara değinmeyeceğim.

Elbette demokratik bir ozgurluk olması sebebiyle bu mitinglerin duzenlenmesine de karşı değiliz. Mitingin tertip komitesinin ne yapmaya calıştığını anlamak tescilli gecmişlerinden gayet acık bir şekilde mumkun olabilir. Ancak orada Cumhuriyeti kurtarmak(!) icin canla başla bayrak sallayan insanların ne yapmaya calıştıklarını anlamakta zorluk cekiyorum. Bir kere o mitinge katılan insanların, mitingi duzenleyenler hakkında ne kadar bilgi sahibi oldukları şupheli. Cunku bu mitingleri duzenleyen kişilerin kim olduklarının bilinmesine rağmen onların peşine takılıp giden insanlarımızın yaşanılanlardan cıkarması gereken cok buyuk dersler var.

İnsanlar İzmir’de toplanmadan once gazetelere, cok buyuk puntolarla aksettirilmeyen bir haber duşuyor. “CYDD, ilkoğretim okullarında porno kitaplar dağıttı.”

Evet, mitingin tertip komitesinin onemli isimlerinden olan Turkan Saylan’ın, başında bulunduğu Cağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (CYDD), sadece mitingleri tertiplemekle kalmıyor. Aynı zamanda genclerimizi cağdaşlaştırmak(!) icin de hic boş durmadan calışmalar yapıyor. Ataturk’un, “zekidir, calışkandır” diyerek tanımlamış olduğu Turk milletini; Turkan Saylan’ın, nasıl barbarlıkla itham ettiğini herkes hatırlayacaktır. Ne diyordu Turkan Saylan: “Turk milleti barbarlıktan kurtulamamıştır. Cocuklarımızın namaz kılmalarını değil bale yapmalarını istiyoruz.” İşte bu sozler onun zihninde yatan cağdaşlık anlayışını cok guzel ifade ediyor. Onun ve onun gibi duşunenlerin cağdaşlık diye tabir ettiği olay budur. İnsanların manevi değerlerinden koparılması iclerindeki Allah(C.C) korkusunun sokulup alınması. Yoksa onlarda cok iyi biliyorlar ki başlarını orten kız cocukları da bu ulkenin cocuklarıdır, onlarda bizim kadar vatanını sever, onlarda bizler kadar yaşama hakkına sahiptir, ve hicbiri bu ulke icin tehdit falan değildir.
Ama bu ulkenin geleceği icin tehdit olanlar her gecen gun yavaş yavaş cıkarlar su yuzune... Orneğin, Turkan Saylan’ın son bombası, cağdaşlaşmak yolunda atılmış en buyuk adımlardan biri olur. Başında bulunduğu cağdaş(!) derneğin ilkoğrenim oğrencilerine dağıttığı kitaplar gibi. 8–10 yaş grubuna hitaben ilkoğretim okullarında dağıtılan bu kitaplarda ne mi anlatılıyor? Annesiyle ensest (aile ici cinsel) ilişki geliştiren bir cocuktan tutun da, porno diye tabir edilebilecek cinsel ifadelere yer veren ve fanteziler iceren ceşitli hikÂyeler...

Şimdi o mitinge katılan insanlarımıza sormak istiyorum. Ulu Onderin takipcisi olduğunu ve Ataturkcu olduğunu iddia eden bu zihniyetin gercekten Ataturkcu olduğuna inanabiliyor musunuz? Ataturk ismini kullanarak bizi milli ve manevi değerlerimizden koparmaya calıştıklarını fark edemiyor musunuz? Sizce Ataturk yaşıyor olsaydı Turkan Saylan ve Derneği ilkoğretim cocuklarına porno kitaplar dağıtabilir miydi? Elbette dağıtamazdı. Cunku Ataturk, Turk gencliğinin calışmasını ve muasır medeniyetler seviyesine ulaşmasını istemiş ve her zaman da bunu oğutlemiştir. Herhalde Turkan Saylan ve avenesi muasır medeniyetler sozunden Avrupa’nın bircok ulkesinde gorulebilecek olan kırmızı sokakları anlıyorlar ki cocuklarımıza porno hikÂyeler dağıtıyorlar. Bir yandan da Cumhuriyet elden gidiyor, Laiklik elden gidiyor naraları atarak insanları suni felaket senaryoları ile meydanlara toplayıp toplumda onu alınamayacak bir kutuplaşmanın temellerini atıyorlar.

Bu yazdıklarımıza rağmen hala Turkan Saylan’ın gercek bir Ataturkcu olduğunu duşunenler icin Ataturk’ten kucuk bir alıntı yapalım. Bakın, Ataturk olumunden tam on beş gun once diyor: “Butun dunyanın Muslumanları, Allah(C.C)’ın son peygamberi Hz. Muhammed (S.A.V)’i ornek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli, İslamiyet’in hukumleri olduğu gibi yerine getirilmeli; zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler.” (Prof Hanif FAUK, Yayınlarla Ataturk, A.U. Dil tarih Coğrafya Fakultesi Yayınları, Ankara 1979).

Kaynağıyla birlikte aktarmış olduğumuz bu cumlelere de karşı cakanlar, inkÂr edenler elbette olacaktır. Cunku insanlar sadece gormek istediklerini gorurler ama en azından bu satırları okuyan herkese sesleniyorum. Lutfen şimdi oturup duşunun, Ataturk sağ olsaydı 8–10 yaş aralığındaki cocuklara ensest ilişkilerden bahseden porno kitaplar okutarak mı cağdaşlaştırırdı. Yoksa eğitim gormelerini, calışmalarını, yabancı dil oğrenmelerini, vs. teşvik ederek mi?

Ataturk bugun yaşanılanları bundan cok uzun yıllar once cok guzel bir şekilde ozetlemiştir. “Gaflet, Dalalet ve Hıyanet icerisinde olmak...”

Biz hıyanet icerisinde olanları gerek gecmişte gerekse bugun yapmakta oldukları ile biliyoruz. Ama şimdi oturup duşunmek zamanı değil midir?
Peki, Gaflet ve Dalalet icerisinde olanlar kimler...
__________________