Dunyamızdaki ısının kaynağı guneş olduğuna gore ve bir dağın tepesi guneşe daha yakın iken orada hava nicin daha soğuk oluyor? Oncelikle şunu soyleyelim ki, guneş ile dunya arasındaki mesafeyi duşunursek, bir dağın tepesine cıkmakla bu mesafedeki azalış cok onemsiz kalır.

Guneş dunyamızdan 149,5 milyon kilometre uzakta iken dunyamızdaki en yuksek dağın yuksekliği 9 kilometreyi bile bulmaz. (Everest: 8.846 metre) Biz zaten her gun evimizde otururken dunyanın kendi cevresinde donmesinden dolayı, dunyanın capı kadar, guneşe 12 bin kilometre yaklaşıp uzaklaşıyoruz.

Elips şeklindeki yorungesinde dunya guneşin etrafında donerken guneşe en fazla yaklaştığı mesafe 147 milyon, en uzaklaştığı mesafe ise 152 milyon kilometredir. Yani dunya zaten bir yıl icinde guneşe 5 milyon kilometre yaklaşıp uzaklaşmaktadır. Bu durum dunyamızdaki ısıyı pek etkilemez, muhim olan ışınların dik gelmesidir. Guneşin dunyamızda yarattığı sıcaklık, ışınlarının yeryuzunden yansıması ile olur.

Ondan sonra yukseldikce nemli havada her bir kilometrede yaklaşık 6-7 derece duşer. Yani Everest’in dibi ile tepesi arasında 50 dereceden fazla sıcaklık farkı olması doğal. Bu sıcaklık duşuşu atmosferin birinci katmanına kadar boyle suruyor. Yani yeryuzunde ısı 25 derece iken 11 kilometre tepemizde -50 dereceye kadar duşuyor.

Bundan sonra sıcaklık değişiminin akıl almaz dansı başlıyor. Atmosferin ikinci tabakası olan ve icinde ozon tabakası da bulunan 11. ve 48. kilometreler arasında hava ısısı bu sefer tam tersi yukseldikce artıyor, tekrar sıfır dereceye kadar cıkıyor.

48. kilometreyi gecip 3. tabakaya girince ta 88. kilometreye gelene kadar tekrar duşuşe geciyor. Bu tabakanın sonunda, yani 88. kilometrede -80 derecelere kadar duşuyor. Bundan sonra da surekli yukselişe gecerek guneşe yaklaştıkca artıyor. Guneşin yuzeyinden 2 milyon derece sıcaklıkla cıkan ışığın 149,5 kilometre yol kat ettikten sonra dunyamız yuzeyine yaşayabileceğimiz bir ortamı yaratacak şekilde bu kadar ince ayarla gelmesi hakikaten inanılmaz.

Yeryuzunde ısınan havanın yukseldiği doğrudur, ama hava bu enerjisini yukselirken harcar ve dağın tepesine ulaştığında cevre hava ısısı ile aynı ısı derecesine gelir.

Dağ tepelerinin soğuk olmasının bir başka nedeni dağ yuzeylerinin şekilleri dolayısıyla guneş ışıklarını dik alamamalarıdır. Bu nedenle dağların etekleri bile serin olur, burada ısınıp yukselen bir hava tabakası bile oluşamaz. Ayrıca dağdaki kayalarla birlikte kar ve buz da guneş ışınlarını fazla emmez ve coğunu yansıtırlar.

Yeryuzunun ısınmasında bulutlar da onemli rol oynarlar. Dikkat ederseniz bulutsuz geceler, bulutlu gecelerden daha soğuktur. Cunku bulutlar yerden gelen ısıyı tekrar yere yansıtırlar. Dağ zirvelerinde ise ne bu sıcaklığı yere tekrar yansıtacak bulut vardır, ne de onu tutacak yoğunlukta atmosfer.
Verildiyse ozur dilerim arkadaşlar..
__________________