bu yazıyı internette dolaşırken guzin ablayı şok eden mektup diye buldum merak ettim okudum ve dondum kaldım oturduğum yerde ve okuduktan sonra halime sonsuz kere şukrettim konuda gecen kız cocuğunun yerinde hepimiz olabilirdik......

İŞTE O MEKTUP:

Zaman zaman intihar etmekten soz eden mektuplar alıyorum. Biliyorum, aslında bu değil amacları. Biraz teselliye ihtiyacları var, biraz sevgiye ya da gonullerinin okşanmasına. Yoksa kolay mı, insanın kendine kıyması? Kolay mı gencecik yaşta kendi eliyle bu dunyadan ayrılmak?

Ama bu defa hayır! Gercekten telaşlandım, gazetemi aradım, polise mi bildirsek dedim. Ama sadece bir elektronik posta adresi var elimde. O da alelacele oluşturulmuş belki de. Polis bunlarla ilgilenmez dediler.

Kızcağızın oykusu gercekten inanılmaz! Artık insana bu kadarı da fazla dedirtecek cinsten. Yarabbi, ne insanlar var? Nasıl insan bunlar? Nerede yaşıyor bunlar? Hayal urunu desem değil, cunku satırlarındaki o umutsuzluk, o her şeyden vazgecmişlik ve tukenmişlik insana elinde olmadan "Ya doğruysa" dedirtecek cinsten. Bu kadar yalan soylenebilir mi bir cırpıda? Bu mektubun sahibi gencecik kızın oykusu karşısında donup kaldım. Ne yapacağımı gercekten bilemiyorum.

O zaman, bir an once yayınlarım, dedim. Belki sizler bir şeyler duşunursunuz. Belki bir kadın kuruluşu, belki bir kadın sığınma evi, belki bir yetkili, bu kızcağızın sesini duyar da koşar. Koşar da, onu bu ucurumdan cekip cıkarır. Cok gec olmadan koşarlar mı dersiniz?

O Mektup

Sevgili Guzin Abla, bu mektubu bana yardım etmen icin yazmıyorum diğerleri gibi. Bana kimse yardım edemez artık biliyorum. Ben 17 yaşında bir genc kızım. Her ne kadar kızlığım zorla alınmış olsa da, kadınım demeye dilim varmıyor. Bu mektubu sana yolladıktan sonra hayatımı sona erdireceğim. Biliyorum gunah diyeceksin, ama artık dayanamıyorum. Senden tek isteğim bu mektubu yayınlaman. Biraz uzun olacak ama sana kendi hikayemi anlatmak istiyorum.

Benim kendi nufus kağıdım hic olmadığı icin beni bebekken olen ablamın nufus kağıdıyla gomeceklerdir. En azından senin sayende olmeden once bir oykumun olmasını, olumumun bir değeri olmasını istiyorum. Nufusta gozukmesem bile senin koşen aracılığıyla okusunlar, "Bir yerlerde boyle bir kız olmuş" desinler istiyorum. Olumumden herkesin haberdar olmasını istiyorum.

İLK TECAVUZ ABİMDEN

Ben 12 yaşındayken başladı her şey. Annem olduruldu, zehirlediler onu. Amcam babama, anneme 13 sene once bir gece evde yalnızken tecavuz ettiğini ve bu tecavuzun meyvesi olduğumu soylemiş. Babam ona inandı ama amcamı olduremezdi. Amcam hem ondan 10 yaş buyuk, hem de arkasında guclu insanlar var. Bu yuzden annemi zehirledi ve onu başka bir kimlikle gomduler.

Tabii bana da kotu davranmaya devam etti. Bir akşam ağabeyim odama geldi. "Madem sen benim kız kardeşim değilsin; o zaman sana istediğimi yapabilirim" dedi ve bana tecavuz etti. Daha sonra her gece gelmeye başladı. Yanında bıcak oluyordu; bağırırsam beni oldureceğini soyluyordu. Bir akşam babam bizi o vaziyette yakaladı. Beni artık kimsenin almayacağını, kızlığımın bozulduğunu, artık beni evinde tutmasına gerek kalmadığını soyledi.

Beni evde tutmasının tek nedeni benimle evlenecek kişiden başlık parası almakmış. O geceden sonra kabus başladı. Bizim eve gelen babamın arkadaşları benim odamda birkac saat gecirmeden gitmez oldular. Butun bu olaylar sırasında uc kez hamile kaldım ve uc kere duşuk yaptım. Evden kacmaya cesaret edemiyordum; nasıl olsa beni bulup oldururlerdi.

ŞİMDİ DE KUZENİM

Bir gece odamın kapısı yine acıldı babamın arkadaşlarından birini beklerken, kuzenimi gordum kapıda. Yanıma geldi ve beni sevdiğini soyledi. Ona inanamadım; nasıl beni sevebilirdi. Ben artık kirlenmiştim. Sonucta benim şu kısacık hayatımdaki en guzel andı. O kadar şefkatliydi ki. Herkesten oyle farklıydı ki. O da artık ara sıra odama geliyordu. Nasıl olurdu bu anlamıyordum. Babası da, ağabeyleri de, hepsi benimle birlikte olmuştu. Şimdi o nasıl benimle evlenmek isteyebilirdi. Şuphelendim ama sonra boş verdim. Bundan daha fazla ne olabilirdi ki.

"Kacalım" dedi. Bir gece kendimden beklenmeyecek bir cesaretle kabul ettim. Beni ormandaki bir kulubeye goturdu ve oraya kilitledi. "Sen beni ne sanıyorsun" dedi, "Senin gibi bir fahişeyle evlenir miyim ben? Sana aşıktım ama sen bacaklarını ağabeyine actın." Hayatımın en kotu anıydı. Sanırım ağabeyim benim ona geldiğimi soylemiş.

KARARLIYIM

O kulubede bana ne yapmayı duşunduklerini bilmiyorum. Ama ne yapıp edip kactım oradan. Buraya geldim ve sana bu mektubu yazıyorum. Cebimdeki birkac kuruşu bu mektubu yazabilmek icin harcıyorum.

Kararlıyım, kendimi oldureceğim. Cunku sonunda onlar nasıl olsa beni oldurecekler.


İnanılır gibi değil gercekten okuması bile bu kadar zorken bunu yaşayanı duşunemiyorum bile


__________________