Ebû Turab Nahsebi Hazretleri anlatir: "Bir gun Nahseb caddelerinin birinden geciyordum. Âniden kulagima sesler geldi. Dikkat ettim. Bir takim erkeklerin, bir kadinla munakasa ettiklerini anladim. Kendi kendime,"Buraya gitmeliyim, bir mazlum ise ona yardim etmeliyim" dedim.

Yanlarina varinca kadin beni gorup, yanima geldi ve dedi ki:

-Ey eb Turab!
fasik ve omrunu kotu seylere harciyan bir oglum var, dun gece sarap icmek istedi.
Aksamdan sonra, Allahu teÂl ona bir hastalik gonderdi.
Simdi hasta yataginda yatiyor. Evimiz mescidin yanindadir. CemÂat sesleri duyup geldi.

Onu mahalleden cikarin, dediler.
Ben arz ettim ve simdi hastadir.
Hastaligi da siddetlidir.
Olurse hepimiz ondan kurtuluruz, yahut tovbe eder, kendisi kurtulur.

Olmeyip tovbe etmezse, o zaman onu sehirden de disari cikarin.
Hemen giderek yardim ettim ve kalabalik dagildi.

Sonra aklima genci gormek dusuncesi geldi.
Evden iceri girince, genc beni gorur gormez feryat edip aglayarak dedi ki:

-YÂ Rabbi!
Ne kadar kerimsin ki, benim gibi omrunu bosa gecirmis bir gunahkÂrin duÂsini aninda kabul eyledin.

-Ey genc, ne du ettin?

-Bugun, seher vaktinde iki du ettim.
Birincisi, "YÂ Rabbi! sabahleyin bana Ebû Turab hazretlerinin yuzunu gormek nasip eyle!".

Ikincisi, "YÂ Rabbi! Nasuh tovbesi ihsan eyle!".

DuÂmin birini, su anda kabul edilmis goruyorum.
Umarim ki, ikincisi de kabul edilir.

Ey Eb Turab!
cok gunahkÂrim.
Tovbem kabûl olur mu?

-Ey genc!
Allahu teÂlÂnin rahmet denizleri dalga dalga geliyor.
Allahu teÂl ziyadesi ile tovbeleri kabul edici ve magfiret edicidir.
Acizlere kÂfidir.
Duskunleri en iyi vekilidir.
Butun gunahlardan tovbe makbuldur.

Genc, gozyaslari icinde Allahu teÂl tovbe etti. Ve ben oradan ayrildim.

Daha sonra genc, annesine dedi ki:

-Annecigim sana bir vasiyetim var.

-EvlÂdim, ne vasiyet edersen yapmaya hazirim.

-Beni bu yataktan, yumusak yastiktan, mezellet topragina indir. Bu hastalik beni iyice sardi. Anliyorum ki, ben bundan olecegim.

Annesi, vasiyetini yerine getirdi ve onu yataktan yere indirdi.
Genc yuzunu topraga surdu ve kalbinin,rûhunun derinleklerinden gelen bir sesle soyle du etti:

"YÂ Rabbi!
Yaptiklarima pisman oldum.
Tovbe ettim.
Senin dergÂhindan baska kapim yok.
Dertlilerin dayanagi, muhtaclarin siginagi sensin!
Toprakla bir olmus, zamanini bos gecirmis ben kuluna rahmet et!"

Onu topraktan kaldirip, yataga yatirdilar.
Gece olunca, genc vefÂt etti.

O gece Resûlullah Efendimizi ruyada gordum.
Yaninda iki yasli kimse vardi. Onlarla beraber kalabalik bir topluluk geldi.

Birisi bana,"Bu Muhammed aleyhisselÂm'dir. sag tarafindaki Ibrahim aleyhisselÂmdir, diger tarafindaki ise, Musa aleyhisselÂmdir. Bu kalabalik topluluk ise yuzyirmi bin kusûr peygamberdir"dedi.
Ileri kostum. SelÂm verdim.
Resûlullah Efendimiz selÂmima cevap verip benimle musafeha etti.
Sordum:
-YÂ Resûlallah!
Siz, Nahsebe gelmis miydiniz?

Resûlullah Efendimiz buyurdu ki:

-Ey eb Turab!
Dun senin yaninda tovbe eden genc, bu gece vefÂt etti.
Hak teÂl onu saÂdete kavusturdu.
Benimle beraber yuzyirmibin kusûr peygamber, onun ziyaretine gonderildi.

Ey Eb Turab!
o gence izzet gozu ile bakin.
Cenazesinde hazir bulunun!

Hemen uyandim.
Bu halden kalbime bir incelik geldi ve
"Y Rabbi! Ne kadar kerimsin ki, daha dun kotulugu yuzunden, mahalleden cikarmak istedikleri bir gunahkÂri, bir aglama, bir inleme ile tovbe ve pismanlik ile bu dereceye kavusturdum!" diye du ettim.

Bu zevk ve halde iken, diger odadan kucuk kizimin feryadini duydum.
Agliyordu.
Kendisine sordum:

-Yavrucugum, seni aglatan nedir?

-Babacigim, ruyada gordum ki, filÂn mahallede tovbe eden bir genc vefÂt etmis,
her kim onun cenazesine bakarsa, Allahu teÂlÂdan her istedigi kendisine verilir.
Babacigim evden disari cikmagi asla istemezdim, ama simdi musÂade edersen, gidip o gencin cenazesini goreyim ve Allahu teÂlÂdan kendim ve diger kullari icin du edeyim.

Ona izin verdim.
Yakinim artti. Insanlara gencin halini anlatmak icin evden ciktim.
Yetmis sene Hakka ibÂdet eden yasli bir saliha hanima rastladim.
Elinde bastonu yavas yavas yuruyordu.

Beni gorunce dedi ki:

-Ey Eb Turab!
Hakkin rahmetinin neler yaptigini gordun mu?
Gunahi yuzunden mahalleden cikarmak istedikleri genc bu gece vefÂt etti.
Ruyada bana cenazesinde bulunan magfiret olunur diye soylediler.

Butun sehir bir anda disari cikip, gencin cenaze namazini kildik.
Tam bir izzet ve ikram ile onu defnettik.

__________________