Meşhur Pecevi tarihinde anlatıldığına gore, Kanunî zamanında Arabzade isimli bir alim vardı. Bu alim, zahiri ilmi oldukca kuvvetli olduğu halde tasavvufdan habersiz olduğu gibi keramete bile inanmazdı. Butun ahaliyi dergahlara, tekkelere duşman hÂle getirmişti. Zamanın alimleri Padişaha başvurarak, Arabzadenin akaid kitaplarında yazılı olduğunu bildiği halde keramete inanmadığını ve “Buna İstanbul’da cevab verecek bir alim yoktur. Mısır Uleması bunu susturur. Onu Mısır’a gonderelim” dediler. Padişah bunu kabul eder. Fakat onu Mısır'a gonderirken de şoyle dua eder:
“Allah'dan dilerim ki, Arabzade Mısır'a ulaşamasın da bizi din buyuklerinin ithamından mahfuz kılsın”
Arabzade, yanında bircok yardımcıları da olduğu halde gemiye binerek Mısır'ın yolunu tutar. Kaptan koşkunun yanında Arabzade'ye bir makam tahsis edilmiştir. Oradan yeri geldikce halka va'z-u nasihat da etmektedir.
Yoluna devam eden gemi Girit adasına varır. Yolculara Girit'te bir muddet kalınacağı duyurularak zaruri ihtiyaclarını temin edebilecekleri soylenir. Geminin yolcuları daha evvel ismini duydukları Giritli velî bir zatı ziyaret edip, hic olmazsa hayır duasını almak icin gemiden cıkarlar. Yolcuların bu velî zatı ziyarete gittiklerini anlayan Arabzade, o zatı imtihan maksadıyla yanında bulunan hizmetcilerden birinin eline bir altın verir ve şoyle der:
“Git bunu o dedikleri zata ver, bizim icin dua etsin de Mısır'a sağsalim varalım.”
Hizmetci parayı alır ve Arabzade'nin Mısır'a sağ-salim varabilmek icin duada bulunmasını istediğini soyler. Elinin tersiyle parayı geri iten veli:
“Arapzade'nin ruhuna fatiha!” der. Neye uğradığını anlayamayan hizmetci gemiye donduğu zaman durumu Arabzade'ye aynen nakleder. Bu duruma bıyık altından gulen Arabzade:
“Veli dediğin boyle olur işte, goruyor musunuz, gonderdiğim parayı az gordu de ruhumuza Fatiha okuyor,” der.
Bu sozler, Arabzade’nin son sozleri olur. Hikmet-i ilahi, o anda gok yuzunu bir bulut kaplar. Her taraf karanlık icinde kalır ve sağanak halinde bir yağmur gokten boşalırcasına yağmaya başlar. Gemidekiler hayatlarından umitlerini kesmişler gemi, ha battı ha batacak korkusuyla birbirlerine sarılırlar. O şiddetli fırtına ve karanlık hava bir muddet sonra acılır. Bir de bakarlar ki, Muderris olarak Mısır'a ta'yin edilen ve kendilerine va'z eden alimin oturduğu yeri ve kendisi kayıplara karışmış...
Herkes hayretler icinde gemiden başka bir kimsenin kayıp olup olmadığını araştırır. Fakat gemidekilerden Arapzade'den başka kimseye birşey olmamıştır. Orada bulunanlardan Arabzade'nin keramete inanmadığını bilenler meseleyi hemen farkedip Girit'teki velinin nicin "Arabzade'nin ruhuna fatiha" dediğini anladılar.
__________________
Evliyayı İmtihan, İntihardır [ İSLAM TİM ]
Dini Bilgiler0 Mesaj
●23 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Evliyayı İmtihan, İntihardır [ İSLAM TİM ]