Bir zamanlar hacca gitmek uzere yola cıkmıştım. ŞirÂz Âlimleriyle goruştum. Bana dediler ki:
"Abdullah-ı Tusterî ile goruştuğun zaman onun fazîletini, ustunluğunu kabul ettiğimizi ve selÂmımızı soyle. Arefe gununde evinden cıkıp hacılarla vakfeye durduğunu işittik. Bu haber doğru ise bildirsin de bizim bu kerÂmeti hususunda tereddudumuz kalmasın."
Abdullah-ı Tusterî hazretlerinin yanına varınca selÂm verdim. Uzerinde uzun bir elbise vardı. Kendinden gecmiş bir halde oturuyordu. Onu gorunce uzerime bir heybet duştu. Konuşmağa cesaret edemedim. Yanında bir yere oturdum O sırada bir kadın geldi;
-Efendim benim koturum bir oğlum var. Şif bulması icin duÂnızı almaya geldim. dedi.
Abdullah Tusterî:
-Onu nicin Rabbine havÂle etmedin? deyince, kadın:
-Siz Rabbimizin sevgili kulusunuz. dedi.
Abdullah-ı Tusterî bana doğru baktı ve işÃ‚ret etti. Hemen kalkıp elinden tuttum. Ayağa kalkıp, ayakkabılarını giydi ve Şat Nehri kenarına gitti. Kadın da peşinden geldi. Koturum cocuk nehirde bir sandal icinde oturuyordu. Cocuğa:
-Elini uzat! dedi.
Annesi:
-Elini uzatamaz. deyince,
-Sen cocuğu bırak, ondan ayrıl. buyurdu.
Bu sırada cocuk elini Abdullah-ı Tusterî hazretlerine uzattı. "Ayağa kalk!" deyince de kalktı. Sonra da sandal sÂhibi onu kenara yaklaştırdı ve koturum cocuk artık yurumeye başladı. Abdullah-ı Tusterî cocuğa abdest aldırdı ve iki rek'at namaz kılmasını soyledi.
Cocuk namazı kılınca, annesine:
-Oğlunun elinden tut! buyurdu.
Kadın da elinden tutup goturdu.
Onun bu kerÂmetini gorunce şaşırdım. Yanına yaklaşıp Şiraz Âlimlerinin sozlerini soyledim. Bir muddet başını eğip durdu. Sonra:
-Ey dostum! Bu insanlar dilediğini yapan Allahu teÂlÂya inanırlar mı? dedi.
-Evet efendim, dedim. Sonra;
-Onlar, ondan ne istiyorlar? buyurdu.
__________________
KOtUrUm Cocuk
Dini Bilgiler0 Mesaj
●20 Görüntüleme