Bir zaman cok zengin bir adam, cocuklarına şoyle vasiyette bulunur:

Ben olup yıkanınca, şu eski coraplarımı ayağıma gecirin, ben bunlarla gomulmek istiyorum.

Vakit saat gelir bu zengin vefat eder.

Cenaze yıkandıkdan sonra oğulları corapları alıp getirirler:

Babamızın vasiyeti var, şu eski corapları ona giydireceğiz derler.

Cenazeyi yıkayan hoca efendi bunu katiyyen kabul etmez.

Bu sefer muftuye cıkarlar. O da

Dinimizde boyle birşey yok deyip reddeder.

İster istemez, babalarının vasiyetinden vazgecmek mecburiyetinde kalırlar.

Cenazeyi defnedip kabirden evlerine donunce komşularından biri elinde bir mektupla gelir.

Babanız cok onceleri bu mektubu, bana vererek, benim cenazem gomulup oğullarım eve donunce kendilerine ver demişti der.

Mektubu acıp okuyunca, babalarının en son ibretli dersini şu ifadelerle verdiğini gorurler:

Evlatlarım, işte gordunuz; eski coraplarımı bile kabrime goturemedim. Aklınızı başınıza alınız. Ne yapacaksanız hayatta yapıp obur aleme gonderiniz. Aldanmakta fayda yok.Allah mekanını cennet etsın hem cocuklarına hemde ıyı bır ders verdiği icin.
inna LİLLAHİ VE İNNA İLEYHİ RACİUN(şuphessiz Allahtan gelmiş ve Allaha doneceğiz)

Alıntıdır

__________________