Kongo’da Katliamlar

Kongo aslında cok acı bir somurge tarihine sahip.Katliamlar, tecavuzler, yağmalamalar halkın kaderi olmuştu. O donemde kaucuk, Avrupa’da otomotiv sektorunde lastik imalatı icin kullanıyordu ve Belcika Kongo’daki kaucuk plantasyonlardan en yuksek kÂr elde edebilmek icin her şeyi yaptı, katliam dahil. 1885 ila 1912 yılları arasında yaklaşık 10 milyon Kongolu katledildi.Milyonlarca Kongoluların da ‘iyi calışmadığı’ icin elleri,ayakları kesildi.


Kral II. Leopold doneminde ulkede teror estirildi. Kole emeğinin değerlendirilmesi doğrultusunda zulum ve işkence ve kitlesel cinayetler işlendi. Ulke icinde Terres Vacantes olarak tanımlanan ve sadece Avrupalıların yaşadığı bolgeler oluşturuldu. Burada yaşayan yerli halk yerinden yurdundan edildi.
Belcika Kıralı ulkeyi iki ekonomik bolgeye ayırdı. Birine Domine Prive adı verildi. Ulkenin ucte ikisini oluşturan bolge Kral'ın ozel mulku ilan edildi. Geri kalan ucte bir ise, Belcikalıların Avrupalı emperyalist ortaklarına şukran nişanesi olarak Avrupalı tacirlere acık imtiyaz bolgelerine donuşturuldu.
Kole emeği gerekiyordu ve bunun icin Force Publique kuruldu. Amac yerli halkı yıldırmaktı. Bunun icin o zamanlar yamyam olan Kuzey Kongo’da yaşayan yerli hak kullanıldı. Cocuklar kacırıldı ve Katolik misyonerlik etkisi altında koleliğe yakın ozellikler icin eğitildi. Yamyam Force Publique askerleri, ellerinde su aygırı derisinden yapılan kırbaclar kullanarak coğunluğu kadın yerli halka zulum yaptılar tecavuz ettiler, koylerini yaktılar. Kongoluları “surek avları” ile oldurduler ve ellerini keserek beyaz subaylara kurşunları boşa harcamadıklarını gosterdiler. Force Publique askerlerinin oldurdukleri isyancı yerlilerin kesilen elleri icin odul koydular. Bu durum oylesi bir cılgınlık halini aldı ki, Force Publique coğu zaman sadece kesik ellerle ilgilenirler; , kurbanlarının yaşayıp yaşamadıklarını umursamıyorlardı.


Ulkeye yabancıların girişi yasaktı. İzin verilen, sadece Kral yanlısı ve suskun kalacaklarından kuşku duyulmayan misyonerlerdi. Ne var ki, Liverpoollu bir memur, E. Dene Morel, kaucukları boşaltan gemilerin silah yuklu olarak geri donduklerini fark etti. Daha sonra Kral Leopold’un bu canice uygulamasına karşı cıkan birkac iş adamının desteğinde olup bitenleri incelemeye başladı. Sonunda, İngiltere hukumeti, 1904 yılında Berlin Anlaşması’nın ihlali konusunda inceleme başlatma kararı aldı. Sir R. Casement, daha sonra kamuoyuna yansıyan bir tanık şahit diletti.


Belcika hukumetine yoneltilen eleştiriler, Kralı zor durumda bıraktı. Artık Kral’ın istifa etmesi isteniyordu. Ama Belcikalıları asıl zor durumda bırakan Kongoluları soykırım pencesinden kurtaran bir başka gelişme oldu: Kaucuk artık Guney Asya ve Latin Amerika’da Belcika Kongosu’nda olduğundan daha ucuza uretilmekteydi.
Tum bu katliamların sorumlusu Kral II.Leopold’un yaptıklarını o donemdeki Belcika Başbakanı’nın şu sozu gayet iyi anlatıyor: ‘’İnsanlara limon muamelesi yaptı, suları bitinceye kadar sıktı ve sonra onları bir kenara fırlattı.’’
(Elleri kesilen Kongolu cocuklar)
(Misyonerlerin yanında kesik cocuk ellerini tutan yerliler)
(Kaucuk plantasyonlarında ‘iyi calışmadığı gerekcesiyle’ cocuklarının elleri Belcikalılar tarafından kesilen baba işkence olarak kesik ellere saatlerce bakmak zorunda bırakılıyor)


Devamı..

http://www.dunyabulteni.net/tarih-do...e-mery-lumumba
__________________