Ailenizle Kuran Ahlakına Gore Konuşun
Konuşmak, insanlar arasındaki iletişimi, muhabbeti ve anlaşıp kaynaşmayı sağlayan buyuk bir ilÂhî lutuftur. Yani, insanlar duygu ve duşuncelerini, arzu ve taleplerini coğu kez konuşarak ifade ederler. Bir kimsenin kullandığı dil ve uslup, onu hayatta başarılı kılabildiği gibi husrana da uğratabilir.
Muslumanlar, İslÂm hukuk ve adabının tayin ve tespit ettiği sınırlar dÂhilinde, her insanla alÂka ve munasebet kurabilir, onlarla konuşup goruşebilir. O bakımdan cevremizle olan munasebetlerde, hÂl, hareket ve tavırlarımıza dikkat etmeli, insanlara karşı daima yumuşak ve guzel bir uslupla hitap etmeliyiz.
Kur’Ân-ı Kerim’de; “(Habîbim) kullarıma soyle: (Herkesle) en guzel şekilde konuşsunlar. Şuphe yok ki şeytan, aralarını ifsada (bozmaya) calışır. Muhakkak ki şeytan, insan icin pek acık bir duşmandır” (İsrÂ, 53) buyurulmaktadır.
Keza, Hz. Musa ve Hz. Harun (Allah’ın selamı uzerlerine olsun) Firavun’a tebliğ icin giderlerken, CenÂb-ı Hakk; “Ona yumuşak soz soyleyin; belki nasihat dinler veya korkar” (TÂhÂ, 44) buyurmuştur.
Ayet-i kerimede gecen “leyyin” kelimesi, icinde hic azarlama olmayan tatlı ve mulÂyim soz demektir. Muhatap olacağımız insanlar ne kadar da kotu olsalar, herhalde Firavun gibi değildirler. Ayrıca anlatılan hususun kabul edilip edilmemesinden de elbette ki mesul olmayız. Zira bize duşen, iyiyi, guzeli, doğruyu haber vermektir.
Mutlu Bir Aile İcin Bunlara Dikkat!
Ailede mutluluğun sağlanmasında soz, yani konuşma tarzı ile ilgili hususların cok onemli bir rolu vardır. Ailede mutluluğun sağlanmasında onemli gorduğumuz sozlu gorevlerden bazılarını şoyle sıralayabiliriz.
1- Konuşmalarda Sevgi Ve Saygıyı Sozcuklerini Esirgememek
Eşler birbirine karşı her turlu saygının yanında, sozlu olarak sevgilerini ve saygılarını da gostermelidirler. İnsan, eşine değer verdiğini sozleriyle de gostermelidir. Eşler devamlı birbirine en guzel iltifat cumlelerini soylemekten cekinmemeli ve bundan da utanmamalıdır. Mesela “sevgilim”, “canım”, “hayatım”, “bir tanem”, vb. gibi sozler devamlı ve yerli yerince soylenmelidir.
Peygamberimiz, “sizden biriniz sevdiği birisine sevdiğini soylesin” buyurmaktadır. Evli ciftler de eşine sevgisini her fırsatta soylemekten kacınmamalıdır. Cunku eşlerin birbirlerinden duyduklarında bıkmayacakları en onemli sozler, bu tur sozlerdir. Saygı ve sevgi sozleri, evlilikte sevgi ve saadeti artıran onemli unsurlardandır.
Konya’da yaşamış olan buyuk bir veli ve Âlim olan Hacıveyiszade Mustafa Efendi nikÂhını kıydığı genclere şu tavsiyede bulunurmuş: “Evlatlarım! Ailede mutluluk iki kelime ile sağlanır. Erkeklerin hanımına ‘Hanımefendi’ demesi, hanımların da kocalarına ‘Beyefendi’ demesi iledir.”
Gercekten bu iki kelime, aile mutluluğunda cok onemli bir yer tutar.
2- Eve Girerken Besmele Ve Selamın Unutulmaması
Aile fertlerine duşen onemli bir husus da eve girerken selam verme ve besmele cekme konusudur. Muminlerin evlere girerken selam vermeleri, guzel ahlaklarının gostergesidir. Yuce Allah, bu konuda Kuran’da şoyle buyurmuştur: “… Evlere girdiğiniz vakit, Allah tarafından kutlu, guzel bir yaşama dileği olarak birbirinize selam verin. İşte Allah, size ayetleri boyle acıklar, umulur ki aklınızı kullanırsınız.” (Nur, 61)
Ayetin de ifadesiyle, akıl kullanılır ve bu sozun anlamı tefekkur edilirse, verilen selamla, en onemlisi; Allah’ın ayetle farz kıldığı bir hukum yerine getirilmiş olur. Bununla birlikte Allah’ın ‘barış ve esenlik veren’ anlamındaki “Selam” ismi anılır. Muminler boyle bir vesileyle sık sık birbirlerine en guzel dilekte bulunup karşılıklı sevgi ve bağlılıklarını pekiştirirler. Birlikte Allah’ı anmış olurlar ve bir cennet tavrı olan selamlaşmayla, ahirete duydukları ozlemi ifade ederler. Selam sozu, aralarındaki guvenilirlik ve esenliğin de bir ifadesi olur.
3- Eşler Birbirine Bağırmamalıdır
Aile icinde sevgiyi yok eden olumsuzluklardan biri de eşlerini birbirine yuksek sesle hitap etmesidir. Bağırmak, eşlerin birbirine karşı soğukluk duymasına, kavgaların gecimsizliklerin artmasına sebep olur. Guzellikle ve yumuşaklıkla istenen bir şey, guzellikle yerine getirilir. Ama bağırarak, sert bir tonla istenen istek de ya ters bir şekilde cevabını bulur. Ya da gonulsuzce, isteksizce bir karşılık gorebilir. Atalarımızın dediği gibi “Tatlı dil, yılanı deliğinden cıkarır.”
Abdullah ibn-i Omer’in (ra) şu sozu, bu acıdan dikkat cekmektedir: “Bizler İslam’dan once, hanımlarımıza istediğimiz şekilde davranırdık, İslam’dan sonra, hakkımızda ayet nazil olur korkusuyla, hanımımızın yanında yuksek sesle konuşmamaya bile dikkat eder olduk.”
4- Eşler Birbirlerinin En Kucuk İyiliklerine Bile Teşekkur Etmelidir
Eşini guler yuzle kapıda karşılayan hanımefendi de, eve getirilen ne olursa olsun, teşekkurle alıp kabul ettiği zaman, bu guler yuzunun ve tebessumunun de bir sadaka olduğunu bilmelidir. Cunku Hz. Peygamber (sav), “Guler yuzlu olmanın da bir sadaka olduğunu” ifade buyurmaktadır.
Eşinin yaptığı yemeği takdirle, tebrikle ve ovguyle karşılayan, eksiklerine goz yuman ve neticede Allah’a şukur, eşine de teşekkurle sofradan ayrılan kişi, bu davranışıyla da Resûl-i Ekrem (sav)’in takdirini kazanacağını bilmelidir. Cunku O, “Kullara teşekkur etmeyen Allah’a şukretmiş olmaz.” buyurarak, insanlara teşekkurun onemini belirtmiştir.
Aslında cok basit ama her gun yaşadığımız; eve gelişimiz, karşılanma ve karşılama bicimimiz, sunulan yemeği, yapılan işi takdir edişimiz veya gormezden gelişimiz…
Butun bunlar, aile ici iletişim icin ya problem ureten ya da problem cozen onemli yaşantı karelerimizdir. Her bir kare, ya mutluluğumuzu tamamlayan, ya da mutsuzluğumuza katkıda bulunan parcalar gibidir. Birbirini takdir etmeyi başarabilen, yuzune karşı ve ardından ovguyle bahsedebilen eşlerin, iletişim problemleri ya hic olmayacak ya da oldukca az yaşanacaktır.
Boylesi bir ailede yetişen cocuklar ise takdir ve tebrik edilmeye doyan, teşekkur etmeyi kolaylıkla başaran fertler olarak, sosyal hayata intibak sağlayacaklardır. (Prof. Dr. Mehmet Emin Ay, Yeni Dunya Dergisi, Ekim, 2005)
5- Eşler Nankorluk Etmemeli, Kıymet Bilmelidir
Aile icerisinde mutluluğu sağlayacak hususlardan biri de eşlerin nankor olmamalarıdır. Evlilik hayatında, gerek erkek ve gerekse kadın nankor olmamalı, eşinin kendisine yaptığı iyilikleri unutup daima kotulukleri anmamalı, aksine kotulukleri unutup daima iyiliklerini hatırlamalıdır.
Ebu Saîd el-Hudrî (ra)’dan rivayet edildiğine gore; “Peygamber Efendimiz (sav) bir bayram gunu musallaya/namazgÂha cıktığında kadınların yanına uğrayıp: ‘Ey kadınlar topluluğu! Sadaka veriniz. Zira ben sizin coğunuzu cehennem ehli olarak gordum.’ buyurdu. Kadınlar: ‘Ey Allah’ın Resûlu! Hangi sebepten bizim coğumuz cehennemlik oluyoruz?’ diye sordular. Allah Resulu: ‘Cok lanet edersiniz ve beraber yaşadığınız eşlerinizin nimetlerine karşı nankorluk edersiniz.” (Tecrîd-i Sarîh Tercemesi, I, 223) buyurdu.
Kocalarının iyiliklerine karşı nankorluk eden kadınlar olduğu gibi, hanımlarının iyiliklerine karşı nankorluk eden nice erkekler vardır. Oyleyse eşler birbirine karşı nankor olmamalılar.
Oyle eşler vardır ki hayat arkadaşının kendisine yapmış olduğu bunca iyilikleri gormez, unutur da kızgınlık anında eşine: “Ben senin ne iyiliğini gordum? Bunca yıl kahrını cektim bana ne yaptın?” gibi sozler sarf eder. Kadın olsun, erkek olsun eşlerden her biri diğerinin iyiliklerini unutup kotuluklerini saymaya kalkışmamalı, aksine kotuluklerini unutup iyiliklerini anmalıdır.
Hasan Calışkan
__________________
Ailede Sevgi Dili
Dini Bilgiler0 Mesaj
●21 Görüntüleme