Beynimizin keşfedilmeyi bekleyen 10 sırrı!



Beynimizin her gecen gun yeni bir fonksiyonu daha keşfediliyor. Ama hala daha muamma olarak bilinen 10 fonksiyonu var olduğu iddia ediliyor.İşte bu fonksiyonlar...

08 Ocak 2008 11:26


Kafamızda taşıdığımız 1 kilo 350 gramlık koca bir labirent. Her gun tepemizde ve bizi o yonetiyor. En guzel duyguların da, şeytani emellerin de planlayıcısı o... Sırlarla dolu, kapalı ve karanlık bir kutu gibidir beynimiz. İşte beynin cozulemeyen 10 sırrı!

1. Bilgi noronlarda nasıl kodlanıyor?
Beynin en karışık işlemlerinden bir tanesi, bilginin kodlanması. Bu surecte beyindeki noronlar, yani sinir hucreleri, zarlarının dışında elektrik akımı oluşturuyor. Bu elektrik akımları, ‘akson’ adı verilen uzantılara ulaşarak, onlar vasıtasıyla gerekli olan kimyasal sinyallerin acığa cıkmasını sağlıyor.
Bu akımlar sayesinde dunyayla, cevremizde olup bitenle ilgili bilgiler beynimize aktarılıyor. “Ne goruyorum?”, “Ac mıyım?”, “Hangi sokağa sapayım?” gibi sorulara yanıt işte boyle bulunuyor.

2. Anılar beyinde nasıl saklanıyor ve nasıl tekrar hatırlanıyor?
Bir kişinin ismi gibi, yeni bir şey oğrendiğinizde beynin yapısında birtakım fiziksel değişiklikler meydana geliyor. Ancak bu değişikliklerin hÂl ne tur değişiklikler olduğunu, nerelerde meydana geldiğini, bilginin nasıl depolandığını ya da yıllar sonra tekrar hatırlanarak tekrar nasıl gundeme getirildiğini anlayamıyoruz.
Beyinde ceşit ceşit hatıralar var. Ancak beyin, ‘kısa donem anılarla’ (yeni oğrenilen bir telefon numarasını hatırlamak gibi), ‘uzun donem anıları’ (gecen yıl doğum gununuzde yaptıklarınız gibi) birbirinden bir şekilde ayırıyor. Beyin travması ya da beynin zarar gormesi ise bu yetenekleri bozabiliyor.

3. Beyin, geleceği nasıl ongoruyor?
Coğu zaman gelecekle ilgili birtakım planlarımız ve ongorulerimiz olur. Geleceğin nasıl şekilleneceğini duşunuruz. Beynimizde, gelecekle ilgili bir şekil vardır. Ancak beynin bu ‘gelecek simulasyonunu’ nasıl yaptığı henuz anlaşılmış değil. Beyin, dunyayla ilgili ongorulerde nasıl bulunabiliyor? Bilim adamları hÂl bunun yanıtını arıyor.

4. ‘Duygu’ ne demek?
Beyin, sadece bilgi biriktiren bir organ değil; aynı zamanda duygu, motivasyon, korku ve umutları barındıran bir organ. Butun bunlar bilincaltında olan şeyler aslında...
Orneğin beynin duygularla ilgili bolumu sinirli yuzlere, o yuzleri gormeden de tepki verebiliyor. Kulturler arasında da temel duyguların dışa vurulması, aslında birbirine benziyor. Hatta Darwin’in de gozlemlediği gibi, temel duyguların ifade edilmesi butun memelilerde benzer.
Bilim adamları, insanların fiziksel tepkilerinin surungenlerin ve kuşların tepkilerine cok ciddi bir şekilde benzediğine dikkat cekiyorlar.

5. Zek nedir?
Zek farklı şekillerde karşımıza cıkıyor. Ancak ‘biyolojik’ acıdan zekÂnın ne anlama geldiği henuz bilinmiyor. Milyarlarca noron, bilgiyi ‘harekete gecirmek’ icin nasıl birlikte calışıyor? Gereksiz bilgi beyinden nasıl siliniyor? İki kavram ‘birbirine uyunca’ ve boylece bir soruna cozum bulduğunuzda, beyinde neler oluyor? Zeki insanlar bilgiyi beyinlerinde ‘hatırlaması kolay’, ayrı bir bolgede mi muhafaza ediyorlar?
Beyin fonksiyonlarının temel işleyişiyle ve noronlar arasındaki bağlantılarla ilgili, bilim adamlarının elinde hÂl cok az bilgi var. Ancak zekÂnın, beynin tek bir alanıyla değil, pek cok bolgesiyle ilgili olduğu uzerinde duruluyor. İnsan beyninin diğer canlılardan farkı hÂl araştırılıyor.

6. Beyin, ‘zamanı’ nasıl algılıyor?
Alkışladığınızda ya da parmağınızı ‘şıklattığınızda’ sesi mi daha once duyarsınız, hareketi mi daha once gorursunuz?
Her ne kadar duyma yeteneği, gorme yeteneğinden daha hızlı calışsa da, parmakların goruntusuyle, cıkarılan ses aynı anda gercekleşiyormuş hissi doğuyor. Yani beyin pek cok olayın aynı anda gercekleştiği ‘hissi’ yaratarak aslında bizi ‘kandırıyor’. Beynin zamanla ‘oynadığını’ aslında cok kolay anlayabilirsiniz.
Aynanın karşısında sol gozunuze bakın. Daha sonra bakışınızı sağ gozunuze kaydırın. Gozlerinizi diğer tarafa cevirmek bir zaman alıyor elbette. Ancak siz gozlerinizin hareket ettiğini gormuyorsunuz. Gozlerinizi kırpıştırdığınızda da aslında gozleriniz cok kısa sureliğine de olsa karanlıkta kalıyor. Ancak bu karanlığı da gormuyorsunuz.

7. Nasıl uyuyor ve ruya goruyoruz?
Zamanımızın ucte birini uyuyarak geciriyoruz. Araştırmalara gore, az uyumak sinir sisteminde bozukluğa yol acıyor. Canlılar uyuduklarında beynin bir bolumu de uyuyor, ama uykunun mekanizması, işleyişi hÂl bilinmiyor.
Uykuda noronların aşırı derecede hareket halinde oldukları biliniyor.
Ayrıca onemli bir sorunu cozmeden once uyumanın, o sorunu cozebilmek acısından yararlı olduğu da duşunuluyor. Duzenli uykunun, oğrenme kapasitesini de artırdığı soyleniyor. Ozetle, uyku sayesinde beyin bir şekilde gerekli bilgileri depoluyor, gereksizleri ise ekarte edebiliyor.

8. Beynin ayrı ayrı olan sistemleri, birbirleriyle nasıl butunleşiyor?
Gozle bakıldığında, aslında beynin her bolgesi aynı gorunuyor. Ancak aktivitelerini, işlevlerini olctuğumuzde, her noron bolgesinde farklı bilgilerin kayıtlı olduğunu goruyoruz.
Orneğin gorme yeteneğini ilgilendiren bolgenin icindeki alanlarda hareketler, yuzler, koşeler ve renklerle ilgili ceşit ceşit bilgiler bulunuyor. Yetişkin bir insanın beynini, ceşitli ulkelerin bulunduğu bir dunya haritasına benzetebiliriz. Beynin icinde koku, aclık, acı, hedef koyma, sıcaklık, ongoru ve daha pek cok şeyle ilgili ‘beyin ağları’ var. Farklı işlevlerine rağmen bu sistemler birbirleriyle bir şekilde butunleşerek cok iyi bir işbirliğine giriyorlar.

9. ‘Bilinc’ nedir?
İlk opucuğunuzu duşunun. Bu, hafızanızdan hic cıkmaz. Peki bu hafıza, bu deneyimi yaşamadan, bu deneyimin bilincinde olmadan once neredeydi?
Modern bilimde, ‘bilinc’ cozulememiş olan en onemli sırlardan biri. Bilinc, tek bir fenomen değil. Peki ne? Bilinc, beyindeki hangi sistemlerle ilgili? Bilim adamlarının bu konuda da hicbir fikri yok...
Şimdiye kadar yapılan araştırmalara gore, bilinc konusunda, buyuk bir ihtimalle yine bir grup aktif noron iletişim icinde.
Bilincin altında yatan mekanizmanın molekullerle ya da hucrelerle ilgili olabileceği uzerinde de duruluyor. Belki de mekanizma, bu sistemlerin etkileşimleriyle oluşuyor. Bilim adamları bu sıralar bilincin, beynin hangi bolgeleriyle ilgili olduğunu araştırıyorlar.

10. Bilgisayara karşı beyin...
Beyindeki elektrik akımlarının hızının, bilgisayarlardaki sinyal hızından 100 milyon kat daha fazla olduğunu biliyor muydunuz?
Bir insan, arkadaşını hemen tanırken, bir bilgisayarın bir yuzu tanıması genellikle cok zor oluyor. Beynin pek cok işlemi aynı anda yaptığını soyleyen bilim adamları, beynin butun bolgelerinden gelen bilgilerin tek bir bolgede birleşmediğini, ancak bu farklı bolgelerin kendi aralarında guzel bir ‘işbirliğine’ girdiklerini ve bir ağ, yani ‘network’ oluşturduklarını belirtiyorlar. Bizim de dunyaya olan bakış acımız işte bu karmaşık network sayesinde oluşuyor.



http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=291690
__________________