MekÂn: Avrupa
Bayım, bu buyuk kalıntıların haşmet ve yontemine mi, yoksa ozgun yapıları ya da kullanımlarına ait bir tek iz ve soylence olmadan burada olmalarındaki kaderlerinin garipliğine mi hayran kalayım, bilemiyorum. RAHİP GROVER, 1847
Rahip Grover'in bu duşunceleri megalitlerin yuzyıllardır insanlar icin taşıdığı cekiciliği ifade etmektedir. Gecmişten kalan bu megalitler, cok etkileyici ve harikulade yerlerdir ama onlar hakkındaki bilgilerimiz acısından da bir o kadar esrarengiz ve gariptirler. Yunanca "buyuk" ve "taş" kelimelerinden uretilmiş "megalit", yalnızca "buyuk taş" demektir ve megalitik bir yapı da Stonehenge gibi buyuk taşlardan oluşturulan bir yapıdır.
Bu nedenle megalitler herhangi bir bolgede ve herhangi bir donemde inşaat icin kullanılabilirler. Megalitlerin yakın yuzyıllara kadar kullanıldığı Hindistan'daki Khasia tepeleri ya da Etiyopya ve Madagaskar gibi hÂl bir anlayış sahibi olunabilecek kadar yakın zamanlarda kullanıldığı yerler ozellikle ilgi cekmektedir.
Megalitler konusunda bilgili olan yerli Malagasy halkından bir Madagaskarlı, yakınlarda Stonehenge'i ziyaret ettiğinde bunların amaclarım gayet anlaşılır bir bicimde anlatmıştır: Burada onemli olan taşların ataların yerine gectiğidir ki, bu cağdaş anlatım eski anlamının aslı ya da paraleli olabilir.
Megalitler inşaatlarda taş gibi değil de, buyuk kutukler gibi kullanılır. ("Cyclopean" adı verilen dev bir duvar işciliği turunde, buyuk taşlar standart duvarcılık teknikleriyle kullanılır.) Bu tur inşaatlarda taşın yanında kutuklerin de kullanıldığını gosteren ve pek seyrek olarak gunumuze kadar kalmış orneklerin dolaylı kanıtları da bulunmaktadır.
Bazı İngiliz mekÂnlarında taş yerine kereste kullanılmıştır. Başka formlarla olan benzerlikler, kereste ve toprak ve megalitik duzenlemelerin birbiri yerine gecebildiğini, herbirinin kendi inşaat malzemesine uygun kullanıldığını gostermektedir.
Guney Brotanya'da Carnac'ta megalitler uzun sıralar halindedir.
ESKİ AVRUPA MEGALİTLERİ
Tarih oncesi cağın en tanınmış megalitleri eski Avrupa'nınkilerdir. Kimi cok uzun olan tek taşlar vardır: İngiltere'nin en buyuğu olan Rudston megaliti 8,8 metredir. Fransa'nın en buyuğu Le Grand Menhir Brise ("Buyuk kırık taş anıt") şimdi yerde dort parca halinde durmaktadır ve 280 ton ağırlığındadır.
Bu taşın, eğer başarıyla dikilmiş olsa boyu 20 metreyi bulacaktı. Brotanya'nın guney kıyılarındaki Menec megalitleri, 1100 metrelik bir alan boyunca uzanan 11 sıra 1099 granit megalitten oluşmuştur. Gene Fransa'da Cornec'teki paralel dizilmiş olanlar ise toplam 1935 adettir.
Kayanın uzun ve dar parcalar halinde bolunebildiği durumlarda ayakta duran megalitler, İskocya'da Lewis adasındaki Callanish'teki gibi uzun ve incedirler.
TAŞ DAİRELER
Dikine yerleştirilmiş taşların, oval ya da yumurta bicimli halkalar oluşturdukları taş dairelerin Britanya adalarında ozel bir yeri vardır. Bunların en unlu orneği Stonehenge'dir. İngiliz taş dairelerinin en buyuğu olan Avebury, 400 metre capında bir daire oluşturan 100'den fazla taştan yapılmıştır ve bir yanından cifte taşlardan oluşan uzun bir cadde uzanır. Bunlardan ayrı iki taşın 1999'da başka bir uzun caddenin kalıntıları olduğu kanıtlanmıştır.
Bu daireler dikkatle incelenince planlarında gayet hassas geometrik olculerin kullanıldığı gorulur ve boyutları da coğunlukla bir uzunluk biriminin katlardır: Bir "megalitik kulac" ya da bir "megalitik yarda". Ancak geometrinin ya da birimin yapımcıların tarafından bilincli yapılmış olup olmadığı hakkında bir bilgimiz yoktur. Bunu, eski cağlarda kesin olcumler araştırmamızda biz de uydurmuş olabiliriz.
Uzun ve kısa taş karışımlarıyla bazı İskoc daireleri ayın ufukta en alcak noktada olduğu donemlerle ilişkili gibi gorunmektedir. Ceşitli yerlerde yapılan olcumlerde megalitlerin guneşin ya da goksel başka bir buyuk cismin hareketleriyle ilişkili olabileceğini gostermiştir.
Modern cağda megalitlerin devler tarafından yapıldığı duşunulmuştu. 17. yuzyıldan kalma bir Hollanda resminde hunebedden'in yapılışı gosteriliyor.
MEGALİTİK ODALAR
Avrupa megalitlerinin diğer bir sık rastlanan turu de daha cok bir binaya benzemektedir. Burada megalitik dikitler, catıyı oluşturan dev taşlan taşımaktadır. Bunlar hep birlikte uzun dikdortgen bir oda ya da dar koridorlu bir oda oluşturmaktadırlar. Bu yapı genellikle bir taş ya da toprak hoyuğun altındadır ve şimdi acıkta duranlarının coğunun da zamanında boyle bir hoyuğun altında olduğunu tahmin etmekteyiz.
En unluleri İrlanda'nın doğusunda Newgrange ve Knowth olan bazılarının taşlarında "megalitik sanat"m gayet suslu geometrik desenleri vardır. Newgrange oyle duzenlenmiştir ki, odası kış gundonumunde doğan guneş tarafından aydınlanmaktadır.
Stonehenge ise yaz gundonumunde guneşin doğuşu ile aydınlanmak uzere duzenlenmiştir, İrlanda megalit alanlarının en buyuğu olan Knowth'da, gecitleriyle iki ayrı oda, buyuk bir yuvarlak hoyuğun altındadır, her gecitte ve hoyuğun cevresini belirleyen taşların uzerinde susler vardır. Bu dev yapının cevresinde daha normal boyutlarda megalitik odalardan oluşan daha kucuk uydu hoyukler vardır.
Halkbilimine gore bu megalitik odalar, coğunlukla devlerle ilişkilendirilmişti: İrlanda'da bir "Dev Mezarı" ve "Dev Yuku" vardır. Sardunya'dakiler "tomba di giganti"dit (dev mezarı). Hollanda'dakiler icin eski Hollanda sozcuğu "hunebed"dir ("Hun yatağı").
Bunlar genellikle mezar oldukları icin "o-dalı mezarlar" olarak anılırlar. Ancak kimi zaman iclerinde kemik bulunmaz ya da hoyuk ile megalitik yapı, icindeki insan kalıntılarının miktarına kıyasla cok buyuktur. Ve kemiklerin de garip bir durumu vardır, iskeletler kafatasları bir yana, uzun kemikler bir yana olmak uzere kemiklere gore ayrılmış olabilirler.
Bunların yanında hayvan kemikleri de olabilir. Bu odalardan en buyuğu, Kuzeybatı Fransa'daki Bagneux'de şimdi yerel bir kahvenin bahcesin-dedir. 20 metre uzunluğu 7 metre eni ve 3 metre yuksekliğiyle buyuk bir salon olabilecek bu yapı, benzerlerinin coğu gibi cok uzun zaman once keşfedildiğinden, icinde neler bulunduğunu bilemiyoruz.
Hıristiyan geleneğine gore de oluler, genellikle bir kiliseye gomulur ama kilisenin asıl amacı mezarlık olmak değildir. Kilise bir cemaatin toplanma yeridir. Megalitik "mezarlar"ın gunumuze kaldığı yerlerde bunların bir koy ya da ciftlik toplumunun kendi toprağının sınırlarını işaretlemesi gibi aralıklı dikildiklerini gormekteyiz.
İngiliz taş dairelerinin en buyuğu olan Avebury'nin Ortacağda pek değiştirilmiş karmaşık bir yapısı vardı. Şimdi cevrede buyuk daire halinde duran taşlarla ic tarafta gruplar oluşturanlar, 20. yuzyıl arkeologları tarafından mezar cukurlarından cıkarılmıştır.
GİZLİ ANLAMLAR
Avrupa megalitleri coğunlukla ilk ciftciler cağı olan Neolitik donemden, İO 5000 yıl ya da daha oncesinden kalmadır. Odaların uzun bicimleri Orta Avrupa'nın ilk kuşak ciftcilerinin kutuklerden yaptıkları uzun evleri hatırlatmaktadır.
Megalitler gibi "rituel anıtlar", bicim olarak benzersiz ve amac bakımından muammadır: Cevresinde hendek olmayan daire bicimindeki kapalı alanların askeri ya da savunma acısından bir anlamı yoktur. Bunlara modern Batılı goruşuyle bakarsak, ciftcilerin ormanlık araziyi tarla acmak icin temizlediklerini, avcı-toplayıcıların aksine bir yere yerleştiklerini duşunebiliriz.
Bu insanlar Neolitik donem kazanclarından oluşan boş zamanlarında bir megalit yapmak icin enerji ve caba harcamış olabilirler. Ancak bazı megalitler, Neolitik cağın cok erken donemine rastlamaktadır. Bunlar ilk guc yıllardan sonra eklenen secimlik luksler olamaz. Yine bunlar, gomme gibi işlevsel bir amacla da tam olarak acıklanamazlar.
Megalitik "mezarlar", cesetlerin kaldırıldıktan sonra unutulmadığına dair işaretler vermektedir. Burada iki aşamalı bir rituel olduğu anlaşılmaktadır: Ceset once, belki de Avustralya'da yakın zamanlarda olduğu gibi ahşap bir platformda acıkta bırakılır, sonra da kalan buyuk kemikleri -el ve ayak parmaklarının kucuk kemikleri, etlerle birlikte kaybolacaktır- megalitik odanın icine yerleştirilirdi.
Kalıntıların da kullanıldığı anlaşılmaktadır. En azından eski "gomme"lerden kalan kemikler bir yana itilmiş, yerlerine yemleri konulmuştur. Artık Neolitik toplumların kendi gecmişleriyle ilgilendiklerini anlayabiliyoruz. Bu topluluklar, olulerin aktif bir hayatları olduğu, ataların toplumsal kimlik icin onemli olduğu toplumlardır. Megalitik odalar eğer mezarsa, bunlar bir anlamda "canlılar" İcin mezarlardır.
Eski mekÂnların en belirgin ve ilginc yerleri olan megalitlere, gunumuzde buyuk bir İlgi gosterilmektedir. West Kennet gibi yerlerde Avebury'nin buyuk cevre yolları ve caddeleri yakınındaki bir "odalı mezarda" gunumuzde tutsu cubukları yakılmakta, odaya cağdaş insanlar tarafından ekmek ve cicek konulmaktadır.
Bunların cağdaş anlamı şudur: Bu yerler yeryuzunun doğal guclerinin ve insan saygısının doğru olarak ifade edildiği kutsal mekÂnlar olarak gorulmektedir. Bu yeni fikirler, arkeologlar icin eski anlamlan ifade etmekten uzaksa da, bu eski mekÂnların bir kere daha toplumsal ifade bulan aktif yerler olması cok doğru ve uygundur.
(Solda) İngiltere'de Yorkshire, Rudston'daki bir koy mezarlığındaki monolit. Bugun Hıristiyanlık bağlamında kutsal bir yer olan bu mekÂnın, tarih oncesinde de kutsal ya da ozel bir yer olduğunu duşunebiliriz. (Sağda) Doğu İrlanda'da Boyne Vadisi'ndeki buyuk megalitik yapıların onemli bir yonu de sanattı. Knowth'daki bu taşın uzerine ince desenler kazınmış.
Avrupa megalit odalarının bir tipi uzun dik dortgen bicimini alır: "Galeri mezar". Ozgun haliyle bir hoyuk altında olması gereken bu ornek, Fransa'da Finistere'de Mougou Vihan'dadır.
__________________