İSLAM'DA KADININ CALIŞMASI

İslam, dunyada kadının yaşaması icin maddi ihtiyaclarını karşılama sorumluluğunu, kadın evlenene kadar babaya evlendikten sonra kocaya vermiştir.
"Kadınlara mehirlerini efendicesine verin...Onları malınızla besleyin, giydirin ve onlara guzel oğutler verin." Nisa suresi 4,5

"Ey insanlar! Kadınların haklarını gozetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Sizin kadınlar uzerinde hakkınız, onlarında sizler uzerinde hakları vardır. Sizin kadınlar uzerindeki hakkınız, onların aile yuvasını hoşlanmadığınız hicbir kimseye ciğnetmemeleridir. Kadınlarında sizin uzerinizdeki hakları, dine ve geleneğe uygun olarak, her turlu yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir." (Veda Hutbesi)

"Allah Resulu, Hz. Ali ile Hz. Fatma arasında iş bolumu yaparak dışarı ile ilgili işleri Hz. Ali'ye, evin iciyle ilgili işleride Hz. Fatma'ya yuklemiştir."
Redil-Muhtar 579

"Ey Allah'ın Resulu karım tek başına hacca gitti ne yapmamı istersiniz savaşamı katılayım hacca mı gideyim?
- Sende git hanımınla birlikte hac yap." Buhari

Cağımızda maddiyat insanların birinci tercihi olduğu icin "Ev hanımı" denilince; hic bir işe yaramayan, evinde oturan, cocuk doğuran kadınlar algılanıyor. Malesef ev hanımının toplumda, calışan kadın kadar itibar ve saygınlığı yoktur. Bir cok ev hanımı sadece bu toplumsal saygınsızlıktan oturu calışmak istiyor. Oysa asıl onemli olan, insanlar arasındaki saygınlık değil Allah (cc) katındaki saygınlıktır.

"Her kim izzet istiyorsa, bilsin ki, izzet tamamıyla Allah'ındır. O'na hoş kelimeler yukselir, onu da salih amel yukseltir." Fatır suresi 10
"...Oysa eğer bunlar mu'minseler, daha once Allah'ın ve peygamberinin rızasını duşunmeleri gerekir." Tevbe suresi 62

Ozellikle, Turkiye'de kadının iş hayatında calışması bircok sorunuda beraberinde getirmektedir:

1- Calışan bir kadının cocuklarıyla ilgilenememesi en onemli sorundur;

Calışan bir annenin cocuğuyla yeteri kadar ilgilenmesi, ona vakit ayırabilmesi mumkun değildir. Anne cocuğuna bakması icin bakıcı tutabilir veya bir yakınına bırakabilir, ancak bunların hic birisi annenin yerini tutamaz. Cocuklar ozelliklede kucuk yaşlarda annelerine cok fazla ihtiyac duyarlar. Anne cocuğun sadece annesi değil, aynı zamanda hayattaki en iyi oğretmenidir. Cocuğun, ergenlik cağına gelene kadar anne ve babasından oğrendiği, kazandığı şeyler hayatı boyunca onemli rol oynar.

Zamanımızda yaşayan cocuğun, yuz sene evvel yaşayan cocuktan cok daha fazla anne ve babasının ilgisine ihtiyacı vardır. Bugunku cocukların etrafını kuşatan tehlikeler yuz sene once yoktu. Malesef ev hanımlarınında cocuklarına yeteri kadar ilgi gostermemesi sonucu bircok cocuk başı boş kalarak ceşitli tuzaklara duşmuş, maneviyatı ve ahlakı bozuk cocuklar gencler yetişmiştir.

Bir annenin, bir babanın kazandığı para cocuğundan daha onemli olabilir mi? Bir cocuk ahlaksız, maneviyatsız yaşayabilir, ama bir toplum ahlaksız, maneviyatsız yaşayamaz. Anne ve babalar; cocukları icin, kendileri icin, vatanı milleti icin, dunya ve ahiretleri icin cocuklarını iyi yetiştirip korumalıdırlar.

“Ey iman edenler, kendilerinizi ve ailelerinizi bir ateşten koruyun ki, onun yakacağı insanlar ve taşlardır.” Tahrim suresi 6

“Hepiniz cobansınız ve hepiniz gutmekte olduğunuz surunuzden sorumlusunuz. Baba hanımının ve cocuklarının cobanıdır, annede cocuklarının ve evinin cobanıdır." (Buhari)

2-Calışan bir kadın kocasına karşı, kadınlık gorevlerini gerektiği gibi yerine getiremez;

Calışan bir kadın kocasıyla gecirecek fazla zamanı olmadığı icin eşler arasında bir soğukluk meydana gelebilir.
Para kazanıp kendi ayakları uzerinde duran kadın, kendini guclu hisseder konuşmasıyla, hareketleriyle ve giyimiyle hoş olmayan tavırlar sergileyerek kocasına itaatten uzaklaşabilir.

"Erkekler, kadınlar uzerinde hakim dururlar, cunku bir kere Allah birini diğerinden ustun yaratmış ve bir de erkekler mallarından harcamaktadırlar. Bunun icin iyi kadınlar, (kocalarına) itaatkardırlar. Allah'ın korumasını emrettiği şeyleri, kocalarının yokluğunda da korurlar." Nisa suresi 34

3-Calışan kadınlar, beyin ve beden olarak ev hanımlarına gore daha fazla yorulur ve yıpranırlar;

Butun gun işyerinde calışan kadın, akşam yorgun olarak eve gelir ama dinlenemez cunku yemek yapmak, bulaşık camaşır yıkamak, utu yapmak vs. gibi ev işleri onu beklemektedir. Bunları alel acele yapar tabi saat de epeyce ilerlemiş olur, yatıp sabah kalkar ve işe gider. Ev işleri konusunda hanımlar, "hayat muşterek" diyerek kocalarından yardım isteyebilirler.

Bir erkek olarak itiraf etmeliyimki biz erkekler ev işi yapmaktan hic hoşlanmayız, ustelik bu konuda becerikli olduğumuzda soylenemez. Ev işleri gercekten zordur, bu konuda kadınların hakkını ne yapsak odeyemeyiz. Kadının başka yerde calışmasına gerek yoktur, onun zaten evinde bir işi vardır. Bir erkek işine gider gunde sekiz on saat calışır sonra istirahat eder, ama kadının mesaisi yirmi dort saat devam eder.

4-Calışan bir kadının islamın emirlerine ve yasaklarına uyması zordur;

Ozelliklede Turkiye'de calışan bir kadının, işverenin kuralları gereği tesetture riayet edemeyebilir, namazını kılamayabilir. Bir kadının nikah duşen başka bir erkekle aynı ortamda bulunması, yuz yuze goz goze konuşması haramdır buna dikkat eden kadın gunumuzde fazla değildir, calışan kadın icin ise zaten bunun bir onemi yoktur.

"...Bir de (Peygamberin) hanımlarına, gerekli birşey soracağınızda bir perde arkasından sorun! Oyle yapmanız, hem sizin kalpleriniz hem de onların kalpleri icin daha cok temizdir." Ahzab suresi 53

Bir kadının kocasından başkasına suslenmesi ve koku surunerek başka erkekleri cezbetmesi haramdır. Calışan bir kadın parfumuyle, makyajıyla başka erkeklerin dikkatini cok kolay cekebilir hem kendisini hemde başkalarını gunaha sokabilir.

"(Ey peygamberin Hanımları) Konuşurken kırıtmayın...dosdoğru guzel soz soyleyin, hem vakarınızla evlerinizde durun da onceki cahiliyyet devri cıkışı gibi suslenip cıkmayın, namaz kılın, zekat verin, Allah'a ve peygamberine itaat edin." Ahzab suresi 32,33

Sonuc olarak; kadın calışarak bir cok gunaha girebileceğinden, bircok olumsuzluklar yaşanabileceğinden, başta cocuklar olmak uzere aile fertleri ihmal edileceğinden, cok zaruret yoksa doğru olan, gerekirse soğan ekmek yenilip yinede kadının evinin dışında calışmamasıdır.

Neresinden bakarsanız bakın bu dunya uc gunluk dunyadır. Cok rahat edenin rahatlığı bu dunyada fazla surmeyecek, sıkıntı cekeninde sıkıntısı cok fazla surmeyecektir. Bu dunyadan şimdiye kadar ne zenginler ne krallar ve ne ezilenler, ne fakirler gelip gecmiştir ve hepsininde sonu kara toprak olmuştur.


Orhan Ozdağ

__________________