Herkes oradaydı. Cocuklar, yaşlılar, erkekler, kadınlar, genc kızlar, herkes... Bir bayram gunuydu. En guzel elbiseler giyilmiş, yuzler ak-pak. O mubarek Rasul de geldi nihayet. Herkesin buraya toplanmasını isteyen de oydu zaten. Kalabalık dalgalandı, selamını aldılar, tevazu ve vakarla yurudu, en one gecti. Sonra mubarek yuzunu kalabalığa dondu. Bir kargı getirilmesini buyurdu. Getirdiler. İşaret buyurduğu uzere mızrak en one, kıble tarafına dikildi. Sonra Efendimiz s.a.v. mızrağın hemen onune namaza durdu. Herkes saf tutarak O'na uydu. (Buharî

Allah Rasulu s.a.v. Efendimiz sefere cıktığında da boyle yapıyordu. Namazını arazide kılarken, kıble yonune on tarafına bir kargı diktiriyordu. (Buharî, Muslim)
O'nun boyle yaparak namaz kılması, elbette Sahabe-i Kiram'ın dikkatini cekiyordu. Saflarda bulunanların onunde boyle bir şey yoktu. Demek ki imamın onune boyle bir nesnenin konulması cemaat icin de yeterli oluyordu.
Bir gun Efendimiz s.a.v.'e namaz kılanın “sutre”si soruldu. Yani one konulan bu nesne. Buyurdu ki: “Eğerin arkalığı kadar bir şeydir.” (Muslim)
Bir defasında da: “Biriniz onune eğerin arkalığı kadar bir nesne koyduğu zaman artık namazını kılsın; onun ilerisinden gecene aldırmasın.” buyurdu. (Muslim)
Ve: “Biriniz bir sutreye doğru namaz kıldığında ona yakın dursun ki şeytan namazını kesmesin...” Boylece sutreye yakın namaz kılınmasını, sutre koymanın şeytanın vesvesesine engel olduğunu işaret buyurmuş oluyordu. (Ebu Davud, Ahmed b. Hanbel )
Bu hadis-i şeriflerden anlaşılacağı uzere, sutre eğerin arkalığı kadar bir şey, yaklaşık kırk beş santim… (Ebu Davud)
Bu amacla kullanılan nesneye verilen “sutre” kelimesine gelince; Arapca'da ortme anlamına gelen “ setr ” kokunden turemiş bir kelime. Ortme işinin kendisiyle yapıldığı her nesne icin isim olarak kullanılır ( Lisanu'l - Arab ). Namaz icin kullanılan sutre ise, namaz kılan kimsenin onune koyduğu veya diktiği nesneye denilir. Bir sutuna veya duvara doğru namaz kılındığında, o sutun veya duvar sutre edinilmiş olur. Hatta on safta oturan bir kimseyi bile arka safta namaza duran kimse sutre edinebilir. Namaz kılarken bir sutre edinilirse, artık sutrenin ilerisinden insanların gecmesinde herhangi bir sakınca olmaz.
Namazın onunden gecme konusu onemli. Zira Efendimiz s.a.v.'in şoyle bir uyarısı var:
“Herhangi biriniz namaz kılmakta olan bir kardeşinizin onunden gececeğine, yuz yıl orada durması daha hayırlıdır.” (Tirmizî, İbn HibbÂn)
Sahabe-i Kiram, Efendimiz'in sunnetine uyarak namazlarında sutre edinmeye ozen gosterirlerdi. Butun İslÂm alimleri namaz kılarken sutre edinmenin sunnet olduğunda ittifak etmişlerdir. Şekli ve miktarı konusunda farklı ictihatlar olmakla birlikte, en az kırk beş santim boyunda bir cubuk veya benzeri herhangi bir cismin yeterli olacağı hususunda ihtilaf yok. Bazı alimlerimiz , onune koyabilecek bir şey bulamayan kimsenin uzunlamasına veya hilal şeklinde enlemesine bir cizgi cizmesinin bile sutre olarak yeterli olacağını ifade buyuruyorlar.
Butun bu kavillere kaynaklık eden hadis-i şeriflerden biri şudur:
Meşhur sahabilerden Ebu Hureyre r.a. rivayet ediyor: Rasulullah Efendimiz buyurdu ki: “Biriniz namaz kılacağında yuzunun tam karşısına bir şey koysun. Bulamazsa bir sopa diksin. Sopa da yoksa bir cizgi cizsin. Bundan sonra onunden gecenler ona zarar vermez.” (Ebu Davud, Ahmed b. Hanbel)
Anlaşılıyor ki namaz esnasında on taraftan gecenler namaz kılana zarar verebiliyor. Bu şoyle olabilir: Şeytanın en buyuk gucu vesvese vermesi ve kalp huzurunu bozmasıdır. Namazda on taraftan gecilmesi de kalp huzurunu bozabilir, vesveseye sebep olabilir. Boylece şeytan devreye girebilir. Bir cismi sutre edindiğimizde, aslında manen butun bu kapıları kapatmış, şeytanın giriş yollarını engellemiş oluyoruz. Allah'ın huzurunda O'ndan gayrisinin gonlumuzu meşgul etmesinin onune gecmiş oluyoruz.
Sutre, “orten şey” demek olduğuna gore, onumuze koyduğumuz bir sopa veya sandalye acaba neyi ortuyor? Elbette gorunen bir şeyi ortmuyor ama mutlaka bir şeyleri ortuyor. “Yaptıklarımız niyetlere gore değer kazandığı” icin, zahiren on tarafa bir nesne koyma şeklinde gercekleşen sutre edinme, manevi olarak Allah'tan gayrısının , mÂsivanın ustunu ortuyor.
Cenab-ı MevlÂ'dan, huzurunda olduğumuzu bize hissettirmesi ve buna engel olabilecek ne varsa hepsine bir sutre ihsan etmesi niyazıyla...
FIKIHTA SUTRE
Yuce Allah'ın huzuruna durmuş olan insan, alemdeki en buyuk işi yapıyor. Herkesin saygı duyması, itina gostermesi gereken bir hali yaşıyor. Onun onunden gecmek, huzurunda olunana yani Allah'a hurmetsizlik olabileceği gibi, huzurun kıymetini bilmemek ve huzurda bulunanın gonul dunyasına zarar vermek demektir.
Bunun icin, dort mezhebin alimleri konuyla ilgili hadisleri değerlendirerek namaz kılmakta olan kimse ile sutresi arasından bir başkasının gecmesini haram kabul etmişlerdir. Aynı şekilde, sutre edinmemiş olanın secde ettiği yerle kendisi arasından gecmeyi de haram gormuşlerdir. Bununla birlikte, bu geciş namaz kılanın namazını bozmaz.
Arazide ve buyuk camilerde sutre edinmeden namaz kılmak mekruh gorulmuştur. Boyle geniş yerlerde secde yerinin ilerisinden gecmek caizdir. Ancak ev ve kucuk mescitler gibi -tercih edilen goruşe gore- yaklaşık olarak yirmi sekiz metrekareden kucuk yerlerde namaza duran kişi sutre edinmemişse, onunla onundeki duvar arasından gecmek Hanefî mezhebine gore haramdır.
Safın arasındaki bir boşluğu doldurmak icin namaz kılanın onunden gecmek ise caiz gorulmuştur.
Bir de namazın onunden gecti diye cocukları azarlamak doğru değildir. Namaza muhabbet ve saygı duymaları bakımından şefkatle, sevgiyle boyle yapmamalarını anlatmak guzeldir.
Semerkand dergisi Mart 2005
__________________