Ani Papirusu (Papyrus of Ani)
Ani papirusu, Mısır'ın Oluler Kitabı'nda bulunan bir bolumdur ve olum sonrasını anlatmaktadır. Papirus, Şu anda British Museum'da bulunmaktadır. Hem şekillerle hem de ideogramlarla olumden sonra insanın karşılaşacağı fenomenler, sembolik ifÂdeyle anlatılmıştır.

Olumden sonra insan ruhunun değişik denemelerden ve yargılardan gectikten sonra, hayatın ve olumun tanrısı olan Osiris' in huzuruna cıkmadan onceki son aşamadır. Olunun ruhuna, yanında bulunan tanrı, ruhların rehberi Anubis eşlik eder. Olunun elinde, kendi "Ka"sı yani dublesi vardır; Ka'nın bedenden ayrılmış olması, olmuş olduğunu gosterir. Kalbin tuyle tartılması, insanın hislerinin adaleti engelleyecek kadar yoğun olmaması gerekliliğiyle ozdeşleştirilmiştir.
Tuyun kalpten hafif olması saf ve guclu bir kalbe işarettir ve onu olumsuzlerin dunyasına goturen niteliktir. Yargılamada, Anubis ve Horus da tanıklık yapacaklardır; terazinin bir yanında Thoth tarafından yerleştirilmiş olan ve kendi adaletinin tuyu ile dengeleyerek olunun kalbini tartacak olan Maat bulunmaktadır. Thoth, tartılma sonucu ve tum olan biteni kadim goksel kayıtlara işler. Ve o kayıtlarda o kişinin daha once yapmış olduğu hareketler de kayıtlıdır.
Tuy ile kalp, eşit vey hafif gelirse, o zaman olmuş insan kapının ardına gecer; yÂni Osiris'in Krallığına kabul edilir. Papirusun sağ tarafında, Osiris Krallığı sembolize edilmiştir. Bir kez Amenti'ye ulaştı mı, arınmış olan ruh, asla bir daha bu dunyaya geri donmez. Eğer kalbin tartılmasında kalp, tuyden daha ağır gelirse, maddeyi ve maddi şekilleri temsil eden bir canavara teslim edilir ve bunun sonucunda, daha Âdil işler yapmak icin bu dunyada tekrar başka bir bedende doğar.
Papirus'ten Bir MetinEy insanoğlu; bu parşomende yazılı olanları iyi oku. Oku; burada var olmadığın gunleri bulacaksın, eğer tanrıların bahşettiği bilgeliğe sahipsen...
Oku cocuğum; cok uzaklardan sana henuz ulaşan gecmişin ve geleceğin sırlarını oku...
Oku cocuğum; cok uzaklardan sana henuz ulaşan gecmişin ve geleceğin sırlarını oku...
insanoğlu, ebediyetten bugune; sadece burada yaşamadı; bircok yerde, bircok zamanda, bircok dunyada yaşadı; her birinin arasında karanlıklar perdesi vardı;
Ve simdi kapılar acılacak ve başlangıctan beri varolan tum karanlık tuneller aydınlanıp, gorunecekler; inancımız bize sonsuz yaşamı oğretti; simdi ebediyeti, sonun ve başlangıcın olmadığım anladık; Bu bir sonsuz daire... Bu nedenle; cember yasasına gore; eğer bir tek şey doğruysa oteki her şey doğrudur; oyle ki; bizler daima yaşadık... Yaratıcı, insanoğlunun gozlerine bircok yuzunu, ceşitli ahitlerle gosterdi; aslında O, birdir. O, istedi ki; tek bir tanrı olarak bilinsin; cunku henuz her şey yanlıştı, her şeyin doğru olması icin...
Ozumuz; ki o bizim ruhsal benimizdir; kendisin! Bize ceşitli yollarla gosterir... Bilginin perdesi, sonsuzluktan gelir ve bu perde, herkeste gizlidir; mûcizelerin gucu ile bize gerceğin bir an icin gorunmesi ozellikle yapılanmıştır... Mısırlılar arasında bilinen kara bocek, tanrı değildir, sadece onun semboludur. Cunku o bocek, ayaklarıyla camurları yuvarlar ve yumurtalarını yaptığı topların icine koyar; aynen Yaratıcı'nın dunyaları yuvarlayıp uzerine yaşamı koyduğu gibi...
Butun tanrılar; bir olarak sevgi odulunu dunyaya verdiler. Hicbir kesinti, duraklama olmaksızın... İnanclar bize acıkca oğretti, belki sizlere de; yasam olumle son bulmuyor ve bilin ki sevgi, tum yaşamın rûhudur. Sonsuzluk boyunca surdurulmelidir. Gorunmeyen zamanların kudreti, ruhların tumunu bağlayacak; dunya olduğunde; sona gelindiğinde ve bu arada butun ayrı gecmişler onlara acıklanmış olacak..
("ANİ; Firavun Leti 11'nin Başyazmanı ve arkadaşı" M.O. 3500)
(Alıntıdır)
__________________