Okuduğum bir yazının başlığında peygamberimizi anlamanın yolunun bakın nereden gectiğini soyluyor, başlığı aynen yazıyorum.
PEYGAMBERİ ANLAMAK SUNNETULLAH'IN CEMBERİNDEN GECER.
Bu cumleyi şoyle anlarsak kesinlikle doğrudur diyebiliriz. Peygamberimizi anlamak icin Allahın sunneti yani kur'anı anlamaktan gecer dersek doğrudur. Yok eğer peygamberimizin sunnetinden peygamberimizi anlamak anlamı cıkartılırsa, bizi yanlışa goturur. Ne yazık ki genelde peygamberimiz bu şekilde anlamaya calışılmaktadır. İlk bakışta masum gorunen bu duşunce, acaba gunumuze kadar ulaşan ve peygamberimizin sozleri, sunnetidir diye bizlere iletilen, bircok bilginin arkasından gidip, hic araştırmadan ayrım yapmadan, karşılaştıracak bir bilgiye sahip olmadan, peygamberimizi anlamaya calışmamız doğru olur mu dersiniz? Doğruluğunu karşılaştıracağımız bir bilgiyi onceden almadıysak, neyin doğru, neyin yanlış olduğunu anlamamız mumkun olabilir mi sizce?
Bunu soylemek yerine, peygamberimizi doğru anlamanın yolunun KUR’ANdan gectiğini soyleyerek, O yuruyen bir kur’andı, peygamberimizi anlamak, tanımak ve onun sunnetini yani hayat tarzını hayatına gecirmek isteyenin yolu, KUR’ANDAN GECMELİDİR demek, daha doğru, daha mantıklı ve garanti bir yok değil midir sizce?
Gelin okuduğum yazının başlığından yola cıkalım, gercekten Peygamberimizi anlamak, onun gibi yaşamak, onun felsefesini kendi hayatımıza gecirmek istemenin yolu, yontemi bugun bizlere tum mezheplerin inandığı, ama aynı konuda bile birbirinden cok farkları olan, rivayetler yolu ile ulaşmış bilgilerden yola cıkarak, peygamberimizin sunnetidir dedikleri tum bilgilerden, sozlerden faydalanıp, acaba peygamberimizi doğru anlamak mumkun olabilir mi, gelin bunun uzerinde birlikte duşunelim. Allah aklı boşuna vermemiş, duşunun ve oyle hareket edin, yaptıklarınızdan hesap vereceksiniz diye bizleri boşuna uyarmıyor.
Bakın Rabbim bizleri nasıl uyarıyor ve her soylenene inanmanın yanlış olduğunu, bu konuda dikkatli olmamızı, yoksa yaptıklarımızdan sorumlu tutulacağımızı nasıl bildiriyor bizlere ve uyarıyor.
İsra 36: Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına duşme! Cunku kulak, goz ve gonlun hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.
Yuce Rabbim cok net bir uyarı yapıyor bizlere ve diyor ki; Emin olmadığın sozlere inanma, yoksa sorumlu tutarım sizleri. Once şunu netleştirelim, en guvenilir ve doğru bilgi kaynağı bizler icin hangisidir? Elbette KUR’AN. Cunku rabbin korumasında da ondan. Ya bizlere iletilen peygamberimizin sozudur dedikleri diğer bilgiler, sozler kimin korumasında diye kendimize sorsak, nasıl bir cevap vermeliyiz? Bunun cevabını herkes kendisine vermelidir, sanırım cevabı cok acık. Bu durumda kur’ana uyan, onun suzgecinden, onayından gecen, kur’an dışından her bilgiye de korkmadan doğrudur diyebiliriz, yeter ki kur’anın onayından gecsin.
Bizlere peygamberimizin hayatından, yaşamından, sozlerinden ornekler verenlere karşı tavrımız cok net belli demektir bu durumda. Bu bilgiler eğer kur’ana uyuyor onun onayından geciyorsa, kesinlikle doğru kabul edebiliriz ve bizler bu bilgilerden kesinlikle faydalanmalıyız. Cunku peygamberimizin yuruyen bir kur’an olduğunu bizler soylemiyor muyuz zaten. Peki, neden soyluyoruz bu sozu, şimdide ona bakalım. Bakalım soylediğimizle inandığımız birbirini tutuyor mu?
Allah’a ve Resulune itaat edin; umulur ki merhamet olunursunuz.”(Ali İmran 132)
Kim Allah’a ve Resulune itaat ederse, onu altından ırmaklar akan icinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. İşte buyuk kurtuluş budur.”(Nisa 13)
De ki: Eğer siz Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve gunahlarınızı bağışlasın. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.(Ali İmran 31).
Yukarıdaki ayetlerde Rabbim gorev verdiği elcisine uymamızı emrediyor, peki neden bu kadar kesin bir emir vermiş olabilir? Allah ı seven bana itaat etsin diyecek kadar kesin bir emrin verilmesinin nedeni ne olabilir? Bizler buradan şunu cıkarabilir miyiz? Allah kur’an ile bircok hukumler indirmiş, indirmediği bazı hukumleri de elcisi hukum versin, onun icin ona itaat etmeyi Alla a itaatle aynı kılıyor diyebilir miyiz? Eğer buna inanırsak Allah korusun kur’anda celişki yaratırız ve bircok ayetine de iman etmemiş oluruz. İşin kotusu bu bir şirktir, sanki rabbimle elcisini aynı konuma getirmiş, aynı yetkileri vermiş oluruz. HÂlbuki kur’an buna şiddetle karşı cıkar ve HUKUM YALNIZ ALLAH INDIR DİYEDE BELİRTİR. Yuce Rabbim gorev verdiği elcisinin gorevini daha kolay yapması icin ona itaati kesin kılar, acaba elcisine bu gorevi nasıl yapması icin telkinde bulunur ve nasıl kesin emirler verir, hatta onu gorevi konusunda uyarır, gelin birde ona bakalım.
Maide 67. Ey resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik gorevini yerine getirmemiş olursun.Allah seni insanlardan korur. Allah, kufre batmış topluluğa kılavuzluk etmez.
Hakka 44; Eğer bazı lafları bizim sozlerimiz diye ortaya surseydi, 45 Yemin olsun, ondan sağ elini koparırdık. 46 Sonra ondan can damarını mutlaka keserdik.
İsra 74: Eğer biz seni sağlamlaştırmasaydık, andolsun, onlara az bir şey (de olsa) eğilim gosterecektin.75. Bu durumda, biz sana, hayatında kat kat, olumun de kat kat (acısını) tattırırdık; sonra bize karşı bir yardımcı bulamazdın.
Yuce Rabbim elcisine uymamızı emrediyor ama işi de sıkı tuttuğunu bizlere iletiyor. Dikkat ederseniz Rabbim elcisine nasıl kesin emirler veriyor ve uyarıyor.
Siz olsaydınız Yuce Rabbimin bu kesin ihtarından ve tehdidinden sonra, Allahın gonderdiği ve tebliğ etmesini istediği hukumlere tek bir kelime ekleme cesaretinde bulunabilir miydiniz? Elbette bulunamazdınız, zaten peygamberimizde boyle yapmıştır. Onun icindir ki bizlere peygamberimizin sozudur dedikleri bilgileri, mutlaka kur’an suzgecinden gecirmeliyiz. Şunu hicbir zaman unutmamalıyız, peygamberimizin o gunde buyuk duşmanları vardı, bugunde var. Onun sozlerini değiştirip, ona mal edenler o gunde vardı, bugunde var hep olacak tır da, bunu hic unutmayalım.
Hz. İsa yı ve dini yaymak icin cevresinde, ona yardım eden 12 havarisini duşunun lutfen. İsa peygamberimize ihanet edenin bu on iki kişi icinden birisinin olduğunu sakın unutmayınız. Allah bu buyuk orneği boşuna vermiyor bizlere, ibret alalım ve iman adına bizlere yaklaşacaklara cok dikkat edelim diye bizleri uyarıyor, elbette anlayana anlamak isteyene.
Bu bilgiler ışığında şimdi sizlere soruyorum, peygamberimizi doğru anlamanın ve tanımanın yolu, gunumuzde hurafelerle dolu hadisleri, hic ayıklamadan, onları anlamaya calışmakla mı peygamberimizi daha iyi anlayabiliriz, yoksa kur’anı hayatına geciren bir elci olarak onu tanımanın yolu, KUR’ANIN CEMBERİNDENMİ GECER? Kur’anı doğru anlamayan bir insanın, peygamberimizi de doğru anlamasının mumkun olamayacağına gore, peygamberimizi doğru anlamak isteyen, onun adını kullanıp yalan ve iftiraları ona isnat edenleri temizlemek isteyeninin takip edeceği yol, once KUR’ANI ANLADIĞI DİLDEN BİRCOK KEZ OKUYUP, ANLAMAK OLMASI GEREKMEZMİ SİZCE? Peygamberimiz bizleri uyarmış ve bakın neler soylemiştir bu konu ile ilgili.
( ALLAH RESULU BUYURUYOR:”KİM BENİM AĞZIMDAN BİLEREK HADİS UYDURURSA, CEHENNEMDEKİ YERİNİ HAZIRLASIN.”(Muslim)
“BENİM AĞZIMDAN YALAN SOYLEMEK BAŞKA BİRİNİN AĞZINDAN YALAN SOYLEMEYE BENZEMEZ.”(Muslim)
Kur’anı ve Rabbin emirlerini birinci elden almamış KUR’ANIN CEMBERİNDEN GEREKTİĞİ GİBİ GECMEMİŞbir insan, acaba aşağıdaki sozleri peygamberimizin sozudur dediklerinde, O ornek onder elciyi, peygamberimizi nasıl tanır, doğru anlar mı, bununda yorumunu sizlere bırakıyorum.
—Yanında ben anıldığım halde uzerime salÂt etmeyen kişinin burnu yere surtulsun.
—Yanında adım anıldığı halde bana salatu selam getirmeyen kimse perişan olsun.
_Bir insanın başka bir insana secde etmesini emredecek olsaydım, kadına kocasına secde etmesini emrederdim.
_Kadınların dinleri ve akılları eksiktir.
-“Kadınları goze carpan odalarda oturtmayın, yazıyı da oğretmeyin. Dikiş oğretin ve nur suresini de iyi oğretin”
-“Uğursuzluk kadında, evde ve attadır.
-“Kadınlara danışın fakat soylediklerinin aksini yapın.”
-“Kadınların akılları şehvetlerindendir.
-“Namazı kat eten şeyler kopek, eşek, domuz ve kadındır.”
Sizlere sormak istiyorum, buna benzer yuzlerce yalan yanlış ve iftira olan, peygamberimizin sozleridir diye o kadar iftiralar var ki, hadis diye gunumuze kadar gelen, eğer kur’anın ozune inmemiş, onun rehberliğinden faydalanmamış bir insan ise bir kişi, nasıl olurda bu ve buna benzer kur’an suzgecinden gecmemiş sozlerden peygamberimizi doğru anlar? Kur’an dan habersiz milyonlarca Musluman ne yazık ki bu şekilde peygamberimizi anlamaya calıştığı icin, peygamberimize atılan iftirayı da gercek sanarak, O ornek insanın, rehberimizin sekiz yaşında bir kızla evlendiğini soyleyenlere, ne yazık ki inanma gafletinde bulunmuşlardır. PEYGAMBERİMİZİ DOĞRU ANLAMANIN YOLU KUR’ANIN CEMBERİNDEN GECER. Kur’anı anlamak icin caba gosteren bir insan ise, peygamberimizin yaşamını aktaran sunnetinden, yani hadislerinden de doğru faydalanır. Onun adına uydurulan tum sozleri cıkarır atar, kabul etmez ve inananları da uyarır.
Rabbim, elcisi vasıtasıyla oyle bir kitap gondermiştir ki bizlere, ona sarılan dosdoğru yolu bulacaktır. Bakın ne soyluyor Rabbim?
Araf 2–3: Bu, kendisiyle uyarasın diye ve muminlere bir ihtar olmak uzere sana indirilen bir kitaptır; sakın bundan dolayı yureğinde bir sıkıntı olmasın. (Ey insanlar), Rabbinizden size indirilene uyun ve O'ndan başka velilere uymayın. Ne kadar da az oğut alıyorsunuz!
Yaratan gonderdiği kur’anı bizler icin uyarıcı, rehber ve ihtar olsun diye gonderildiğini soyluyor. Uymayanlar icin elcisine uzulme diyor. Fakat bizlere de hitap ederek kesin emrini bildiriyor ve diyor ki; ), Rabbinizden size indirilene uyun ve O'ndan başka velilere uymayın.) Peki, bizler Rabbin bu uyarısını dinliyor muyuz? Yorum sizlerin. Cunku herkes hesabını kendisi verecektir. Kur’an uyarıcılık gorevini gercekten o kadar guzel acık ve net yapıyor ki, sanırım bunları gormeyenler ancak bunları okumayanlardır derim. Eğer tebliğ alıp gormezden gelenler varsa, bunu duşunmek bile istemiyorum. Bakın peygamberimiz bizleri yalnız ve yalnız neyle uyardığını soyluyor, yani yaşamında ilham aldığı kaynağın ne olduğunu soyluyor bizlere.
Enam 19: Sor: "Tanıklık bakımından hangi şey daha buyuktur?" De ki: "Benimle sizin aranızda Allah tanıktır. Bu Kuran bana vahyolundu ki, onunla sizi ve ulaştığı herkesi uyarayım.
Enbiya 45 De ki: "Ben sizi ancak vahiyle uyarıyorum." Ama sağırlar, uyarıldıklarında cağrıyı işitmezler ki!
Tam burada şu hatırlatmayı yapmak istiyorum, bu ayeti ornek gosterdiğimde, sorumlu olduğumuz peygamberimize gelen vahiy yalnız kur’an ile sınırlı değildir diyenler var. Ona kur’an dışından da vahiyler gelmiştir deniyor. Şimdi soralım kendimize diyelim ki bu kardeşlerimiz haklı, acaba Rabbim oyle olsaydı aşağıdaki sozu soyler miydi?
Zuhruf 44: Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir oğuttur. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız.
Duşunebiliyor musunuz Allah sizlere ilettiğim kur’andan hesaba cekeceğim ondan sorumlusunuz diye acıkca soyleyecek, daha sonra kur’anda hic bahsedilmeyen hukumlerden de bizleri hesaba cekeceğini sorumlu olduğumuzu, nasıl soyleyebiliriz? Sanırım bunları soyleyenlerin KUR’ANDAN COK UZAK OLDUKLARI BELLİ OLUYOR.Bu durumda boyle yanlış bilgilerle donatılmış bir insan, NASIL OLURDA PEYGAMBERİMİZİ DOĞRU ANLAYABİLİR? Demek ki once kur’ana bizzat muracaat edeceğiz, onu anlamak icin caba gosterip, daha sonrada peygamberimizi anlamaya calışacağız ki, onu doğru anlayabilelim.
Rabbim sarılmamız gereken kitabı, bizlere cok net işaret ediyor ve bakın ne diyor.
Araf 170;Kitap’a sımsıkı sarılıp, namazı dosdoğru kılanlar var ya, işte biz boyle iyiliğe calışanların ecrini zayi etmeyiz.
Sormak isterim, acaba hangi kitaba sarılmamızı istiyor Rabbim? Elbette kur’ana. Eğer sarılmamız gerekene doğru sarılırsak, onu iyi anlarsak, peygamberimizin hayatını, ornek yaşamını da doğru anlama imkÂnını buluruz. Boylece onun gercek sunnetini de, nifak tohumu ekenlerin tuzaklarından kurtularak yaşamış oluruz.
Rabbin kelamını anlayarak okuyana bir rahmet, bir kılavuz olduğu cok acık. Bakın rabbim bizlere gelen kur’an ayetleri icin ne diyor?
Enam 104: Gercek şu ki, size Rabbinizden gonul gozleri gelmiştir. Kim gorurse kendisi yararına, kim korluk ederse kendisi zararına... Ben sizin uzerinize bekci değilim.
Rabbimizden gelen kur’an ayetlerinin bizler icin GONUL GOZLERİ olduğunu soyluyor ayet ve bakın ne diyor? KİM GORURSE KENDİ YARARINA, KİM KORLUK EDERSE KENDİ ZARARINA. Demek ki ayetler bir kısmımızın gonul gozunu acıyor, bir kısmımızın acmıyor ki, Yaratan bunu soyluyor. Aynı kitabı okumamıza rağmen demek ki bir kısmımız, bazı yanlış bilgilerin etkisinde bakıyoruz ki kur’ana, Rabbin gerceklerini goremeyebiliyoruz. Buradan şunu cıkartabiliriz; Kur’ana muracaat edip gonul gozleri acık olan, peygamberimizin gercek hayatını, ornek yaşamını, sunnetini yalan ve yanlışlardan arındırıp oğrenecektir.
Bir işi anlamaya calışırken, yanlış yerden başlarsak sonucu da yanlış olacaktır. Peygamberimizi anlamak, onun ornekliğinden, sunnetinden faydalanmak istiyorsak, once KURANIN CEMBERİNDEN GECMELİYİZ ki, Allahın elcisi BAŞOĞRETMEN Hz. Muhammet S.A.V de doğru anlayabilelim. Yoksa birilerinin bataklığında batmaktan, şeytanın esiri olmaktan asla kurtulamayız, İşin kotusu bunun farkına bile varamayız, taki huzura gidinceye kadar. Allah bu durumdan bizleri korusun.
Rabbimden dileğim cumlemizin, once KUR’ANIN CEMBERİNDEN GECEN KULLARINDAN OLMAMIZ. Bu cemberden gecenleri hic kimse kandıramaz, aldatamaz.Bir binayı yaparken, tum işciler, muhendislerin cizdiği plandan, hesaptan nasıl uzakta hicbir iş yapamıyorsa, bizlerde sapasağlam bir dinin temellerini atmak istiyorsak, biz insanların muhendisi olan Yuce Rabbin rehberinden, kitabından asla uzak dini oluşturmamalıyız. Muhendisin hesabı dışına cıkan bir bina nasıl ayakta kalamayacaksa, Rabbin rehberinden uzak yaşacağımız dinin temelleri de o kadar zayıf, curuk ve hatalı olacaktır, elbette ayakta kalması ve bizlere mutluluk getirmesi, yararlı olması da mumkun olmayacaktır.
Lokman hekime sormuşlar. Bilgeliğini kimlerden aldın diye. Bakın ne guzel ve anlamlı cevap vermiş.
KORLERDEN DİYE CEVAP VERMİŞ. CUNKU ONLAR YOKLAMADAN ADIM ATMAZLAR.
Dostlar, din kardeşlerim gelin bizlerde şeytanın tuzağına duşmemek icin, Lokman hekimin sozlerinden yola cıkalım. Din ve iman adına bizlere soylenen her şeyi Rabbin rehberinden KUR’AN DAN YOKLAYALIM, BAKALIM, ONA DANIŞALIM.
GELİN ONCE KUR’ANI ANLAYALIM DAHA SONRADA PEYGAMBERİMİZİ ANLAMAYA CALIŞALIM. EĞER BU İŞE TERSTEN BAŞLARSAK, NE KUR’ANI ANLAYABİLİRİZ NE BİZLERE ORNEK OLAN PEYGAMBERİMİZİ ANLAYABİLİRİZ.
Saygılarımla Haluk GUMUŞTABAK
__________________
Peygamberİmİzİ doĞru anlayabİlmenİn yolu kur'anin Cemberİnden geCer.
Dini Sohbetler0 Mesaj
●29 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Sohbetler
- Peygamberİmİzİ doĞru anlayabİlmenİn yolu kur'anin Cemberİnden geCer.