TURK HALKI KİMLERE BAĞIŞ YAPIYOR, KİMLERE YARDIM EDİYOR?

Dilencilere yılda 47 milyon dolar



Turk halkının yardımseverliğini olcmek amacıyla yapılan araştırma, ilginc sonuclar ortaya koydu. Ne kadar bağış yapıyor, kimlere yardım ediyoruz? İşte ayrıntılar...







Turkiye’de bir yıl icinde yapılan yardım ve bağışların toplamı 2 milyar doları buluyor. Bu paradan dernekler 440, cami ve Kuran kursları 260, dilenciler 47 milyon dolarlık pay alıyor. Turk halkının yuzde 79’u fitre, yuzde 40’ı zekat veriyor.



Turk halkının yardım ve bağış eğilimlerinin belirlenmesi amacıyla gercekleştirilen araştırma, ilginc sonuclar ortaya koydu. Araştırmaya gore, Turkler yardım yaparken akrabalarına ve yakınlarına oncelik veriyor. Kurumsal bağışların Batı ulkelerine oranla duşuk duzeyte kaldığı goruluyor.

Turkiye Ucuncu Sektor Vakfı’nın “Turkiye’de Bireysel Bağışlar ve Vakıf Uygulamalarında Eğilimler” başlıklı araştırması icin Turkiye capında 1536 kişiyle goruşuldu.



Sabancı Universitesi oğretim uyesi Ali Carkoğlu tarafından yapılan araştırmada, Turkiye nufusunu temsil eden deneklere, bağış ve yardım ile zorunlu olarak yapılan bağışlara kadar bir dizi soru soruldu. Araştırma, Turkiye’de yıllık yardım ve bağışların rakamsal buyukluğunun 2 milyar doları bulduğunu ortaya koydu.


DOĞRUDAN BAĞIŞLAR AĞIRLIKLI

2 milyar dolar icerisinde en buyuk rakamı 660 milyon dolarla doğrudan yapılan bağışlar oluşturuyor. Derneklere yapılan bağışlar ise yıllık 440 milyon dolar olarak hesaplandı.

Araştırma verilerine gore cami ve Kuran kursu gibi yerler yılda ortalama 260 milyon dolar, dini cemaat dernekleri de 3 milyon dolar yardım alıyor.

Dini gorev olarak tanımlanan fitre 185 milyon dolar, zekat ise 215 milyon dolar olarak hesaplandı. Sokak dilencilerinin yıllık aldığı pay ise 47 milyon doları buluyor. Turkiye’de zorunlu yapılan bağışların tutarı da 100 milyon dolar gibi bir buyukluğe ulaşıyor.


YARDIMDA AKRABAYA ONCELİK

Son bir yıl icinde yardım ya da bağış yapanların oranı yuzde 43 olarak hesaplanırken, yardım yapanların yaklaşık yuzde 87’sinin doğrudan kendisinin yardım etmeyi tercih ettiği goruluyor.

Araştırmadan elde edilen bir diğer bulgu ise yardım yapılacak kişilerin yakın cevreden secildiği. “Kime yardım etmeyi tercih edersiniz” sorusuna yuzde 39 ile “akraba” yanıtı veriliyor.

Araştırmada sokak dilencilerine para verilip verilmediği de soruldu. ankete katılanların yuzde 54’u hayır derken, evetlerin oranı da yuzde 45 cıktı.

Fitre ve zekat yardımlarının kac kişi tarafından yapıldığı da araştırmanın konuları arasında yer aldı. Elde edilen bulgulara gore, gecen yıl fitre verenlerin oranı yuzde 79, zekat verenlerin oranı ise yuzde 40.


İLK AKLA GELEN KIZILAY

Araştırmada kişilere, “Hangi vakıflara bağış yapardınız?” sorusu da yoneltildi. İlk sırada fakir ve duşkunlere yonelik yardım vakıfları, ikinci sırada ise eğitim vakıfları yer aldı.

Araştırmada Turkiye’deki yardım kuruluşlarından ilk akla gelenlerin kimler olduğu sorusuna da yanıt arandı. Vakıf olmamasına karşın Kızılay ilk sırayı aldı. İlk beş icerisinde yer alan tek ozel vakıf ise TEMA oldu. Kızılay ve TEMA’yı sırasıyla Cocuk Esirgeme Kurumu, Turk Hava Kurumu ve Mehmetcik/TSK Vakfı izledi.


ZORUNLU BAĞIŞTA OKULLAR İLK SIRADA

Turkiye’de zaman zaman tartışılan zorunlu bağış konusu da araştırmada yer aldı. Araştırmaya katılan deneklerin yuzde 7’si zorunlu olarak bağış yapmak zorunda kaldığını belirtti.


Araştırma verilerine gore zorunlu bağış yapılan yerlerin başında yuzde 29 ile devlet okulları geliyor. Devlet okullarını yuzde 9 ile trafik mudurlukleri, yuzde 8 ile de Emniyet mudurlukleri izliyor.


Araştırmada, “yoksullara yardımın kimin gorevi olduğu?” sorusunun da yanıtı arandı. Yuzde 38’lik bir oran bu gorevin devlete duştuğu kanısında. Bu soruya “zengin vatandaşlar” yanıtı verenlerin oranıysa yuzde 31. Bu gorevin sivil toplum kuruluşlarına duştuğunu duşunenlerin oranı ise yuzde 5.


GELİRİN YUZDE 1’İ BAĞIŞ VE YARDIMA
Araştırmaya gore, hane halkı gelirinin yuzde birini bağış ve yardıma ayırıyor. Koc Vakfı Genel Muduru Erdal Yıldırım, bu oranın Turkiye şartlarına gore yuksek olduğu goruşunde. Yıldırım, “Gelişmiş bağış organlarına hakim olan Amerika’da bu oranın yıllık yuzde 2 olduğu duşunulurse, Turkiye şartlarında bu oranın yuksek olduğunu duşunuyorum” dedi.

Turkiye Ucuncu Sektor Vakfı Direktoru Filiz Bikmen ise Turkiye’deki yardımlaşmada kurumlara yapılan bağışların azlığına dikkat cekiyor. Bikmen, “Mesela ABD’de bu oran yuzde 2, ancak burada onemli bir detay var. Bu yuzde 2 yardım kuruluşlarına yapılan bağış oranı. Turkiye’de yuzde 1 olan yardımlaşma oranının buyuk bolumunu akraba, komşu, zekat, fitre, zorunlu bağışlar ve sokak dilencilerine verilen paralar oluşturuyor. Biz buna daha ayrıntılı baktığımızda kurumlara yapılan bağışlar yuzde 1’in cok altına duşuyor” diye konuştu.


“YARDIMLAR KURUMLARA YONELMELİ”
Kurumsal ve sistematik yardımlaşmanın tercih edilmediği, direkt yardım yapma eğiliminin yuksek olduğuna dikkac ceken Bikmen, “Eğitim reformuyla ilgilenen bir kurum, eğitim politikasının reforme edilmesi icin calışır. Daha sosyal adalet yonuyle ilgilenir. Ote yandan burs verme ya da okul yapma, semptomları giderme calışmaları. Bunları ayırt edebilmek icin oncelikle Turkiye’de kavramların gelişmesi gerekiyor” dedi.
Bikmen’e gore yardımlar kurumlara yonelirse daha planlı daha stratejik calışmalar yapılabilir. Ancak bu durumda yardımı yapan kişi kime yardım yaptığını tanıma şansından yoksun kalıyor.

Koc Vakfı Genel Muduru Erdal Yıldırım ise Batı’da da yapılan araştırmaların, yardımı veren kişinin verdiği kişiye ya da amaca yakın olmak istediğini ortaya koyduğunu belirtiyor.

Yıldırım, Turk halkında yardım kuruluşlarına karşı bir guven sorunu olup olmadığına ilişkin soruya, “Deprem sonrasında bir AKUT orneği vardı. Bizde aslında ruştunu ispat etmiş gonullu kuruluşlar icin bir guven sorunu olduğunu duşunmuyorum” yanıtını verdi.


NTVMSNBC
__________________