RUKÛ
Namazda ister kasıtlı olsun, ister yanlışlıkla olsun eksiltilip artırılması namazı batıl eden rukunlerden biri de rukûdur. Namazın bolumlerinin sayılmasında kullanılan "rekÂt" kelimesi de bu kelimeden alınmıştır.
Sakifeoğulları kabilesi Resul-i Ekrem'den (s.a.a) namazda rukû ve secdenin olmamasını istediler ve "Eğilmek bizim icin utanc verici bir durumdur." dediler. Bunun uzerine şu ayet nazil oldu: [1]
"Onlara, 'Rukû edin.' dendiği zaman rukû etmezler."[2]
İnsanlar kendileri gibilerinin karşısında eğilmekte ve tazim etmekteler; fakat siz sadece yaratıcınız karşısında eğilmekte ve tazim etmektesiniz.
"Oyleyse buyuk Rabbinin adını yucelt."[3] ayeti nazil olunca, Resulullah (s.a.a) rukûda Allah'a tazim etmelerini ve rukûda "Subhane rabbiy'el-azîm-i ve bi-hamdih (Munezzeh olan Rabbim yucedir ve ben ona hamd etmekteyim)."[4] zikrini soylemelerini emretti. Rivayetlerde şoyle gecer:
"Rukû edebin, secde Allah'a yakınlığın nişanesidir ve edebi iyi bir şekilde yapmadıkca Allah'a kurb ve yaklaşmaya hazır olmazsınız."[5]
Rukû, Allah TealÂ'dan tovbe, istiğfar ve bağışlanma dilemenin yoludur:
"Rabbinden bağışlanma diledi, eğilerek secdeye kapandı ve tovbe edip dondu."[6]
RUKÛNUN ETKİLERİ
İmam Muhammed Bakır (r.a) şoyle buyuruyor:
"Rukûsunu tam bir şekilde yapan kimse mezarın vahşetinden guvende olur."[7]
Allah TealÂ'nın karşısında her ne kadar eğilirsek bir o kadar şeytan ve şeytan sıfatlı kimselere karşı koymada guclu oluruz. İmam Cafer Sadık (r.a) şoyle buyuruyor: "Rukû ve uzun secde İblis'i ofkelendirir ve der ki: Vay hÂlime! Bu insanlar sundukları bu kullukla artık bana itaat etmezler."[8]
Allah Teal meleklere şoyle buyuruyor:
"Bakın, kullarım bana nasıl tazim etmekte ve rukûya gitmekteler; buna karşılık onları yucelteceğim ve onlara onur ve azamet bahşedeceğim."[9]
İmam Cafer Sadık (r.a) buyuruyor ki:
"Rukû ve uzun secde insanın omrunun uzamasında etkilidir."[10]
RUKÛ ADABI
Hadislerde şoyle gecer: Resulullah (s.a.a) rukûda mubarek belini oylesine duz tutardı ki mubarek beline bir damla su dokulse, belinin ortasında kalır, bir tarafa akmazdı.[11]
Rukûda, "O'nun yolunda boynum vurulsa bile ben iman ettim, anlamında boynunuzu uzatın." diye tavsiye edilmiştir.[12]
Rukûnun bir diğer adabı erkeklerin dirseklerini yanlarına yapıştırmamaları ve kuşların kanadı gibi dışarı cıkarmalarıdır. Ellerimizin icini dizlerimize bırakarak el parmaklarımızı acalım. Ayaklarımızı ileri veya geri gitmeksizin aynı hizada tutalım, ayaklarımızın arasını bir karış olacak kadar acmayalım.
Rukûda, iki ayağımızın arasına bakmalıyız. Elbette rukû zikrinin en az uc defa tekrarlanması tavsiye edilmiştir.[13]
ALLAH VELİLERİNİN RUKÛSU
İmam Cafer Sadık (r.a) şoyle buyuruyor:
"Hz. Ali (r.a) rukûsunu o kadar uzatırdı ki mubarek ayağından ter akardı."[14]
Hz. Ali (r.a) de Nehc'ul-BelÂğa'nın ilk hutbesinde buyuruyor ki:
"Allah'ın oyle melekleri var ki surekli rukûdadırlar; onlar hicbir zaman rukûdan kalkmazlar."
Elbette melek icin yorulma ve acıkma soz konusu değildir; dolayısıyla uzun rukûlar yapan arif ve aşık insanlar, melekleri onları ovmek zorunda bırakırlar. Allah velilerinin durumu boyledir; ama biz nasılız? Resulullah (s.a.a) mescitte oturmuştu; o sırada biri iceri girerek namaza durdu. Fakat rukû ve secdelerini cabuk ve eksik yaptı.
Resulullah (s.a.a) buyurdu:
"O, karga gibi gagasını yere vurdu ve gitti. Eğer bu namazla olecek olursa benim dinim uzerine olmemiş olur."[15]
---------------------
[1] Bihar'ul-Envar, c.85, s.100
[2] Murselat, 48
[3] Vakıa, 74
[4] Cami'ul-Ahadis, c.2, s.922
[5] Bihar'ul-Envar, c.85, s. 108
[6] SÂd, 24
[7] Vesail'uş-ŞiÂ, c.4, s.928
[8] Vesail, c.4, s.928
[9] Cami'ul-Ahadis, c.5, s.203
[10] Vesail, c.4, s.928
[11] Vesail, c.4, s.942
[12] Vesail, c.4, s.942
[13] Butun bu namaz adabı, Vesail'uş-Şia'nın dorduncu cildinde; 920-943'te yer almaktadır.
[14] Bihar'ul-Envar, c,85, s. 110
[15] Vesail, c.4, s.923
Alıntıdır. Kitap: Zikir ve Dualarıyla Namazın Gerceği, Muhsin Kıraati
__________________
Rukû ve Secde
Dini Sohbetler0 Mesaj
●23 Görüntüleme