Aşağıdaki yazıyı yazmama neden olan, bir arkadaşımızın Kur’an dinde zorlama yok tur der, ama Tevbe suresinde bir ayetindeyse;
(kendilerine kitap verilenlerden Allah a ve ahi ret gunune inanmayan, Allah ve resulunun haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle, kucuk duşurulup elleriyle cizye verinceye kadar savaşın'(tevbe suresi 29. ayet)
Şeklinde bir ifade var. Bu ifade dinde zorlama yoktur ifadesiyle celişmiyor mu diye sormuş. Bende bahsedilen bakara suresindeki dinde zorlama yoktur sozu ile tevbe suresindeki savaş halinin hicbir benzerliği olmadığını, tam tersine Tevbe suresinde peygamberimize acılan bir savaşın olduğunu, ayetleri ornek gostererek anlatmaya calıştım.
Gelelim Tevbe suresine, cok ilginctir Allahın adıyla başlamayan tek suredir. Bu surenin, bir onceki surenin devamıdır diyende var. Surenin ismine ve iceriğine baktığınızda genelde anlatılan, muşriklerin Allah elcisine karşı birlik olup, savaş verdiği anlatılır. Rabbimde elcisine bu sureyle, ayetlerle yardım etmek ve ona cevresinden kendisini savunacak, savaşacak insanların toplanmasında yardımcı olmuş ve onları ikaz edip, elcisine yardım etmelerini sağlamıştır. Sureden bazı alıntılar yaparak surenin genelde ne anlatmak istediğini anlamaya calışalım isterseniz. İlk ayetinde bakın nasıl bir uyarı var;
Tevbe 1: Allah ve Resulunden kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz muşriklere bir ihtar.
Yukarıdaki sozler, peygamberimizin karşısında savaş halinde olan muşriklere bir ihtar olarak soyleniyor ve bakın ne diyor devamında?
Tevbe 2: (Ey muşrikler!) Yeryuzunde dort ay daha dolaşın. İyi bilin ki siz Allah'ı aciz bırakacak değilsiniz; Allah ise kÂfirleri rezil (ve perişan) edecektir.
Anlaşılıyor ki Allah resulu iman etmeyenlerle savaş halinde, fakat haram ayların girişiyle savaşa ara verilmiş. Fakat bu aranın sonunda iyi bilin ki siz bizleri aciz bırakamazsınız. Bizler rabbin yardımıyla, sizleri perişan edeceğiz diyor. Demek ki haram ayların girişiyle yapılan ateş kes bitiminde savaşa devam etmek uzere ara verilmiş.
Tevbe 5: O haram aylar cıkınca artık muşrikleri nerede bulursanız oldurun, onları yakalayıp hapsedin ve butun gecit başlarını tutun! Eğer tevbe edip namaz kılar ve zekÂtı verirlerse, onları serbest bırakın; cunku Allah bağışlayan ve merhamet edendir.
Yukarıdaki ayetten de anlaşıldığı gibi, haram ayların bitimiyle savaş başlıyor ve Rabbim iman edenlere savaş acanlara karşı, savaşılmasını ve nerede bulursanız oldurun emrini veriyor. Eğer tovbe ederlerse de affedilmesi şartını da getiriyor.
Tevbe 6: Ve eğer muşriklerden biri senden aman dileyerek yakınına gelmek isterse, Allah'ın kelamını dinleyebilmesi icin ona aman ver, sonra onu guven duyacağı yere kadar gonder; cunku onlar gerceği bilmez bir toplulukturlar.
Şimdide yukarıdaki ayete bakalım. Dikkat edin muşriklerden birisi senden izin isterde yanına yakınına gelmek isterse, ona izin ver ki senden istifade etsin kur’andan nasiplensin diyor. Ayetin sonundaki cumle İslam dinine davetin, zorla olmayacağının kanıtıdır bakın ne diyor?( sonra onu guven duyacağı yere kadar gonder.)Demek ki zorlama yok, ama sana savaş acana da aman dilemek, affetmek yok diyor Yaratan.
Tevbe 7: Muşriklerin, Allah katında peygamber yanında bir antlaşması nasıl olabilir? Ancak Mescid-i Haram'ın yanında antlaşma yaptıklarınız başka. Onlar size durustce davrandıkca siz de onlara durust davranın. Şuphe yok ki, Allah hiyanetten sakınanları elbette sever.
Yukarıdaki ayeti dikkatlice duşunelim. Mescidi-haram ın cevresinde yine Musluman olmayan peygamberimize iman etmeyen guruplar var. Bakın onlara karşı nasıl davranılmasını istiyor? Onlar size durustce davranırsa sizde onlara durust davranın. Allah hıyanetten sakınanları sever diyor. Orada olanları zorla Musluman yap demiyor. Sana dokunmayana sende dokunma diyor.
Tevbe 12:Eğer verdikleri ahitten sonra yeminlerini bozar, dininize saldırırlarsa, o zaman kufrun elebaşlarını oldurun. Cunku onların yeminleri yoktur. Boyle yaparsanız hal ve gidişlerine son verebilirler
Yukarıdaki ayet aslında her şeyi cok net acıklıyor bakın ne diyor Rabbim? Eğer sizinle yaptıkları anlaşmadan sonra dininize yani iman eden sizlere saldırırlarsa, o zaman kufrun elebaşlarını oldurun. Cunku onlar sozlerinde durmazlar guvenilir insan değillerdir diyor. Bu şekilde davranırda onlara hak ettiği şekilde karşılık verirseniz bir daha aynı hatayı yapmazlar diye de acıklama yapıyor. Buradan da anlaşılıyor ki, iman eden bir Musluman hicbir neden yokken sırf iman etmedi diye, hicbir zaman saldırmak onu oldurmek zorla Musluman yapmak asla dinimizde yoktur. Ancak saldırana, savaş acana karşı cevap vermek hatta oyle bir cevap verilmeli ki diyor Rabbim, bir daha boyle bir hata yapmasınlar ders alsınlar diyor.
Şimdi yazacağım ayet ise biraz once soylediklerimi cok daha net acıklıyor, iman edenlere savaş acanlara karşı nasılda cağrıda bulunup elcisine yardımcı oluyor.
Tevbe 13: Yeminlerini bozan, resulu yurdundan cıkarmaya gayret eden bir topluluğa karşı savaşmayacak mısınız? Ustelik size saldırıyı ilkin onlar başlattı. Korkuyor musunuz onlardan? Eğer mumin kişilerseniz, kendisinden korkmanıza en layık olan, Allah'tır.
Sozlerinde durmayan resulu, Allah elcisini yurdundan cıkarmak isteyenlere, ona savaş acanlara karşı savaşmayacak mısınız diyor rabbim. Ustelik size saldırıyı ilkin onlar başlattı onlardan korkuyor musunuz yoksa diyerek iman edenleri guc birliğine cağırıyor. Demek ki iman etmedi diye hic kimseye durup dururken savaş acmak yok, tam tersine muşriklerin actığı savaşa karşı kendilerini savunmak var. Yine bu ayetlerin devamındaki bircok ayet iman edenleri muşriklerin actığı savaşa karşı savunmak adına savaşmaya davet ediyor. Hatta 24. ayette malın mulkun tatlı geldiği icin savaştan kacanların sonlarının iyi olmayacakları anlatılıyor. 25 ve 26. ayetlerde daha once savaşlarda sizlere yardım ettim yine yardım ederim diyerek onları teşvik etmektedir. Toplumu, peygamberimize karşı savaş acan ve onu oldurmek ve bulunduğu yerden kacırmak isteyenlere karşı cok sert onlemler alınmasını isteyen rahman, en son olarak bakın cok sert ve kesin bir tedbir alınmasını istiyor.
Tevbe 28: Ey inananlar! Muşrikler bir pisliktir. Artık bu yıllarından sonra Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar! Eğer yoksulluktan korkarsanız bilin ki, Allah dilediği takdirde sizi yakında lutfundan zengin edecektir. Allah her şeyi bilir, tum hikmetlerin sahibidir.
Yaratan elcisine savaş acan muşrikler icin onlar bir pisliktir diyor ve onları o devrin en kutsal yeri olan Mescidi-haram a sokmayın diyor. Cunku o devirde ekonomik olarak ticaretin en canlı ve paranın daha cok kazanıldığı hareketli bir yeriydi bu bolge, onun icindir ki iman etmeyenlerin buradan istifade etmesini ve burasının kutsallığını kirletmesini istemiyor Rabbim.
Tevbe 29: Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve ahi ret gunune inanmayan, Allah'ın ve Resulu’nun haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini (İslam'ı) din edinmeyenlerle, kucuk duşurulup cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın.
Yukarıda ayetle rabbim son noktayı koyuyor ve elcisine savaş acmış muşrikler icin kesin emrini verip, madem sizlere savaş acıp bana karşı geliyorlar, o zaman sizde onlarla iman edinceye kadar savaşın diyor. Buraya kadar tum ayetleri hatırlayalım, hepsinde peygamberimize karşı acılan bir savaş var. Hicbir zaman peygamberimiz inanmayanlara karşı neden inanmıyorsunuz diye bir savaş asla acmamıştır. Yapılan savaşların hepsi, tamamı kendilerini savunmak adına yapılmıştır. Bakara suresi 256. ayette Rabbim dinde zorlama yoktur, cunku doğru bilgi yalan ve yanlıştan ayrılmış apacık onumuze sunulmuştur der bizlere. Doğru bilginin kimseden korkusu olmaz dimdik ayakta gururla durur, ama yalan ve yanlış bilgi doğru bilginin karşısında yok olacağından, yerini koruyabilmek icin kargaşa cıkarıp telÂşe duşecektir. Yanlış bilgi sahibinin kafası doğru bilgi ile karşılaştığında karışacaktır, eğer aklını devreye sokarsa bu insan gerceklerin farkına varacaktır. Her insan yaptıklarının karşılığını gorecektir dedikten sonra din ve iman adına kimin takvaca ustun olduğunu yalnız ben bilirim der Rabbim. Hic kimsenin ardı sıra gitmeyin, guvenilecek veliniz yalnız benim diye uyarır bizleri. İslam oyle bir din, kur’an oyle bir kitap ki, yeter ki onu anlamak icin uğraş verelim, O bize sorduğumuz her soruya cevap verecektir diyor rabbim. Kur’anın ayetlerini doğru anlayabilmemiz icin, mutlaka bir butun olarak duşunmeliyiz. Kur’anda asla celişki yoktur, celişkiyi yaratan bizler sırf beşerin oğretisini doğrulamak adına, kelimelerden ve cumlelerden alıntı yaparak onlara anlamlar vermemizden doğmaktadır. Bununda cok buyuk bir gunah olduğunu ve bizleri kur’andan uzaklaştırdığını unutmayalım.
Rabbim yardımcımız olsun, kur’an nuruyla nurlandırsın inşallah bizleri. Artık ona gereken onemi verelim de, Rabbim icine duştuğumuz yalan, yanlış ve fesat ortamından kurtarsın bizleri, yoksa işimiz o kadar zor ki. Boğazımıza kadar haramın bataklığında boğulduğumuzun farkında bile değiliz. SAYGILARIMLA Haluk GUMUŞTABAK
__________________
Dİnde zorlama yoktur......
Dini Sohbetler0 Mesaj
●42 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Sohbetler
- Dİnde zorlama yoktur......