1) İskenderiye'deki Kleopatra'nın Sarayı (Mısır)
Buyuk İskender'in şehri İskenderiye'de sular altında gomulu harabelerin Mısır Kralicesi Kleopatra'nın sarayı olduğuna inanılıyor. Fransız Franck Goddio onderliğindeki su altı arkeologları grubu Kralice Kleopatra'nın antik şehrinde kazılar gercekleştirdi. Tarihciler bu sitin deprem ve gelgit nedeniyle 1,600 yıl once sular altında kaldığını sanıyor.Kazılar su altındaki Antirhodus Adası'nda yoğunlaştı, cunku Kleopatra'nın orada bir sarayı olduğu soyleniyordu. Diğer keşifler arasında ise Yunan yazılarla kaplı kırmızı granit kolonlar ve cok iyi korunmuş gemi enkazları bulunuyor. Ayrıca limandan iki heykel su yuzeyine cıkarıldı. Heykellerden biri tanrıca Isis'e ait, diğer sfenksin ise Kleopatra'nın babası Kral Ptolemy XII'in yuzu olduğu soyleniyor. Bulunan yapıların hepsi yerlerine kondu cunku Mısır Hukumeti su altı muzesi oluşturacağını belirtti.
2) Dunyanın En Gunahkar Şehri Port Royal (Jamaika)
Korsanları, hayat kadınları ve romu ile "Dunyanın En Gunahkar Şehri" lakabını alan Port Royal artık başka bir ozelliği ile unlendi. Donny L. Hamilton'a gore Port Royal "Yeni Dunya'nın tek batık şehri". Metropolis gunumuzde yaklaşık 5 hektarlık alan kaplıyor ve denizin 12 m derinliğinde bulunuyor.1981 yılında Archaeology Program of Texas A&M Universitesi, Institute of Nautical Archaeology ve Jamaica National Heritage Trust birleşerek 17. yuzyıl kenti Port Royal'de arkeolojik su altı kazılarına başladı.
3) Batık Mahabalipuram Tapınakları (Hindistan)
Yaygın inanışa gore Mahabalipuram'daki unlu Kıyı Tapınağı tek bir tapınak değil, 6'sı su altında kalmış olan 7 tapınaktan yalnızca biri. Yakın zman once bulunan kalıntılar bu inancın doğruluğunu kanıtlar nitelikte. Hindistan'ın guneyindeki Mahabalipurma'da Nisan 2002'de yapılan araştırmalarda su altında kalmış harabeler keşfedildi. 5 ila 7 metre derinlikte yapılan araştırmalara Bilimsel Keşif Topluluğu ve Hindistan Milli Denizbilim Enstitusu'nden su altı arkeologları katıldı. Araştırmacılar calışmaları sonucunda taş ve duvar parcaları, kare ve ucgen şeklinde kesilmiş kayalar ve merdiven basamakları olan buyuk bir platform buldu.
4) Kayıp Koyler (Kanada)
Kayıp Koyler, 1958 yılında yapılan St. Lawrence Denizyolu nedeniyle su altında kalan, Kanada'nın Ontario kentinde bulunan on topluluktur. Koylerin su altında kalması planlanmıştı, bu bolgede yaşayan aileler Long Sault ve Ingleside'a yerleştirildi. Bazı yerlerde kaldırım ve bina parcaları su altında gorunebiliyor, hatta deniz seviyesi alcaldığında sahil şeridi uzerine cıkabiliyorlar.
5) 8,000 Yıllık Yonaguni-Jima (Japonya)
Tayvan'ın doğu kıyısının 110 km otesinde yer alan Yonaguni Adaları engebeli ve dağlık kıyı şeridi ile fevkalade bir yer. Yonaguni'nin guney kıyılarındaki batık harabeleri kaya parcalarından el ile yapılmış 100x50x25 metre olculerindeki yapıttan oluşuyor. 8,000 yıllık olduğu tahmin edilen kalıntının zamanının şartları altında nasıl yapıldığı merak ediliyor.Bazı arkeologlar bu kalıntıların Kayıp Kıta Mu'dan olduğunu soyluyor, bazıları ise detaylı bir şekilde tasarlanan gecit ve merdivenleri gormelerine rağmen bunun, acıklanamayan jeolojik olaylar sonucu ortaya cıktığını duşunuyor.
6) Pavlopetri (Yunanistan)
Antik şehir Pavlopetri, Yunanistan'daki Laconia'nın guney kıyılarında, 3 - 4 metre derinlikte yer alıyor. Miken Uygarlığı'na ait olduğu sanılan harabelerin arasında zarar gormemiş binalar, avlular, sokaklar, lahitler ve 37 adet mezar bulunuyor. Miken Uygarlığı'nın gucunun denizler uzerindeki hakimiyetinden geldiği bilinse de, cağın liman şehirleri hakkında cok az şey bilinmektedir. Nottingham Universitesi'nden su altı arkeologu Dr. Jon Henderson site 40 yıldan sonra resmi olarak girebilen ilk kişi oldu. Potansiyel uluslararası onemine rağmen 1968 yılında fark edildiğinden bu yana arkeolojik site hic kimse onem vermedi. Dr. Henderson ise resmi giriş izni icin Yunan hukumetine başvurdu.
7) Dwarka Limanı (Hindistan)
Son yıllarda Hindistan'da yapılan en heyecan verici arkeolojik keşif Gujarat'taki Dwarka ve Bet Dwarka kıyıları. Kazılar 1983 yılından bu yana devam ediyor. Arap Denizi'ndeki Dwarka ve Kutch Korfezi'ndeki Bet Dwarka arasında 30 km'lik mesafe bulunuyor. Her iki yerde de orta cağa ait tapınaklar olduğu soyleniyor. Ulkedeki en eski yedi antik şehirden biri olan Dwarka, aynı zamanda Kral Krishna'nın hukum surduğu şehir.
Kaynak
__________________