1) "Cennet cehennem yok olacaktır" goruşu benim goruşum değildir. Bir Kur'an talebesi olarak Kur'an’daki "huld" ves "ebed" kelimelerini tahlil ettim. Cennet ve Cehennemin ebediliğinin nasıl anlaşıldığını sahabenin olayı nasıl yorumladığını soyledim. Hz. Ebubekir'in, Hz. Omer'in, Hz. Abdullah b. Mes'ud başta olmak uzere bircok guzide sahabinin bu konudaki gunumuz yaygın kanaatinin aksine olan goruşlerini serdettim. Cehennemin sonsuz olmadığını soylediklerini naklettim. Buna da İbn kayyım el-Cevziyye’nin yazdığı Hadi'l-Ervah İla Biladi'l-Efrah adlı eserini kaynak gosterdim. Bu eser Arapca olarak piyasada var. Her yerde satılıyor. Bakmak isteyen acıp bakar. İbn Kayyım'ın ilmî yetkinliğinin derecesini siz bilmezseniz bilen birine sorabilirsiniz.
Siz yanlış adrese kızıyorsunuz. Hz. Ebubekir'e, Hz. Omer'e, Hz. Abdullah b. Mes'ud'a kızmanız, onlara hesap sormanız lazım. Onlara hesap sormanız gerekirken bana hesap sormanız adil değildir. Hak değildir. Zulumdur. Allah razı olmaz.
2) Bakara Sûresi’nde Cennet ve nar’ın ilk gectiği yerde bu konudaki farklı goruşleri bir mufessirin ilim namusu gereği zikrettim. Bir onceki kasette/CD'de başkalarının goruşunu naklettim. Bir sonraki derste kendi goruşumu naklettim. O da şuydu: Cennet ve cehennemin zamanı ğaybi bir konudur. Bu konuda konuşmak ğaybı taşlamaktır. Bunu Allah bilir. Bize duşen cehennemden sakınmak cenneti hak etmektir.
Bu orada şahidim olarak oylece durduğu halde, başkalarının goruşlerini bana yazmamanız ve oyle takdim etmeniz,
a. Soz emanetine sadakat değildir.
b. Kul hakkıdır.
c. İftiradır.
3) "Git işine o cehennemin gecici olduğunu soyluyor" diyen esnaf arkadaşınızın bu sozune "ikinci bir şok daha gecirdim". Sizi omrunu ilme vakfetmiş biri olarak ben şok edemedim. Sahabeden naklettiklerim şok edememiş. Benim bu hizmeti vermem şok edememiş de, arkadaşınızın eminim ki hic tanımadığı, eserlerini okumadığı bir Kur'an talebesi hakkında soylediği bir cumle mi şok eti? Vah vaaaah! Vah ki vaaah! Benim emeklerime vah! Eğer hayatımı vakfettiğim bu hizmette insanları olcu alsaydım, şu tavırlarıyla "Bunlara değmez ey Allah’ın Mustafa kulu" deyip susardım. Hele ki Allah'ın ellerine bakıyorum. Hele ki O'ndan bekliyorum karşılığını.
A. Cahilin Âlim hakkındaki şehadeti kabul olunmaz der İbn Abidin. Doğru soyler.
B. Piyasada aleyhimde kapsamlı, plÂnlı ve sistematik bir kampanya olduğunu biliyorum. Bu işin sunnetinin boyle olduğunu biliyorum.
C. Bu kampanyayı yapanların da din kardeşlerim olduğunu biliyorum ve diyorum ki: Hasetcinin hasedinden allah'a sığınırım.
4) Araştırdım, bir kişiden başka bunu soyleyen bulamadım diyorsunuz. Kendinizi tanıtmadığınız icin Âlim olup olmadığınızı bilmiyorum. Eğer Kur'an'a, sunnete, sahabe kavillerine, İslam'ın ana kaynaklarını kendi dilinden okuyup yorumlayacak ve karşılaştıracak bir bilgiye sahip Âlimseniz, yapacağınız tek şey vardır: Gosterdiğim kaynağı acıp oradan naklettiğim bilgilerin doğru nakledilip etmediğini kontrol etmek. İşte bunu yapsaydınız ve benim oradan yanlış, yalan, eksik ve carpık naklettiğimi tespit etseydiniz;
Ben,
A. Sizi tebrik eder, size dua eder, sizin elinizi operdim bana bir yanlışımı gosterdiğiniz icin.
B. Başta kendilerinden nakilde bulunduğum sahabiler olmak uzere herkesten helallik Allah'tan da af dilerdim.
C. Yanlışımı duzelttiğimi ilan etmekten zerrece yuksunmez, bunu bir şeref borcu bilirdim.
Eğer bunu yapacak bir ilim, birikim ve yetkinlikten yoksanız, şu yukarıdakilerden hangisini yapmayı goze aldığınızı merak ediyorum. Eğer bunu yapamadınızsa, nereden araştıracaksınız, kimden soracaksınız ki, araştırdım gibi buyuk bir soz ediyorsunuz?
Âlim olmamanız durumunda siz şu halinizle “Araştırdım da şu sonuca ulaştım" deme hakkını kendinizde bulacaksınız da, hayatını ilim yolunda harcamış olan Allah'ın Mustafa kulu araştırmadan, soruşturmadan, bilmeden, işkembe-i kubradan konuşmuş olacak. Oyle mi?
Cahilin araştırması araştırma, Âlimin araştırması "git işine" olacak oyle mi?
Âlimlerimizin bin bir emek zahmetle cıkardığı bilgileri onlara kara calmak icin hazır kıt’a bekleyenlerin ellerinde camura donuşturecek ve onları bildiklerini milletle paylaştıkları icin analarından emdiğini burnundan getireceğiz, onların yerine cahillerimizin kendinin bile amel edemeyeceği onyargılarını, mahalle dedikodularını, takvim yaprağı bilgilerini esas alacağız oyle mi?
SON SOZ:
AYIP
YAZIK
GUNAH.
Emeğe saygı Allah'a saygıdır. Allah bile Allah iken emeğe saygı gosterir. Ya şu insanoğlunun emeğe saygısızlığına ne demeli?
Ben size hakkımı helal ediyorum. Fakat bundan boyle ilme ve emeğe saygı gostermenizi, cahilin Âlim hakkındaki şehadetinin gecersiz olduğunu kabul edeceksiniz. Ve en onemlisi, zaten az olan Âlimlerinizin arkasından konuşurken yuz kez duşunup oyle konuşacaksınız.
Hasbunallahu ve ni'me'l-vekil.
MUSTAFA İSLAMOĞLU
__________________
Cennet Ve Cehennemin Edebiyeti
Dini Sohbetler0 Mesaj
●18 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Sohbetler
- Cennet Ve Cehennemin Edebiyeti